İçinde ük olan 6 harfli 72 kelime var. İçerisinde ÜK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ük olan kelimeler listesine ya da Sonu ük ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÜKKAN
- ...
- MÜKRİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İkramcı
-
[isim]
İkramcı
- BÜKLÜM
-
-
[isim]
Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, kıvrım
- "Yırtılmış atılmış o kâğıtlar ki hayatım / Her parçası, her büklümü üstünde adın var." (Mithat Cemal Kuntay)
-
Dönemeç, viraj
-
[isim]
Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, kıvrım
- ÇEMÇÜK
- ...
- KÖYLÜK
-
-
[isim]
Köy bulunan yer
-
[isim]
Köy bulunan yer
- TÜYCÜK
- ...
- SÜRTÜK
-
-
[isim]
Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın
- "Bu sürtüğü oğluma almak da sonunda çıkacağı belli olmayan bir felakettir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Orospu
-
[isim]
Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın
- GÜLLÜK
-
-
[isim]
Gül bahçesi veya gülü çok olan yer
-
[isim]
Gül bahçesi veya gülü çok olan yer
- PÜRÇÜK
-
-
[isim]
Pürçek
-
[isim]
Pürçek
- BÜKÜCÜ
-
-
[isim]
Ağaç veya kontrplakları kalıpla, elle bükerek şekil veren kimse
-
[isim]
Ağaç veya kontrplakları kalıpla, elle bükerek şekil veren kimse
- YÜĞRÜK
-
-
[sıfat]
İyi yürüyen, iyi koşan
- "Yüğrüktür bizim atımız." (H. Türküsü)
-
Çalışkan
-
Çevik, güçlü
-
[sıfat]
İyi yürüyen, iyi koşan
- GÜMRÜK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
- "Yalnız hareketlerime değil, sözlerime de gümrük koyacak." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu
-
Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer
- "Sayfaları girip çıktığı gümrüklerin dalgalarıyla dolu pasaportlar eskitti." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
- GÜZLÜK
-
-
[sıfat]
Güzün yapılan
- "Güzlük ekim."
-
[isim]
Güzün ekilen tahıl
-
[sıfat]
Güzün yapılan
- GÖLCÜK
-
-
[isim]
Gölet
-
[isim]
Gölet
- BÖNLÜK
-
-
[isim]
Bön olma durumu, budalalık, aptallık, sersemlik, saflık
-
[isim]
Bön olma durumu, budalalık, aptallık, sersemlik, saflık
- YÜKSÜK
-
-
[isim]
Dikiş dikerken, iğnenin batmasını önlemek için parmak ucuna takılan kesik koni biçiminde gereç
-
Köklerin ucunda bulunan ve kökün üretken dokusunu korumaya yarayan oluşum, kalensöve
-
[isim]
Dikiş dikerken, iğnenin batmasını önlemek için parmak ucuna takılan kesik koni biçiminde gereç
- ÜFÜRÜK
-
-
[isim]
Üfürülerek verilen soluk
-
Üfürükçülerin hastaların üstüne okuyarak üfürdükleri soluk
-
[isim]
Üfürülerek verilen soluk
- PÖRSÜK
-
-
[sıfat]
Gevşeyip sarkmış, yıpranmış
- "Beni yanımdaki pörsük, sarışın yüze bağlayan başka ortak hatıralar da var." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Gevşeyip sarkmış, yıpranmış
- ÜTÜLÜK
- ...
- GÖZLÜK
-
-
[isim]
Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç
- "Doktor, elinden gazetesini bıraktı, gözlüğünü düzeltti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Atların çevreden ürkmemeleri için gözlerinin iki yanına takılan siper
- "Hakem, gözlük tak!"
-
Gözene
-
[isim]
Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç