İçinde ürkü olan 30 kelime var. İçerisinde ÜRKÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ürkü olan kelimeler listesine ya da Sonu ürkü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
TÜRKÜLEŞTİRİLME
TÜRKÜLEŞTİRMEK
TÜRKÜLEŞTİRME
TÜRKÜLEŞMEK, ÜRKÜTÜCÜLÜK
TÜRKÜCÜLÜK, TÜRKÜLEMEK, TÜRKÜLEŞME, ÜRKÜNTÜSÜZ, ÜRKÜTÜLMEK
TÜRKÜLEME, ÜRKÜNÇLÜK, ÜRKÜNTÜLÜ, ÜRKÜTÜLME, ÜRKÜTÜLÜŞ
TÜRKÜSÜZ, ÜRKÜTMEK, ÜRKÜTÜCÜ
TÜRKÜCÜ, TÜRKÜLÜ, ÜRKÜNTÜ, ÜRKÜSÜZ, ÜRKÜTME, ÜRKÜTÜŞ
ÖBÜRKÜ, ÜRKÜLÜ, ÜRKÜNÇ
TÜRKÜ, ÜRKÜŞ
ÜRKÜ
K R Ü Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ÜRKÜ
3 Harfli Kelimeler
KÜR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TÜRKÜLEŞTİRİLME
- ...
- TÜRKÜLEŞTİRMEK
-
-
[-i]
Türkü durumuna getirmek
-
[-i]
Türkü durumuna getirmek
- TÜRKÜLEŞTİRME
-
-
[isim]
Türküleştirmek işi veya durumu
-
[isim]
Türküleştirmek işi veya durumu
- ÜRKÜTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Ürkütücü olma durumu
-
[isim]
Ürkütücü olma durumu
- TÜRKÜLEŞMEK
-
-
[nsz]
Türkü durumuna gelmek
- "Yıllardan beri vakalar türküleşmiyor. Caz ve radyo türküyü öldürdü." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Türkü durumuna gelmek
- TÜRKÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Türkücünün işi
-
[isim]
Türkücünün işi
- TÜRKÜLEMEK
-
-
[-i]
Türküsünü söylemek, türkü yakmak
- "Kara sevdalarını türkülüyor uzaklarda / Çıplak kalan ağaçlar, sürüsüz çoban ve deniz." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[-i]
Türküsünü söylemek, türkü yakmak
- ÜRKÜTÜLMEK
-
-
[nsz]
Ürkütme işi yapılmak
- "Bunlar âdeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Ürkütme işi yapılmak
- TÜRKÜLEŞME
-
-
[isim]
Türküleşmek durumu
-
[isim]
Türküleşmek durumu
- ÜRKÜNTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Ürküntü vermeyen
-
[sıfat]
Ürküntü vermeyen
- ÜRKÜTÜLME
-
-
[isim]
Ürkütülmek işi
-
[isim]
Ürkütülmek işi
- ÜRKÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ürküntü veren
-
[sıfat]
Ürküntü veren
- TÜRKÜLEME
-
-
[isim]
Türkülemek işi veya durumu
-
[isim]
Türkülemek işi veya durumu
- ÜRKÜNÇLÜK
-
-
[isim]
Ürkünç olma durumu
- "E. Zola toplumsal ürkünçlüğü sağlık bozukluğuna dönüştürmekte kendine usta tanımamış bir romancı besbelli..." (Selim İleri)
-
[isim]
Ürkünç olma durumu
- ÜRKÜTÜLÜŞ
-
-
[isim]
Ürkütülme işi
-
[isim]
Ürkütülme işi
- TÜRKÜSÜZ
- ...
- ÜRKÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- ÜRKÜTMEK
-
-
[-i]
Ürküntü vermek
-
Korkutup kaçırmak
- "Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek
-
Korkutmak
- "Bu kadar büyük bir adamın huzuruna çıkmak ihtimali bile beni ürkütüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kuşkulandırmak
- "Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Ürküntü vermek
- ÜRKÜNTÜ
-
-
[isim]
Ürkme duygusu, tevahhuş
- "Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu." (Nezihe Araz)
- "Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor" (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Ürkme duygusu, tevahhuş
- ÜRKÜTÜŞ
- ...