İçinde ür olan 5 harfli 92 kelime var. İçerisinde ÜR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ür olan kelimeler listesine ya da Sonu ür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜREÇ
-
-
[isim]
Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire, proses
- "Kitaba aldığım bu yazılar, gerçekte siyasal kavgamın gelişme sürecinde önemli bir tavır takınmayı vurgulamaktadır." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire, proses
- TÜRBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı
- "Çekirge'de Hüdavendigâr türbesini ziyaret ettim." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı
- MÜHÜR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir kimsenin, bir kuruluşun adının veya unvanının tersine kazılı bulunduğu, metal, lastik vb.nden yapılmış araç, damga, kaşe
-
Bu araçla basılan ve imza yerine geçen ad
-
[isim]
Bir kimsenin, bir kuruluşun adının veya unvanının tersine kazılı bulunduğu, metal, lastik vb.nden yapılmış araç, damga, kaşe
- FİGÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
-
Bir dansı veya oyunu oluşturan ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri
- "Bale figürü. Dans figürü."
-
Birbirini izleyerek melodik ve ritmik bakımdan bir bütün oluşturan notalar grubu
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- NATÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tabiat, doğa
-
[isim]
Tabiat, doğa
- TÜRKÜ
-
-
[isim]
Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş manzume
- "Kulak ver ki havasında bahçemizin / Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden / Bir türkü söylenmede kendiliğinden." (Cahit Sıtkı Tarancı)
- "Dikişine başlarken güzel bir türkü tutturmuştu." (Reşat Enis)
- "İçeride bir yandan türkü söylüyor, bir yandan da iş yapıyordum." (Peyami Safa)
- "Azizim, biz kimsenin arabasında kimsenin türküsünü çağırmayız, kendi havamızı mırıldanırız." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş manzume
- MEZÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mezura
-
Ölçü
- "Kunduraları galiba ayağını sıktığı için mezürü bozuyor, aktrisi kızdırıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Mezura
- ÖTÜRÜ
-
-
[zarf]
Bir şeyden dolayı, bir şey yüzünden, dolayı, naşi
- "Sonunda biz bu hareketimizden ötürü on bir ay hapse mahkûm olduk." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Bir şeyden dolayı, bir şey yüzünden, dolayı, naşi
- ÜREMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık
-
[isim]
Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık
- KÜFÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sövme, sövmek için söylenen söz, sövgü
- "Neydi o kaba saba konuşmalar, o çirkin küfürler!" (Atilla İlhan)
- "Onlara ağza alınmaz birkaç küfür savurdu." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Kapının eşiğinde, şiş yarasının kabuklarını ayıklayan bir Arap eteğine basıp halis Kur'an şivesiyle şiddetli bir küfür yedikten sonra otele döndüm." (Falih Rıfkı Atay)
-
Tanrı'nın varlığı ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inançları inkâr etme
-
[isim]
Sövme, sövmek için söylenen söz, sövgü
- ÇÜKÜR
-
-
[isim]
Bir yüzü balta, bir yüzü kazma olan araç
-
[isim]
Bir yüzü balta, bir yüzü kazma olan araç
- SÜRRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının her yıl Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının her yıl Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar
- SÜRUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevinç
- "Dilde gam var şimdilik lütfeyle gelme ey sürur / Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne." (Rasih)
-
[isim]
Sevinç
- YÜRÜK
-
-
[sıfat]
Çok ve çabuk yürüyen, iyi yol alan, hızlı giden, yörük
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda otuzar kişilik ocaklar olarak Rumeli'ye yerleştirilen ve savaş zamanlarında geri hizmetlerde çalıştırılan tımarlı asker, yörük
-
Göçebe olan, yörük
- "Fakat göç ve yürük hayatı hareme ve kapalılığa gelmez." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Çok ve çabuk yürüyen, iyi yol alan, hızlı giden, yörük
- TÜREL
-
-
[sıfat]
Türe ile ilgili olan, hukuki
-
[sıfat]
Türe ile ilgili olan, hukuki
- TÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif
-
[isim]
Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek
-
[sıfat]
Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif
- DÜRZÜ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Ağır hakaret ve küfür sözü
-
[ünlem]
Ağır hakaret ve küfür sözü
- GÜBÜR
-
-
[isim]
Çöp, süprüntü
-
[isim]
Çöp, süprüntü
- ÜRKÜŞ
-
-
[isim]
Ürkme işi veya biçimi
-
[isim]
Ürkme işi veya biçimi
- ÖBÜRÜ
-
-
[zamir]
Öteki, öbür kişi veya şey, diğeri, öbürkü
-
[zamir]
Öteki, öbür kişi veya şey, diğeri, öbürkü