İçinde ük olan 7 harfli 77 kelime var. İçerisinde ÜK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ük olan kelimeler listesine ya da Sonu ük ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÜYÜKÇE
-
-
[sıfat]
Biraz büyük
- "Aynı kamarayı paylaşacaksınız, büyükçedir, ikinize de yeter." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Oldukça önemli
- "Büyükçe bir beyin humması geçirmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Biraz büyük
- KÖPÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Köpüğü olan, köpüklenen
- "Yağsız köpüklü ayranlar içmiş, bulgur pilavı yemişler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Köpüğü olan, köpüklenen
- SÜLÜKÇÜ
-
-
[isim]
Sülük satan kimse
-
Sülükle kan almayı meslek edinen kimse
-
[isim]
Sülük satan kimse
- ÖNLÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- "Şimdi odada biri kadın, öbürü erkek iki kişi var, ikisi de beyaz önlüklü, hasta bakıcı veya doktor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- BÜKÜLÜŞ
-
-
[isim]
Bükülme işi veya biçimi
- "Uzun ve yürüyüşü pek zarif bükülüşlerle dalgalanan genç bir kadındı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bükülme işi veya biçimi
- DÜDÜKÇÜ
-
-
[isim]
Düdük yapan veya satan kimse
-
[isim]
Düdük yapan veya satan kimse
- HÜKÜMET
- ...
- KÖRÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Körüğü olan
- "Karşı geçidin ağzında körüklü bir fayton arabası göründü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Körüklü otobüs
-
[sıfat]
Körüğü olan
- BÜKÜNTÜ
-
-
[isim]
Bükme sonucu oluşan biçim veya iz
-
Bağırsakta olan ağrı
-
Dönemeç, viraj
-
[isim]
Bükme sonucu oluşan biçim veya iz
- KÜÇÜKÇE
-
-
[sıfat]
Biraz küçük
-
[sıfat]
Biraz küçük
- ÖKÜZLÜK
-
-
[isim]
Budalalık, sersemlik
-
Budalaca, sersemce iş
-
[isim]
Budalalık, sersemlik
- YÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
- "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödemekle yükümlüdür." (Anayasa)
-
[sıfat]
Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
- TÜKÜRÜŞ
- ...
- ÖKSÜRÜK
-
-
[isim]
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
- "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok." (Halide Edip Adıvar)
-
Üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs hastalığı
- "Sancılı bir öksürükle öksürerek ağlamaya başladım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
- BÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
- BÜZÜŞÜK
-
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
-
Kırışık
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
- SÜMÜKSÜ
-
-
[sıfat]
Sümük özelliğinde olan, sümüğe benzer, sümük gibi
-
[sıfat]
Sümük özelliğinde olan, sümüğe benzer, sümük gibi
- GÜLÜCÜK
-
-
[isim]
Çocuk gülümsemesi
-
Gülümseme, tebessüm
- "... dudaklarında bir gülücükle, elinde beş altı zarf, gelirdi karşıma." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Çocuk gülümsemesi
- LÜKSLÜK
- ...
- ÖNCÜLÜK
-
-
[isim]
Öncü olma durumu
-
Önderlik
- "Bu millet Batı tipi tiyatroyu Muhsin Ertuğrul'un öncülüğüne borçlu..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Öncü olma durumu