İçinde üm olan 6 harfli 47 kelime var. İçerisinde ÜM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üm olan kelimeler listesine ya da Sonu üm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜMİTLİ
-
-
[sıfat]
Umutlu
- "Silahsızdık, vasıtasızdık, tarafsızdık; fakat sırf ümitli idik." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Verim beklenen
- "O sene bu civarların en ümitli tarlaları nihayet bire dört verdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Umutlu
- SÜRÜME
-
-
[isim]
Sürümek işi
-
[isim]
Sürümek işi
- BÜKLÜM
-
-
[isim]
Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, kıvrım
- "Yırtılmış atılmış o kâğıtlar ki hayatım / Her parçası, her büklümü üstünde adın var." (Mithat Cemal Kuntay)
-
Dönemeç, viraj
-
[isim]
Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, kıvrım
- YÜLÜME
-
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
- ÇÜRÜME
-
-
[isim]
Çürümek işi
-
[isim]
Çürümek işi
- ÜZÜMSÜ
-
-
[sıfat]
Üzümü andıran, üzüme benzeyen, üzüm gibi
-
[sıfat]
Üzümü andıran, üzüme benzeyen, üzüm gibi
- ÜFÜRÜM
- ...
- YÜRÜME
-
-
[isim]
Yürümek işi
- "Kılıcını kaldırdı, ağır ağır hocaya doğru yürümeye başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yürümek işi
- ÖLÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- "Onu hâlâ hiç olmazsa rüyalarında ölümlülerin sevdiği gibi sevebilir." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İnsan
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- GÜMRÜK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
- "Yalnız hareketlerime değil, sözlerime de gümrük koyacak." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu
-
Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer
- "Sayfaları girip çıktığı gümrüklerin dalgalarıyla dolu pasaportlar eskitti." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
- KOSTÜM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ceket, pantolon ve bazen de yelekten oluşan erkek takım giysisi
-
Çoğunlukla sokakta giyilmek için dikilmiş kadın giysisi
- "Arkasındaki kostümleri, manken üstünde gibi durur." (Sermet Muhtar Alus)
-
Sinema ve tiyatroda rol gereği giyilen kıyafetlerin genel adı
-
[isim]
Ceket, pantolon ve bazen de yelekten oluşan erkek takım giysisi
- MÜRDÜM
-
-
[isim]
Mürdüm eriği
-
[isim]
Mürdüm eriği
- ÖRÜMCE
-
-
[isim]
Örümcek
-
[isim]
Örümcek
- ÜZÜMLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
-
[sıfat]
İçinde üzüm olan
- DÜMDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Artçı
-
[isim]
Artçı
- GÜMRAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Aşırı derecede büyümüş olan (bitki)
- "Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Deli dolu akan (su)
-
Gür, yüksek, kuvvetli (ses)
-
Uzun, sık ve dalgalı (saç)
-
[sıfat]
Aşırı derecede büyümüş olan (bitki)
- BÜRÜME
-
-
[isim]
Bürümek işi
-
[isim]
Bürümek işi
- CÜMBÜŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eğlence
-
Canlılık, coşku
- "Yavaş yavaş fırçalardan, boyalardan, renklerin cümbüşlerinden başka her şey çevresinden siliniyordu." (Cahit Uçuk)
-
Maden gövdeli, tambura benzer bir saz
-
[isim]
Eğlence
- ÜZÜMCÜ
-
-
[isim]
Üzüm yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Üzüm yetiştiren veya satan kimse
- DÜMBÜK
-
-
[isim]
Pezevenk
-
[isim]
Pezevenk