İçinde ük olan 7 harfli 77 kelime var. İçerisinde ÜK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ük olan kelimeler listesine ya da Sonu ük ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NÖTRLÜK
-
-
[isim]
Nötr bir cismin veya ortamın durumu, niteliği
-
[isim]
Nötr bir cismin veya ortamın durumu, niteliği
- HÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Ceza hükmü verilmiş, hüküm giymiş, mahkûm
-
[sıfat]
Ceza hükmü verilmiş, hüküm giymiş, mahkûm
- ÖNLÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- "Şimdi odada biri kadın, öbürü erkek iki kişi var, ikisi de beyaz önlüklü, hasta bakıcı veya doktor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- TÜKENİK
-
-
[sıfat]
Bitmiş, tükenmiş
-
[zarf]
Çok azalmış bir biçimde
- "Uzaklarda coşkun akan Ravi Çayı, suyunu kumluk vadilere içire içire, Lahor'a yorgun ve tükenik gelirmiş." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bitmiş, tükenmiş
- TÜKÜRÜK
-
-
[isim]
Tükürük bezlerinin ağza akan salgısı
-
[isim]
Tükürük bezlerinin ağza akan salgısı
- CÜCÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Cücüğü olan
-
[sıfat]
Cücüğü olan
- YÜKÜNME
-
-
[isim]
Yükünmek işi veya durumu
-
[isim]
Yükünmek işi veya durumu
- BÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
-
[sıfat]
Bükülmüş olan, bükümü olan
- KILÜKAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dedikodu, söylenti
- "Aşk imiş her ne var âlemde / İlm bir kılükal imiş ancak." (Fuzulî)
-
[isim]
Dedikodu, söylenti
- HÜKÜMET
- ...
- ÖLÜMLÜK
-
-
[isim]
Bazı kimselerin, öldüklerinde cenazelerinin kaldırılmasına harcanmak için biriktirdikleri para
-
[isim]
Bazı kimselerin, öldüklerinde cenazelerinin kaldırılmasına harcanmak için biriktirdikleri para
- NÜKLEER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Atom çekirdeği ile ilgili, çekirdeksel
-
[sıfat]
Atom çekirdeği ile ilgili, çekirdeksel
- SÜMÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Sümüğü olan
-
Burnundan sürekli sümük akan
- "Şu yumurcakların içinde temizi, sümüklüsü, çarıklısı, yarım entarilisi hepsi hepsi vardı." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Sümüğü olan
- HÜKUMET
- ...
- DÜDÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Düdüğü olan
-
[isim]
Düdüklü tencere
-
[sıfat]
Düdüğü olan
- BÜKÜNME
-
-
[isim]
Bükünmek işi
-
[isim]
Bükünmek işi
- BÜYÜKÇE
-
-
[sıfat]
Biraz büyük
- "Aynı kamarayı paylaşacaksınız, büyükçedir, ikinize de yeter." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Oldukça önemli
- "Büyükçe bir beyin humması geçirmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Biraz büyük
- TÜKENİŞ
-
-
[isim]
Tükenme işi veya biçimi
-
[isim]
Tükenme işi veya biçimi
- YÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
- "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödemekle yükümlüdür." (Anayasa)
-
[sıfat]
Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
- DÜDÜKÇÜ
-
-
[isim]
Düdük yapan veya satan kimse
-
[isim]
Düdük yapan veya satan kimse