İçinde ül olan 6 harfli 85 kelime var. İçerisinde ÜL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ül olan kelimeler listesine ya da Sonu ül ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜŞKÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Güç, zor, çetin
- "Yutkunuyor, ara sıra parmaklarıyla alnındaki terleri siliyordu. Çok müşkül bir vaziyette kalmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Engel, güçlük, zorluk
- "Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Güç, zor, çetin
- DÜRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Dürülmüş, kıvrılmış
-
[sıfat]
Dürülmüş, kıvrılmış
- GÖRGÜL
- ...
- ÖPÜLME
-
-
[isim]
Öpülmek işi
-
[isim]
Öpülmek işi
- BASKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ağırlıkları tartmaya yarayan alet, kantar
-
İki kolu sıra ile kalkıp inebilen, ortasından veya uçlarından birine az çok yakın değişmez bir noktaya dayanan kaldıraç
-
[isim]
Ağırlıkları tartmaya yarayan alet, kantar
- ÜZÜLÜŞ
- ...
- GÜLÜNÇ
-
-
[sıfat]
Alay edilecek durumda olan, güldürücü, tuhaf, komik
- "Yüksek sesle doğruluktan bahsetmeye kalkmak gülünç bir şey olurdu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Alay edilecek durumda olan, güldürücü, tuhaf, komik
- ÖVÜLÜŞ
-
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi
- ÜZÜLME
-
-
[isim]
Üzüntü duyma, teessür
-
[isim]
Üzüntü duyma, teessür
- OKÜLER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Optik aletlerinde objektiften aldığı ışınları göze veren mercek sistemi
-
[isim]
Optik aletlerinde objektiften aldığı ışınları göze veren mercek sistemi
- MÜLHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dinsiz, imansız
-
Doğru yoldan çıkmış
-
[sıfat]
Dinsiz, imansız
- HERKÜL
- ...
- KÜSÜLÜ
-
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- "Bayram gelir küsülüler barışır." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- GÖMÜLÜ
-
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
-
Batmış, kaybolmuş olan
- "Denizin derinliklerine gömülü gemi."
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
- MÜLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- "Serbest kalır kalmaz ona mülaki olursa sevinecekmiş." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- YÜLÜME
-
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
- KÖSNÜL
-
-
[sıfat]
Kösnüyle ilgili, şehvani, şehevi, erotik
-
Cinsel duyumlar veya onlara bağlı olan duyumların uyandırdığı duygu ve coşkularla ilgili olan, erotik
-
Özellikle cinsel isteği işleyen, şehvet uyandıran (resim, heykel), erotik
-
[sıfat]
Kösnüyle ilgili, şehvani, şehevi, erotik
- MÜLHEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İçe doğmuş, birinin içine doğmuş, esinlenmiş
-
[sıfat]
İçe doğmuş, birinin içine doğmuş, esinlenmiş
- PÜSKÜL
-
-
[isim]
Bir ucundan bazı şeylere süs olarak takılan, diğer ucu serbest saçak biçimindeki iplik demeti
- "Kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir ucundan bazı şeylere süs olarak takılan, diğer ucu serbest saçak biçimindeki iplik demeti
- DÜLGER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse
- "Rumeli Hisarı'nda Fatih Sultan Mehmet'in duvarcı ve dülgerleri, Bizans üzerine açılacak büyük savaşın namlı hisarını ya bugün yükseltecek ya yarın." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse