İçinde üm olan 7 harfli 89 kelime var. İçerisinde ÜM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üm olan kelimeler listesine ya da Sonu üm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EZCÜMLE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Kısaca, özet olarak, özetle
-
Başlıca, belli başlı olarak, esas olarak
- "Başkan ezcümle şunları söyledi..."
-
[zarf]
Kısaca, özet olarak, özetle
- ÜMMETÇE
-
-
[zarf]
Ümmet olarak
- "Özlenen baharlar vardır, soyca sopça, ümmetçe özlenen baharlar..." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Ümmet olarak
- BÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
- CÜMLESİ
-
-
[zamir]
Hepsi
- "Cümlesi masanın başında koltuklara yerleştiler." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[zamir]
Hepsi
- TÜMÜYLE
- ...
- ÇÖZÜLÜM
-
-
[isim]
Çözülme işi, dağılım, bozgun
-
Sinir merkezleri arasındaki iş birliği ve uyumun bozulup kesilmesi
-
[isim]
Çözülme işi, dağılım, bozgun
- GÖTÜRÜM
-
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
- SÜMBÜLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
- ALBÜMİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitkilerin, hayvanların doku ve sıvılarında bulunan, birleşimi karbon, oksijen, azot, hidrojen ve kükürt olan, suda eriyen, beyaza yakın renkte, yapışkan madde
-
[isim]
Bitkilerin, hayvanların doku ve sıvılarında bulunan, birleşimi karbon, oksijen, azot, hidrojen ve kükürt olan, suda eriyen, beyaza yakın renkte, yapışkan madde
- GÜMLEME
-
-
[isim]
Gümlemek işi
-
[isim]
Gümlemek işi
- ÖTÜMSÜZ
-
-
Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert
-
Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert
- DÜĞÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Düğümlenmiş olan
-
Budaklı
- "Yüksek çınarların yamru yumru düğümlü dalları henüz yapraklarla örtülmemişti." (Ömer Seyfettin)
-
Sorunlu, karışık
-
[sıfat]
Düğümlenmiş olan
- ÇÖZÜMCÜ
-
-
[isim]
Çözüm getiren kimse
-
[isim]
Çözüm getiren kimse
- SÖKÜMCÜ
- ...
- BÖLÜMLÜ
- ...
- BÜRÜMEK
-
-
[-i]
Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek
- "Tarlayı otlar bürümüştü." (Nabizade Nazım)
-
Çok, güçlü etkilemek
- "Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi." (Nurullah ataç)
-
[-i]
Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek
- BÖLÜŞÜM
-
-
[isim]
Bölüşme, paylaşma
- "Gelir bölüşümü."
-
[isim]
Bölüşme, paylaşma
- ÇÜRÜMEK
-
-
[nsz]
Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak
- "Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek
- "Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı." (Tarık Buğra)
-
Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler oluşmak
-
İnsan yıpranmak, çökmek
-
Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak
-
[nsz]
Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak
- NÜMAYİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gösteri
- "Darülfünun gençleri İstanbul'da büyük bir nümayiş yapmışlardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Gösteriş
- "Sizden çok emin olduğum için hiçbir nümayiş beklemem ve istemem." (Peyami Safa)
-
[isim]
Gösteri
- DÖKÜMCÜ
-
-
[isim]
Döküm işleri yapan kimse, dökmeci
-
[isim]
Döküm işleri yapan kimse, dökmeci