İçinde ür olan 4 harfli 26 kelime var. İçerisinde ÜR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ür olan kelimeler listesine ya da Sonu ür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖZÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme veya bu kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret
- "Harp tarihi bu saldırı için hiçbir özür bulamayacaktır." (Falih Rıfkı Atay)
- "Onları, ayakta bekleyenleri görünce özür diledi." (Nezihe Araz)
-
Sakatlık, bozukluk, eksiklik veya elverişsizlik
- "Bu evin birtakım özürleri var. Özrüm var, uzun yol yürüyemem."
- "Karyolasına ilişti, odası için özür dileyip dilememeyi düşündü." (Peyami Safa)
-
Kusur, defo
-
Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme veya bu kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret
- SÜRE
-
-
[isim]
Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet
- "Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız." (Turan Oflazoğlu)
-
[isim]
Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet
- GÜRE
-
-
[isim]
Çiftleşmek isteyen kısrak veya dişi eşek
-
Bir yaşından üç yaşına kadar olan tay
-
[sıfat]
Kuvvetli, dinç
-
[sıfat]
Çekingen, korkak, ürkek
-
[isim]
Çiftleşmek isteyen kısrak veya dişi eşek
- ÖMÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaşam
- "Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni." (Yunus Emre)
- "... ihtiyar adam hazin bir ömür geçiriyordu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Orada ümitler ve hayal sukutlarıyla geçen, bir ömre bedel hareketli hayatı!" (Refik Halit Karay)
- "Ekonomik özgürlüğümden bir nebze olsun ödün vermeyeceğim ömrüm oldukça." (Azra Erhat)
-
Çok hoşa giden şey
- "Bu adamın arkadaşlığı ömürdür."
-
[isim]
Yaşam
- TÜRK
- ...
- MÜRT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ölmüş, gebermiş (hayvan)
-
[sıfat]
Ölmüş, gebermiş (hayvan)
- ÜRKÜ
-
-
[isim]
Topluluğu saran ortak korku, panik
-
[isim]
Topluluğu saran ortak korku, panik
- ÖĞÜR
-
-
[isim]
Akran
- "Çoluk çocuk öylesine öğür oldular ki anları dışarıdan gören pekâlâ çok nüfuslu tek bir aile sanabilirdi." (Haldun Taner)
-
Takım, fırka, zümre
-
[sıfat]
Öğrenmiş
-
[sıfat]
Alışmış, yadırganmaz olmuş, menus
-
[isim]
Akran
- TÜRE
-
-
[isim]
Adalet
-
[isim]
Adalet
- PÜRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sebzeyi, eti ezerek veya süzgeçten geçirerek elde edilen ezme
- "Patates püresi. Kestane püresi."
-
[isim]
Sebzeyi, eti ezerek veya süzgeçten geçirerek elde edilen ezme
- ÜRÜN
-
-
[isim]
Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
-
Eser
- "Cumhuriyet dönemi ressamlarının ürünleri sergilendi."
-
Bir tutum ve davranışın ortaya çıkardığı şey
-
Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey
-
[isim]
Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
- DÜRÜ
-
-
[isim]
Dürülmüş şey
-
Armağan, hediye
-
Çeyiz
-
Düğüne çağrılanlara düğün sahibi tarafından verilen armağan
-
[isim]
Dürülmüş şey
- ÖŞÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ondalık
-
[isim]
Ondalık
- ÖBÜR
-
-
[sıfat]
Öteki, diğer
- "Tünelin öbür ucunda tekrar ufak tefek ışıklar belirmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Öteki, diğer
- ÜRAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sidik asidi tuzu
-
[isim]
Sidik asidi tuzu
- FÜRU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dallar, kollar, ayrıntılar
-
Çocuklar, torunlar
-
[isim]
Dallar, kollar, ayrıntılar
- JÜRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Seçiciler kurulu
-
Hakem heyeti
-
[isim]
Seçiciler kurulu
- GÜRZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Silah olarak kullanılan ağır topuz
-
[isim]
Silah olarak kullanılan ağır topuz
- FÜRS
- ...
- KÜRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim
-
Yeryüzü, dünya
- "Ben de yıldızlar gibi, küre gibi, ben de yalnız ve herkese uzaktım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim