İçinde üm olan 7 harfli 89 kelime var. İçerisinde ÜM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üm olan kelimeler listesine ya da Sonu üm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EZCÜMLE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Kısaca, özet olarak, özetle
  2. Başlıca, belli başlı olarak, esas olarak
    • "Başkan ezcümle şunları söyledi..."

ÜMMETÇE

  1. [zarf] Ümmet olarak
    • "Özlenen baharlar vardır, soyca sopça, ümmetçe özlenen baharlar..." (Tarık Buğra)

BÜKÜMLÜ

  1. [sıfat] Bükülmüş olan, bükümü olan

CÜMLESİ

  1. [zamir] Hepsi
    • "Cümlesi masanın başında koltuklara yerleştiler." (Ercüment Ekrem Talu)

TÜMÜYLE
...
ÇÖZÜLÜM

  1. [isim] Çözülme işi, dağılım, bozgun
  2. Sinir merkezleri arasındaki iş birliği ve uyumun bozulup kesilmesi

GÖTÜRÜM

  1. [isim] Dayanma, sabır, tahammül

SÜMBÜLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde bir makam

ALBÜMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bitkilerin, hayvanların doku ve sıvılarında bulunan, birleşimi karbon, oksijen, azot, hidrojen ve kükürt olan, suda eriyen, beyaza yakın renkte, yapışkan madde

GÜMLEME

  1. [isim] Gümlemek işi

ÖTÜMSÜZ

  1. Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert

DÜĞÜMLÜ

  1. [sıfat] Düğümlenmiş olan
  2. Budaklı
    • "Yüksek çınarların yamru yumru düğümlü dalları henüz yapraklarla örtülmemişti." (Ömer Seyfettin)
  3. Sorunlu, karışık

ÇÖZÜMCÜ

  1. [isim] Çözüm getiren kimse

SÖKÜMCÜ
...
BÖLÜMLÜ
...
BÜRÜMEK

  1. [-i] Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek
    • "Tarlayı otlar bürümüştü." (Nabizade Nazım)
  2. Çok, güçlü etkilemek
    • "Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi." (Nurullah ataç)

BÖLÜŞÜM

  1. [isim] Bölüşme, paylaşma
    • "Gelir bölüşümü."

ÇÜRÜMEK

  1. [nsz] Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak
    • "Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek
    • "Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı." (Tarık Buğra)
  3. Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler oluşmak
  4. İnsan yıpranmak, çökmek
  5. Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak

NÜMAYİŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gösteri
    • "Darülfünun gençleri İstanbul'da büyük bir nümayiş yapmışlardı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Gösteriş
    • "Sizden çok emin olduğum için hiçbir nümayiş beklemem ve istemem." (Peyami Safa)

DÖKÜMCÜ

  1. [isim] Döküm işleri yapan kimse, dökmeci

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü