İçinde ül olan 6 harfli 85 kelime var. İçerisinde ÜL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ül olan kelimeler listesine ya da Sonu ül ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÜLŞEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gül bahçesi

PÜSTÜL

  1. [isim] İrinle dolu kabarcık veya sivilce

GÜLMEK

  1. [nsz] İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak
    • "O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Ahali gülmekten kırılıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bizi şimdi böyle görse yine sadece gülüp geçer miydi?" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek
  3. [-e] Biriyle alay etmek
  4. Dikkati çekecek derecede hoş ve sıcak görünmek
    • "Annemin, yirmi gündür ağlayan yüzü, bu akşam ilk defa güldü." (Yusuf Ziya Ortaç)

MÜLAKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Buluşan, kavuşan, görüşen
    • "Serbest kalır kalmaz ona mülaki olursa sevinecekmiş." (Atilla İlhan)

TEFEÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fal açma, fala bakma
    • "Kış geceleri divanlardan tefeül ederdik." (Ömer Seyfettin)
  2. Uğur sayma, hayra yorma

ÖRÜLÜŞ

  1. [isim] Örülme işi veya biçimi
    • "Bu ağır ve etkili örülüşün ilmikleri arasında sıkışıp inceliyor, ufak ufak koparak toz olup dağılıyordu." (Atilla İlhan)

GÖMÜLÜ

  1. [sıfat] Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
  2. Batmış, kaybolmuş olan
    • "Denizin derinliklerine gömülü gemi."

DÜLGER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse
    • "Rumeli Hisarı'nda Fatih Sultan Mehmet'in duvarcı ve dülgerleri, Bizans üzerine açılacak büyük savaşın namlı hisarını ya bugün yükseltecek ya yarın." (Atilla İlhan)

BÜKÜLÜ

  1. [sıfat] Bükülmüş olan

BRÜLÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yakmaç

DÜRÜLÜ

  1. [sıfat] Dürülmüş, kıvrılmış

GÜLGUN
...
ÖRTÜLÜ

  1. [sıfat] Örtüsü olan
    • "Orta yaşlı, başı örtülü bir kadın yanımda duruyor." (Refik Halit Karay)
  2. Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış
    • "Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü." (Ahmet Haşim)
  3. [zarf] Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem

GRANÜL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir maddenin en küçük tanesi
  2. Sitoplazmada bulunan küçük tanecikler

ÜRKÜLÜ

  1. [sıfat] Ürkü veren

MÜŞKÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Güç, zor, çetin
    • "Yutkunuyor, ara sıra parmaklarıyla alnındaki terleri siliyordu. Çok müşkül bir vaziyette kalmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Engel, güçlük, zorluk
    • "Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi." (Yahya Kemal Beyatlı)

KÜLFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıkıntı, zorluk
    • "Dört defa gezdiği bu yeri tekrar görmek, artık onun için bir külfet." (Refik Halit Karay)
    • "Ben en hain, en merhametsiz hücumları yapmak için bu kadar külfetlere katlanıp buralara gelmiştim." (Aka Gündüz)
  2. Büyük masraf
    • "Bu kadar uzun külfetlere ne lüzum var?" (Ömer Seyfettin)

MÜLHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dinsiz, imansız
  2. Doğru yoldan çıkmış

BÜRÜLÜ

  1. [sıfat] Bürünmüş

DÜLDÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mekanik olarak çalışan oyuncak çocuk arabası
  2. At
    • "Şu bizim düldüle bir saman vesikası lütfetseniz keyfime payan olmayacak." (Peyami Safa)
  3. Eski otomobil
  4. Modası geçmiş araç

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü