İçinde ük olan 6 harfli 72 kelime var. İçerisinde ÜK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ük olan kelimeler listesine ya da Sonu ük ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜMSÜK
-
-
[sıfat]
Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık (kimse)
- "Beş yıl öncesine kadar kara kuru, sümsük bir kızken şimdi gelişivermiş bir dişi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık (kimse)
- SÖZLÜK
-
-
[isim]
Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser, lügat
- "Türkçe Sözlük. Tarama Sözlüğü. Fransızca-Türkçe Sözlük. Türkçeden Almancaya Sözlük."
-
[isim]
Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser, lügat
- BÜKÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bükülmüş olan
-
[sıfat]
Bükülmüş olan
- ŞÜKRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık
- "Biz, şükran ve muhabbetle ellerini öpüyoruz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık
- ÜFÜRÜK
-
-
[isim]
Üfürülerek verilen soluk
-
Üfürükçülerin hastaların üstüne okuyarak üfürdükleri soluk
-
[isim]
Üfürülerek verilen soluk
- PÖRSÜK
-
-
[sıfat]
Gevşeyip sarkmış, yıpranmış
- "Beni yanımdaki pörsük, sarışın yüze bağlayan başka ortak hatıralar da var." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Gevşeyip sarkmış, yıpranmış
- YÜKLER
-
-
[isim]
Bilgisayara yükleme yapmak için kullanılan özel bir program
-
[isim]
Bilgisayara yükleme yapmak için kullanılan özel bir program
- SÖZCÜK
-
-
[isim]
Kelime
- "Can ile ruh sözcükleri çoğu zaman, aynı anlamda kullanılıyor." (Aydın Boysan)
-
[isim]
Kelime
- YÜKLEM
-
-
[isim]
Cümlede oluş, iş ve hareket bildiren kelime veya kelime grubu, haber, mahmul
- ""Çocuk çalışkandır" ve "Çocuk çok çalışır" örneklerinde "çalışkandır" ve "çalışır" birer yüklemdir."
-
Bir konu için olumlanan veya inkâr edilen şey, mahmul
-
[isim]
Cümlede oluş, iş ve hareket bildiren kelime veya kelime grubu, haber, mahmul
- YÜKSÜZ
- ...
- KÜKÜRT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Atom numarası 16, atom ağırlığı 32,06 olan, 119 °C'de eriyen ve 444 °C'de kaynayan, doğada saf veya başka cisimlerle birleşik olarak bulunan, sarı renkli element, sülf (simgesi S)
-
[isim]
Atom numarası 16, atom ağırlığı 32,06 olan, 119 °C'de eriyen ve 444 °C'de kaynayan, doğada saf veya başka cisimlerle birleşik olarak bulunan, sarı renkli element, sülf (simgesi S)
- YÜKLÜK
-
-
[isim]
Evlerde yatak, yorgan gibi şeyleri koymaya yarayan yer veya büyük dolap, yük, yük odası
- "Öbür yana dönüyor, kocaman bir yüklüğün kapısını açıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Evlerde yatak, yorgan gibi şeyleri koymaya yarayan yer veya büyük dolap, yük, yük odası
- MÜKRİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İkramcı
-
[isim]
İkramcı
- PÜRTÜK
-
-
[isim]
Herhangi bir şeyin üzerindeki çıkıntı biçiminde küçük kabarcık
- "Portakalın pürtükleri."
-
Cızırtı
-
[isim]
Herhangi bir şeyin üzerindeki çıkıntı biçiminde küçük kabarcık
- GÜMRÜK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
- "Yalnız hareketlerime değil, sözlerime de gümrük koyacak." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu
-
Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer
- "Sayfaları girip çıktığı gümrüklerin dalgalarıyla dolu pasaportlar eskitti." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
- BÖNLÜK
-
-
[isim]
Bön olma durumu, budalalık, aptallık, sersemlik, saflık
-
[isim]
Bön olma durumu, budalalık, aptallık, sersemlik, saflık
- HÜRLÜK
-
-
[isim]
Hür, özgür olma durumu
-
[isim]
Hür, özgür olma durumu
- KÜTLÜK
-
-
[isim]
Küt olma durumu
-
[isim]
Küt olma durumu
- KÖSNÜK
-
-
[sıfat]
Eş isteme zamanı gelmiş (hayvan)
-
[sıfat]
Eş isteme zamanı gelmiş (hayvan)
- GÖLCÜK
-
-
[isim]
Gölet
-
[isim]
Gölet