İçinde üf olan 7 harfli 27 kelime var. İçerisinde ÜF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üf olan kelimeler listesine ya da Sonu üf ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜFLENİŞ
- ...
- LÜFERCİ
-
-
[isim]
Lüfer avcısı veya lüfer yemesini seven kimse
-
[isim]
Lüfer avcısı veya lüfer yemesini seven kimse
- ÜFLEYİŞ
- ...
- KÜFLÜCE
-
-
[isim]
Mantar hastalığı
-
[isim]
Mantar hastalığı
- TESADÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- "Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!" (Memduh Şevket Esendal)
- "Ara sıra birbirimize tesadüf ettikçe biraz dertleşmek vaadiyle ayrıldık." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Rastlantı, rast geliş
-
[isim]
Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi
- NÜFUSÇU
-
-
[isim]
Nüfus memuru
-
[isim]
Nüfus memuru
- MAVİKÜF
-
-
[isim]
Özellikle tütün fidelerinde üreyerek yaprak hastalığına yol açan asalak mantar
-
[isim]
Özellikle tütün fidelerinde üreyerek yaprak hastalığına yol açan asalak mantar
- GÜFTECİ
-
-
[isim]
Söz yazarı
-
[isim]
Söz yazarı
- ÜFLENME
-
-
[isim]
Üflenmek işi
-
[isim]
Üflenmek işi
- TÜFEKLİ
- ...
- MÜFTERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Karacı, kara çalan, iftiracı
-
[sıfat]
Karacı, kara çalan, iftiracı
- TEKASÜF
- ...
- ÜFÜRMEK
-
-
[-i]
Üflemek
-
Üfleyerek bulunduğu yerden uzaklaştırmak
- "Pencereden ince bir rüzgâr, güneş tozlarını tül perdelere üfürüyor." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Esmek
- "Kapının altından rüzgâr üfürüyor."
-
[nsz]
Üfleyerek çalmak
- "Birdenbire kavalı dudaklarına götürdü, üfürmeye başladı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Abartarak konuşmak
-
[-i]
Üflemek
- NİLÜFER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Nilüfergillerden, yaprakları yuvarlak ve geniş, çiçekleri beyaz, sarı, mavi, pembe renkte, durgun sularda veya havuzlarda yetişen bir su bitkisi (Nymphea)
-
[isim]
Nilüfergillerden, yaprakları yuvarlak ve geniş, çiçekleri beyaz, sarı, mavi, pembe renkte, durgun sularda veya havuzlarda yetişen bir su bitkisi (Nymphea)
- MÜFREZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturulan grup
- "Dört kişilik müfreze atlarını durdurmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturulan grup
- NÜFUSLU
- ...
- NÜFUZLU
-
-
[sıfat]
Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli
- "Mülkiyeden çıktıktan sonra Avrupa'ya kaçmış fakat nüfuzlulardan birinin aracılığıyla İstanbul'a dönmüştü." (Refik Halit Karay)
-
Makamı yüksek, kademesi üst
- "Arkadaşlarının nüfuzlu yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli
- ÜFLEMEK
-
-
[-e]
Dudakları büzerek soluğu bir şey üzerine hızla vermek, üfürmek
- "İki senedir sigaralarının dumanlarını burnuma üflediği yetmemiş gibi şimdi de bana oyun etmeye kalkışıyor." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Yanmakta olan bir şeyi söndürmek veya canlandırmak için soluk vermek
- "İdris iskele başında salep güğümünün altındaki eleme kömürlerin küllerini üflüyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Nefesli çalgıları çalmak
- "Arkadaş çalgısını bir iki defa üfledikten sonra döndü." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-e]
Dudakları büzerek soluğu bir şey üzerine hızla vermek, üfürmek
- KÜFESİZ
- ...
- TEHALÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aykırılık
-
[isim]
Aykırılık