İçinde ül olan 8 harfli 172 kelime var. İçerisinde ÜL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ül olan kelimeler listesine ya da Sonu ül ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİSÜLFÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Molekülünde iki kükürt atomu bulunduran birleşik
-
[isim]
Molekülünde iki kükürt atomu bulunduran birleşik
- SÜLFAMİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mikroplara karşı etkili olan azotlu ve kükürtlü organik birleşimlerin ortak adı
-
[isim]
Mikroplara karşı etkili olan azotlu ve kükürtlü organik birleşimlerin ortak adı
- DÜŞÇÜLÜK
-
-
[isim]
Düşçü olma durumu
-
Bilincin zayıflamasıyla ortaya çıkan bir ruh bozukluğu durumu
-
[isim]
Düşçü olma durumu
- ÖRTÜLMEK
-
-
[nsz]
Örtme işine konu olmak
- "Kamara deliklerinin üstleri küçücük camlarla örtülmüş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Örtme işine konu olmak
- ÖZGÜLEME
-
-
[isim]
Özgülemek işi
-
[isim]
Özgülemek işi
- MÜLKİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyelik, sahiplik
-
[isim]
İyelik, sahiplik
- ÜTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Ütücü olma durumu
-
[isim]
Ütücü olma durumu
- DÜRTÜLME
-
-
[isim]
Dürtülmek işi
-
[isim]
Dürtülmek işi
- SÜTÇÜLER
- ...
- İÇGÜDÜLÜ
-
-
[sıfat]
İçgüdüsü olan, insiyaki
-
[sıfat]
İçgüdüsü olan, insiyaki
- TEZELZÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sarsılma, sallanma
-
[isim]
Sarsılma, sallanma
- YÜZÜLMEK
-
-
[nsz]
Yüzme işi yapılmak
- "Bu suda yüzülmez."
-
Derisi çıkarılmak
- "Koyun yüzüldü."
-
Sömürülmek
-
[nsz]
Yüzme işi yapılmak
- TAHAVVÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme, değişkenlik, dönüşme, dönüşüm
- "Gençliğin karşısına çıkınca harika bir tahavvülle başı dikildi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme, değişkenlik, dönüşme, dönüşüm
- GÜLBAHAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kırmızı boya elde etmede kullanılan iyi bir cins toprak
-
Bir tavla oyunu
-
[isim]
Kırmızı boya elde etmede kullanılan iyi bir cins toprak
- GÜLDÜRME
-
-
[isim]
Güldürmek işi
-
[isim]
Güldürmek işi
- KÖYLÜLÜK
-
-
[isim]
Köylü olma durumu
-
Köylülere özgü davranış
-
[isim]
Köylü olma durumu
- KÜLAHSIZ
-
-
[sıfat]
Külahı olmayan
-
[sıfat]
Külahı olmayan
- MÜLEYYİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yumuşaklık veren, yumuşatıcı
-
Bağırsakları boşaltan, dışkının dışarı çıkmasını kolaylaştıran ilaç
-
[sıfat]
Yumuşaklık veren, yumuşatıcı
- TENEZZÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme
- "... onlara eliniz eteğiniz sürünmez, tenezzül edip başınızı çevirmeyebilirsiniz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme
- SÜZÜLMEK
-
-
[nsz]
Süzme işine konu olmak
- "Bal süzüldü."
-
Akmak
- "Gözlerimden yaşlar süzüldü."
-
Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek
- "Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemek
- "Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmek
- "Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm." (Haldun Taner)
-
Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmak
- "Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu." (Peyami Safa)
-
Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümek
- "Bir tanesinin elinde-muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
-
Yüzüne nazlı bir anlam vermek
-
Çok zayıflamak
- "Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Süzme işine konu olmak