İçinde üm olan 7 harfli 89 kelime var. İçerisinde ÜM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üm olan kelimeler listesine ya da Sonu üm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÖLÜŞÜM
-
-
[isim]
Bölüşme, paylaşma
- "Gelir bölüşümü."
-
[isim]
Bölüşme, paylaşma
- DÜMENCİ
-
-
[isim]
Gemilerde dümeni kullanan kimse
-
[sıfat]
En tembel
- "Bahriye Mektebinden dümenci yani sonuncu olarak çıktım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Dalavereci, hileci, düzenbaz
-
[isim]
Gemilerde dümeni kullanan kimse
- KÜMÜLÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küme bulut
-
[isim]
Küme bulut
- SÜMERCE
- ...
- PÖRSÜME
-
-
[isim]
Pörsümek işi
-
[isim]
Pörsümek işi
- GÜMLEME
-
-
[isim]
Gümlemek işi
-
[isim]
Gümlemek işi
- YÜRÜTÜM
-
-
[isim]
Yürütme işi
-
Bir kararı, bir yargıyı yerine getirme, uygulama, infaz
- "Yasanın yürütümü. Bu yargının yürütümü."
-
[isim]
Yürütme işi
- ÖLÇÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Metrik
-
[sıfat]
Metrik
- ŞÜMULLÜ
-
-
[sıfat]
Kapsamı geniş olan, birçok şeyi etkileyen veya içine alan, kapsamlı
- "Eniştemiz için yemek, tabiat, cemiyet ve medeniyetle rabıtaları olan nazik ve şümullü bir meseleydi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Kapsamı geniş olan, birçok şeyi etkileyen veya içine alan, kapsamlı
- FÜMEROL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Etkin olmayan dönemlerde, yanardağların ağzından yayılan gaz
-
[isim]
Etkin olmayan dönemlerde, yanardağların ağzından yayılan gaz
- HÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Ceza hükmü verilmiş, hüküm giymiş, mahkûm
-
[sıfat]
Ceza hükmü verilmiş, hüküm giymiş, mahkûm
- SÜMÜKSÜ
-
-
[sıfat]
Sümük özelliğinde olan, sümüğe benzer, sümük gibi
-
[sıfat]
Sümük özelliğinde olan, sümüğe benzer, sümük gibi
- SÜRÜMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
-
Hafif bir şeyi sürüklemek
- "Eteğini sürümek. Duvağını sürümek."
-
Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
-
Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek
- "Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü." (Âşık Veysel)
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
- GÖTÜRÜM
-
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
-
[isim]
Dayanma, sabır, tahammül
- GÜMÜŞLÜ
-
-
[sıfat]
Gümüşü olan, gümüşle kaplanmış veya süslenmiş olan
-
[sıfat]
Gümüşü olan, gümüşle kaplanmış veya süslenmiş olan
- BÖLÜMLÜ
- ...
- TÜRÜMCÜ
- ...
- ÖTÜMSÜZ
-
-
Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert
-
Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert
- ÜZÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
İçinde üzüm olmayan
-
[sıfat]
İçinde üzüm olmayan
- CÜMLESİ
-
-
[zamir]
Hepsi
- "Cümlesi masanın başında koltuklara yerleştiler." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[zamir]
Hepsi