İçinde ük olan 5 harfli 69 kelime var. İçerisinde ÜK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ük olan kelimeler listesine ya da Sonu ük ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BÜKÜN

  1. [isim] Dil bilgisi görevleri ve yapı bakımından, kelime köklerinin başında, içinde veya sonunda türlü değişikliklerin olması, insiraf

ZÜKAM
...
TÜZÜK

  1. [isim] Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü

SÜKUN
...
ÖZLÜK

  1. [isim] Bir şeyin durumu, mahiyet
  2. Kişi, zat

KÖLÜK

  1. [isim] İş ve yük hayvanı

ÇÖZÜK

  1. [sıfat] Çözülmüş olan

ŞÜKÜR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanrı'ya duyulan minneti dile getirme
  2. Mutlu bir olay veya durumdan, yapılan bir iyilikten duyulan hoşnutluğu bildirme
    • "Hava kapanık geçti ama yağış olmadı şükür Allaha!" (Reşat Enis)

CÜCÜK

  1. [isim] Filiz, tomurcuk
  2. Soğan, marul vb. katmerli bitkilerin en iç bölümü
  3. Bir şeyin küçüğü veya onu andıran bir parçası
  4. Kümes hayvanlarının yavrusu, civciv
  5. Kuş yavrusu

DÜŞÜK

  1. [sıfat] Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış
    • "Düşük mide. Düşük omuz."
  2. Az
    • "Düşük faiz. Düşük fiyat."
  3. İktidardan düşmüş veya düşürülmüş
  4. Dil bilgisi kurallarına uymayan
    • "Düşük cümle."
  5. [isim] Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt, sıkıt (II)
  6. Eski değer ve onurunu yitirmiş olan
    • "Dolmuşa bindiğine göre orta hâlli belki de daha düşük olacak." (Refik Halit Karay)

GÖYÜK

  1. [sıfat] Yanık, yanmış
  2. [isim] Hastalık ateşi

GÜDÜK

  1. [sıfat] Eksik yanı olan, tamamlanmamış, kısa
    • "Güdük minare."
  2. Kuyruğu kesik veya kopmuş
  3. Yetersiz, sonuç vermemiş
    • "Boş elleri ve yavan bakışları ile ne güdük bir görünüşü var." (Haldun Taner)

HÜKÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yargı
    • "Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Kral otuz yıl hüküm sürdü."
    • "Oğlum, beni iyi dinledikten sonra hükmünü verecek." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Üsküp'ün ceza mahkemesinde on beş sene hüküm yedi." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Egemenlik, hâkimiyet
    • "Hüküm süren kanaat."
    • "Soğukların hükmü geçti."
  3. Değer, aynı veya benzer nitelik
    • "Kocabaş Kazasker, gerçekten Sultan Mahmut'un gözbebeği hükmündeymiş." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi." (Nabizade Nazım)
  4. Önem, geçerlilik
    • "Bu işin ne hükmü var."
  5. Etki, hız, şiddet
    • "Kışın hükmü geçti."
  6. Karar

SÜKSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Başarı
    • "Paris sosyetesinde büyük sükse yapmıştı." (Aka Gündüz)
  2. Gösteriş, ilgi çekecek durum
    • "Nefsime itimadım, spordaki süksemle başlamıştır." (Atilla İlhan)

BÜKÜM

  1. [isim] Bükme işi
  2. Bir şeyin bükülmüş yeri, kat, kıvrım
    • "Cebine koyarken kâğıt yere düştü, bükümü açıldı." (Burhan Felek)
  3. Bir kerede eğrilmiş iplik, yün miktarı

YÜKÇÜ

  1. [isim] Taşıyıcı

BÜZÜK

  1. [sıfat] Toplanarak büzülmüş
  2. [isim] Kalın bağırsağın sona erdiği yer, anüs
  3. [isim] Yüreklilik, cesaret

YÜKÜN

  1. [isim] İyon

GÖLÜK

  1. [isim] Yük taşıyan ve binilen at, eşek, beygir, katır vb. hayvan
    • "Gölüğü yitirdim. -Ne gölüğü? Eşek hani, eşeği yitirdim de." (Memduh Şevket Esendal)

YÜKLÜ

  1. [sıfat] Yükü olan
  2. Yapılacak işi çok olan
    • "O çok yüklü, bu işi başkasına verelim."
  3. Çok çalışmayı gerektiren
    • "Bu yılki ders programı çok yüklü."
  4. Çok fazla, pek çok
    • "Vurgun, yüklü olursa firar kolaylıkları hazırlanmıştır." (Ömer Seyfettin)
  5. Bir duyguyu, bir olguyu içinde veya üzerinde fazlaca bulunduran
    • "Romanları, denemeleri hep kültürle yüklü, çok yanlı, zengindi." (Haldun Taner)
  6. Çok sarhoş
  7. Paralı, varlıklı
  8. Gebe

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü