İçinde üf olan 7 harfli 27 kelime var. İçerisinde ÜF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üf olan kelimeler listesine ya da Sonu üf ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜFTERİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Karacı, kara çalan, iftiracı

KÜFESİZ
...
ÜFLEYİŞ
...
GÜFTECİ

  1. [isim] Söz yazarı

TEKASÜF
...
NİLÜFER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Nilüfergillerden, yaprakları yuvarlak ve geniş, çiçekleri beyaz, sarı, mavi, pembe renkte, durgun sularda veya havuzlarda yetişen bir su bitkisi (Nymphea)

TÜFEKLİ
...
KÜFELİK

  1. Bir küfeyi dolduracak miktarda olan
    • "İki küfelik üzüm toplandı."
  2. [isim] Kendi kendine yürüyemeyecek derecede sarhoş kimse

ÜFLENME

  1. [isim] Üflenmek işi

NÜFUZLU

  1. [sıfat] Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli
    • "Mülkiyeden çıktıktan sonra Avrupa'ya kaçmış fakat nüfuzlulardan birinin aracılığıyla İstanbul'a dönmüştü." (Refik Halit Karay)
  2. Makamı yüksek, kademesi üst
    • "Arkadaşlarının nüfuzlu yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi." (Haldun Taner)

TEESSÜF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Acınma, yazıklanma, yerinme
    • "İdraksiz, şuursuz geçen günlerimiz için teessüfler edeceksiniz." (Ömer Seyfettin)

ÜFLETME
...
TEHALÜF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aykırılık

NÜFUSÇU

  1. [isim] Nüfus memuru

MAVİKÜF

  1. [isim] Özellikle tütün fidelerinde üreyerek yaprak hastalığına yol açan asalak mantar

KÜFÜRLÜ
...
ÜFÜRMEK

  1. [-i] Üflemek
  2. Üfleyerek bulunduğu yerden uzaklaştırmak
    • "Pencereden ince bir rüzgâr, güneş tozlarını tül perdelere üfürüyor." (Atilla İlhan)
  3. [nsz] Esmek
    • "Kapının altından rüzgâr üfürüyor."
  4. [nsz] Üfleyerek çalmak
    • "Birdenbire kavalı dudaklarına götürdü, üfürmeye başladı." (Halide Edip Adıvar)
  5. [nsz] Abartarak konuşmak

KÜFLÜCE

  1. [isim] Mantar hastalığı

TÜFEKÇİ

  1. [isim] Tüfek yapan, onaran veya satan kimse
  2. Padişah ve sarayı korumakla görevli olan
  3. Savaş gereçleri, silah yapımı ve onarımı ile uğraşan asker sınıfından olan kimse

TESADÜF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
    • "Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!" (Memduh Şevket Esendal)
    • "Ara sıra birbirimize tesadüf ettikçe biraz dertleşmek vaadiyle ayrıldık." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Rastlantı, rast geliş

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü