İçinde üm olan 6 harfli 47 kelime var. İçerisinde ÜM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üm olan kelimeler listesine ya da Sonu üm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CÜMBÜŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eğlence
-
Canlılık, coşku
- "Yavaş yavaş fırçalardan, boyalardan, renklerin cümbüşlerinden başka her şey çevresinden siliniyordu." (Cahit Uçuk)
-
Maden gövdeli, tambura benzer bir saz
-
[isim]
Eğlence
- SÜMBÜL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 cm yükseklikte, çiçekleri kuvvetli kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi (Hyacinthus orientalis)
- "Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere / Şimdi dağlarında mor sümbül vardır." (Rıza Tevfik Bölükbaşı)
-
[isim]
Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 cm yükseklikte, çiçekleri kuvvetli kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi (Hyacinthus orientalis)
- ZÜMRÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı, doğal alüminyum ve berilyum silikatı
- "Şu zümrüt gibi Kuşdili deresi burnumuzun önünde de bir sandalla bir defa bile dolaşamadık." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Bu taştan yapılmış olan
- "Parmağındaki zümrüt yüzüğü ile bu salonda herkesin saygı gösterdiği bir varlıktı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Koyu yeşil renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Zümrüt çayırlar."
-
[isim]
Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı, doğal alüminyum ve berilyum silikatı
- SÜRÜME
-
-
[isim]
Sürümek işi
-
[isim]
Sürümek işi
- TÜMSEK
-
-
[isim]
Küçük tepe, tüm (II), tümbek
- "Sazlarla, kamışlarla örtülü bir tümseği atladım. Kıyıdayım." (Orhan Veli Kanık)
-
Çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik
- "Bu uzun hayalden birdenbire önümde bir tümsek beni uyandırdı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Küçük tepe, tüm (II), tümbek
- ÜZÜMLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
- SÜMSÜK
-
-
[sıfat]
Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık (kimse)
- "Beş yıl öncesine kadar kara kuru, sümsük bir kızken şimdi gelişivermiş bir dişi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık (kimse)
- BÜYÜME
-
-
[isim]
Büyümek işi
-
Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde boyutların artması
-
[isim]
Büyümek işi
- KÜMBET
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kubbe
-
Koni, piramit biçiminde damı olan, yuvarlak veya köşeli yapı
-
Kubbe biçiminde toparlak kabartı
-
[isim]
Kubbe
- KOSTÜM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ceket, pantolon ve bazen de yelekten oluşan erkek takım giysisi
-
Çoğunlukla sokakta giyilmek için dikilmiş kadın giysisi
- "Arkasındaki kostümleri, manken üstünde gibi durur." (Sermet Muhtar Alus)
-
Sinema ve tiyatroda rol gereği giyilen kıyafetlerin genel adı
-
[isim]
Ceket, pantolon ve bazen de yelekten oluşan erkek takım giysisi
- MÜRDÜM
-
-
[isim]
Mürdüm eriği
-
[isim]
Mürdüm eriği
- ÖTÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan, titreşimli ses veren (ünsüz), titreşimli, sürekli, yumuşak, tonlu, sedalı
-
[sıfat]
Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan, titreşimli ses veren (ünsüz), titreşimli, sürekli, yumuşak, tonlu, sedalı
- PARFÜM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güzel koku
-
Şişelenmiş güzel koku
-
[isim]
Güzel koku
- TÜMLER
-
-
[sıfat]
Tümleyen, mütemmim
-
[sıfat]
Tümleyen, mütemmim
- BÜRÜME
-
-
[isim]
Bürümek işi
-
[isim]
Bürümek işi
- ÜRÜMEK
-
-
[nsz]
Havlamak
-
[nsz]
Havlamak
- SÜMTER
-
-
[isim]
Kırmızımtırak, küçük taneli sert buğday
-
[isim]
Kırmızımtırak, küçük taneli sert buğday
- YÜRÜME
-
-
[isim]
Yürümek işi
- "Kılıcını kaldırdı, ağır ağır hocaya doğru yürümeye başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yürümek işi
- ÜZÜMCÜ
-
-
[isim]
Üzüm yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Üzüm yetiştiren veya satan kimse
- GÜMRAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Aşırı derecede büyümüş olan (bitki)
- "Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Deli dolu akan (su)
-
Gür, yüksek, kuvvetli (ses)
-
Uzun, sık ve dalgalı (saç)
-
[sıfat]
Aşırı derecede büyümüş olan (bitki)