İçinde üt olan 5 harfli 37 kelime var. İçerisinde ÜT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üt olan kelimeler listesine ya da Sonu üt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BÜTEY
...
GÖMÜT

  1. [isim] Mezar, metfen, kabir, makber, sin

BÜTÇE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü
    • "Düğün sahibinin bütçesi ne kadar dar ve mütevazı olursa olsun, hokkabaz şarttı." (Samiha Ayverdi)
  2. Devlet ve öteki kuruluş veya toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden belirleyen, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren kanun veya karar

ÖLÇÜT

  1. [isim] Bir yargıya varmak veya değer vermek için başvurulan ilke, kıstas, mısdak, kriter
    • "Geç kalmış bile olsak biz Batı'ya, Batı'nın uygarlık ölçü ve ölçütlerine çoktan uymuşuz." (Tarık Dursun K)

RÜTBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mertebe, derece, paye
  2. Subay, astsubay ve polislerin sahip olduğu derece, mevki
    • "Ben de nişancı taburunun subaylarını rütbeleriyle, isimleriyle bilirdim." (Necati Cumalı)

GÖBÜT

  1. [isim] Yuvarlak, yassı, içine yumurta vb. malzemeler konan ekmek

LÜTUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım, ihsan, inayet, atıfet
    • "Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu." (Cahit Uçuk)
    • "Merhametin biricik kaynağı olan senden lütuf diliyorum."

KÜTLÜ

  1. Çekirdekli, çiğitli pamuk
    • "Kütlüler ak öbeklerle ovaya yayılmıştı." (Yahya Kemal)

SÜTSÜ

  1. [sıfat] Sütü andıran, süte benzeyen, süt gibi

KÜTLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın
  2. Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kitle
  3. Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı
    • "Seçmen kütlesi."
  4. Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren kat sayı veya nesne niceliği

BÜTAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Metal bidonlar içinde az bir basınç altında sıvılaşan, yakıt olarak yararlanılan HC formülündeki hidrokarbür gazı

GÜTME

  1. [isim] Gütmek işi
    • "Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar." (Necati Cumalı)

FÜTUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bezginlik, umutsuzluk, usanç
    • "Bu hülya uzaklaştıkça ruhta zehirli bir fütur husule geliyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)

SÜTUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon
    • "Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz sedasız bana baktığını görüyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Sanat dergilerinden biri bir ara, genç şairlere sütunlarını açmıştı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon
    • "Böyle misaller sayıp dökmek gerekse satırlar değil, sütunlar dolar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. Alt alta sıralanmış şeyler dizisi
    • "Rakam sütunu."
  4. Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey
    • "Alev sütunu. Su sütunu."
  5. Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey

DÖLÜT

  1. [isim] Embriyonun, bütün organları belirdikten sonra aldığı ad, cenin

ÜTMEK

  1. [-i] Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
  2. Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek

TÜTME

  1. [isim] Tütmek işi

SÜTLÜ

  1. [sıfat] İçinde süt bulunan, sütle yapılan
    • "Bir kanepeye oturdum, bir sütlü kahve ısmarladım." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Süt veren, sağmal
    • "Sütlü inek."
  3. Taneleri sertleşmemiş, yumuşak taneli (mısır, buğday vb.)
  4. [isim] Sütlaç

ÜTÜLÜ

  1. [sıfat] Ütülenmiş, ütü ile buruşuklukları giderilmiş
    • "Ayağında beyaz, yeni ütülü bir pantolon, üstünde bir fildekoz var." (Peyami Safa)

DÖNÜT

  1. [isim] Geri bildirim

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü