İçinde ülfet olan 6 kelime var. İçerisinde ÜLFET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ülfet olan kelimeler listesine ya da Sonu ülfet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KÜLFETSİZLİK
KÜLFETSİZCE
KÜLFETSİZ
KÜLFETLİ
KÜLFET
ÜLFET
E F L T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ÜLFET
4 Harfli Kelimeler
FLÜT
3 Harfli Kelimeler
FEL, LEF, TEF, TEL, TÜF, TÜL
2 Harfli Kelimeler
EL, ET, FE, LE, TE, ÜF
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜLFETSİZLİK
-
-
[isim]
Külfetsiz olma durumu
-
[isim]
Külfetsiz olma durumu
- KÜLFETSİZCE
-
-
[zarf]
Külfet altına girmeden, külfete katlanmadan
- "Günün asıl konusu olan şu Brüksel sergisini, külfetsizce beraber gezelim." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Külfet altına girmeden, külfete katlanmadan
- KÜLFETSİZ
-
-
[sıfat]
Sıkıntısız, kolay, özen istemeyen
- "Evinde külfetsiz ve içten bir konukseverlikle de ben karşılaştım." (Haldun Taner)
-
Az masrafla yapılan
- "Beni, gene evindeki gibi sevimli ve külfetsiz karşılamıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Sıkıntısız, kolay, özen istemeyen
- KÜLFETLİ
-
-
[sıfat]
Sıkıcı, zor, yorucu, özen isteyen
-
Büyük masraf gerektiren
- "Gece sokağa çıkmaktan korktuğum için değil, bizim tarafta sokağa çıkmak külfetli oluyor da ondan." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Sıkıcı, zor, yorucu, özen isteyen
- KÜLFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıkıntı, zorluk
- "Dört defa gezdiği bu yeri tekrar görmek, artık onun için bir külfet." (Refik Halit Karay)
- "Ben en hain, en merhametsiz hücumları yapmak için bu kadar külfetlere katlanıp buralara gelmiştim." (Aka Gündüz)
-
Büyük masraf
- "Bu kadar uzun külfetlere ne lüzum var?" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Sıkıntı, zorluk
- ÜLFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alışma, kaynaşma
- "Kendilerine bir kimse bulunamıyor ki ülfet etsinler." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Tanışma, görüşme
- "Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Dostluk, ahbaplık
- "Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Alışma, kaynaşma