İçinde üm olan 8 harfli 98 kelime var. İçerisinde ÜM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üm olan kelimeler listesine ya da Sonu üm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖYNÜMEK

  1. [nsz] Dertlenmek, üzülmek, içlenmek
  2. Ham meyve olgunlaşmak

TÜMSEKLİ

  1. [sıfat] Tümseği olan
  2. Dışbükey

PARFÜMCÜ

  1. [isim] Parfümeri ürünleri üreten veya satan kimse

TECESSÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Boyut kazanma, cisimlenme
  2. Görünmeye başlama, belirme
  3. Göz önüne gelme, canlanma
    • "Olay olduğu gibi gözümün önünde tecessüm ediyor."

TÜMLENME

  1. [isim] Tümlenmek işi

CÜMUDİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buzul

BÜKLÜMLÜ

  1. [sıfat] Büklümü olan

GÖRÜMLÜK

  1. [isim] Yalnız görülmek için konulan nesne
  2. Nişanlanan kıza, ilk kez görmeye gidildiğinde erkek tarafından takılan veya verilen armağan

SÖLPÜMEK

  1. [nsz] Şişmanken zayıflamak
  2. Gevşemek, pörsümek

TERCÜMAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çevirmen

MÜMEYYİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İyiyi, kötüyü, doğru ve yanlışı ayıran, seçen
  2. [isim] Ayırtman
    • "Neşemden duramıyor, öbür mümeyyizlerle konuşuyor, gülüyordum." (Ömer Seyfettin)
  3. [isim] Yazıları beyaz kâğıda temize çeken kimse
    • "O, 'yazıla' işaretini koydu mu mümeyyiz temize çeker." (Refik Halit Karay)

PÖRSÜMEK

  1. [nsz] Gevşeyip sarkmak
    • "Rutubetten gevşeyerek, pörsüyerek saçaklanmış, parmakla dokunulsa sökülecek hâle gelmişti." (Peyami Safa)

CÜMLETEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Hep birden

DÖNÜMLÜK

  1. Dönüm ölçüsünde olan
    • "Evin arkasında üç dört dönümlük bir bahçemiz vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Dönüme yetecek ölçüde olan
    • "İki dönümlük tohum kaldı."

GÜMBÜRTÜ

  1. [isim] Birdenbire yankılı ve derinden gelen patlama, yıkılma, çarpma sesi, şiddetli gürültü
    • "Sessizlik öyle yoğun ki handiyse yüreklerinin gümbürtüsünü işitiyorlar." (Atilla İlhan)

KÜMELEME

  1. [isim] Kümelemek işi
  2. Film yapımını kolaylaştırmak amacıyla aynı dekor içindeki çekimleri bir araya toplama, oyuncuların çalışma durumlarını düzenleme

GÜMÜŞSÜZ

  1. [sıfat] Gümüşü olmayan

NÜMİSMAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Madalya ve eski para bilimiyle uğraşan kimse

TEYEMMÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum vb. şeylerle abdest alma
    • "Ya kuma yüzükoyun devrilip ettiğin halt ne idi, teyemmüm mü?" (Falih Rıfkı Atay)

TAHACCÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyüme
    • "Belediye bu tahaccümün önüne geçebilmek için 'sevgi yumağı projesi'ni hayata geçiriyor." (İlker Sarıer)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü