İçinde ülü olan 6 harfli 22 kelime var. İçerisinde ÜLÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ülü olan kelimeler listesine ya da Sonu ülü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÜLÜME
-
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
- ÖPÜLÜŞ
- ...
- ÖLÜLÜK
-
-
[isim]
Cansız kalma durumu, cansızlık
- "Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Cansız kalma durumu, cansızlık
- ÜNLÜLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde ünlü harfi bulunan (söz)
-
[sıfat]
İçinde ünlü harfi bulunan (söz)
- ÖRGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Örgüsü olan, örgü biçiminde bulunan
- "Külahının altındaki örgülü beyaz saçlarını tutup koparmak ... ihtiyacını duydu." (Ömer Seyfettin)
-
Örülmüş
-
[sıfat]
Örgüsü olan, örgü biçiminde bulunan
- DÜRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Dürülmüş, kıvrılmış
-
[sıfat]
Dürülmüş, kıvrılmış
- ÜZGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzgü veren, eziyetli
-
[sıfat]
Üzgü veren, eziyetli
- KÜLÜNK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma
- "Bir yaz sabahı, külüngün ve kazmanın sivri burunları taş odanın tepesini delmeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma
- ÜTÜLÜK
- ...
- ÜRKÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ürkü veren
-
[sıfat]
Ürkü veren
- DÖKÜLÜ
- ...
- ÖLÇÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
-
Ilımlı
- "Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim." (Refik Halit Karay)
-
Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun
- "... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
- ÜZÜLÜŞ
- ...
- ÖRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Örtüsü olan
- "Orta yaşlı, başı örtülü bir kadın yanımda duruyor." (Refik Halit Karay)
-
Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış
- "Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü." (Ahmet Haşim)
-
[zarf]
Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem
-
[sıfat]
Örtüsü olan
- ÖVÜLÜŞ
-
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi
- ÖRÜLÜŞ
-
-
[isim]
Örülme işi veya biçimi
- "Bu ağır ve etkili örülüşün ilmikleri arasında sıkışıp inceliyor, ufak ufak koparak toz olup dağılıyordu." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Örülme işi veya biçimi
- BÜKÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bükülmüş olan
-
[sıfat]
Bükülmüş olan
- GÜLÜNÇ
-
-
[sıfat]
Alay edilecek durumda olan, güldürücü, tuhaf, komik
- "Yüksek sesle doğruluktan bahsetmeye kalkmak gülünç bir şey olurdu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Alay edilecek durumda olan, güldürücü, tuhaf, komik
- KÜSÜLÜ
-
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- "Bayram gelir küsülüler barışır." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- BÜRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bürünmüş
-
[sıfat]
Bürünmüş