İçinde üt olan 10 harfli 98 kelime var. İçerisinde ÜT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üt olan kelimeler listesine ya da Sonu üt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÜTÜNLÜKLÜ
- ...
- BÜYÜTÜLMEK
-
-
[nsz]
Büyütme işi yapılmak
- "Resmi ötekilerden ayrılarak büyütülmüştür." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Büyütme işi yapılmak
- MÜTEHEVVİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Öfkeli, kızgın
-
[sıfat]
Öfkeli, kızgın
- MÜTEHAVVİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Değişken, kararsız
-
[sıfat]
Değişken, kararsız
- ÜRKÜTÜLMEK
-
-
[nsz]
Ürkütme işi yapılmak
- "Bunlar âdeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Ürkütme işi yapılmak
- SÜTRELEMEK
-
-
[-i]
Sütre ile kaplamak
-
[-i]
Sütre ile kaplamak
- MÜTEYAKKIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uyanık, tetikte, sak
-
[sıfat]
Uyanık, tetikte, sak
- HÜSNÜTALİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir olayı, asıl sebebinden daha başka bir sebebin genellikle de daha güzel bir sebebin sonucu olarak gösterme sanatı
-
[isim]
Herhangi bir olayı, asıl sebebinden daha başka bir sebebin genellikle de daha güzel bir sebebin sonucu olarak gösterme sanatı
- MÜTEBEDDİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Değişen
-
Kararsız
-
[sıfat]
Değişen
- TEREDDÜTLÜ
-
-
[sıfat]
Tereddüdü olan, tereddüde yol açan, duraksamalı
- "Bir av arıyormuş gibi tereddütlü adımlarla bodur böğürtlen dallarını hışırdatarak şoseye indi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Tereddüdü olan, tereddüde yol açan, duraksamalı
- SÜTANNELİK
-
-
[isim]
Sütanne olma durumu, sütanalık
-
[isim]
Sütanne olma durumu, sütanalık
- ÖRGÜTLEMEK
-
-
[-i]
İnsanları veya işleri örgütlü duruma getirmek, teşkilatlandırmak
- "Adamları ... örgütlüyor ve çalıştırıyordu." (Tarık Buğra)
-
[-i]
İnsanları veya işleri örgütlü duruma getirmek, teşkilatlandırmak
- BÜTÜNLENİŞ
- ...
- BÜTÜNLETME
-
-
[isim]
Bütünletmek işi
-
[isim]
Bütünletmek işi
- ÖRGÜTLENİŞ
-
-
[isim]
Örgütlenme işi veya biçimi
-
[isim]
Örgütlenme işi veya biçimi
- BÜTÜNLEYİŞ
- ...
- SÜTNİNECİK
- ...
- PLÜTOKRASİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Varsıl erki
-
[isim]
Varsıl erki
- BÜTÜNLEŞME
-
-
[isim]
Bütünleşmek işi
-
[isim]
Bütünleşmek işi
- AMPÜTASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir organı kesip çıkarma
-
Herhangi bir bütünden bir parça kesme veya koparma
- "Londra sulh muahedesiyle Türk milletinin bünyesinde yapılan acıklı ampütasyonun canhıraş ıstırabını avutmak için burada halka bir avuç afyon hazırlamakla meşguldürler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir organı kesip çıkarma