İçinde üf olan 5 harfli 13 kelime var. İçerisinde ÜF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üf olan kelimeler listesine ya da Sonu üf ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

LÜFER

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Eti beyaz, tadı güzel, gövdesi pullu bir balık (Pomatomus saltatrix)
    • "Lüfer varken palamut yenir mi, diye çıkıştım." (Ahmet Rasim)

ÜSKÜF

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yüksek aşamadaki yeniçeri subaylarının giydikleri, yarısı arkaya sarkan uzun bir sarık

SÜFLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Aşağı, aşağılık, bayağı, adi
    • "Sabri'nin maceraları hep böyle süfli şeylerden ibaret değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Kılıksız, pis kılıklı, hırpani

MÜFTÜ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî konularda fetva veren kimse
  2. İl ve ilçelerde Müslümanların din işlerine bakan görevli

KÜFLÜ

  1. [sıfat] Küflenmiş olan
    • "Küflü ekmek."
  2. [isim] Saklanmış altın para
    • "Galiba sıra küflülere gelmiş."
  3. Zamanı geçmiş, köhne

MÜFİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yararlı, faydalı
  2. Anlatan, ifade eden

KÜFÜR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sövme, sövmek için söylenen söz, sövgü
    • "Neydi o kaba saba konuşmalar, o çirkin küfürler!" (Atilla İlhan)
    • "Onlara ağza alınmaz birkaç küfür savurdu." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Kapının eşiğinde, şiş yarasının kabuklarını ayıklayan bir Arap eteğine basıp halis Kur'an şivesiyle şiddetli bir küfür yedikten sonra otele döndüm." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Tanrı'nın varlığı ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inançları inkâr etme

NÜFUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kişi
    • "Burada beş nüfus var."
    • "Kızının çocuklarının nüfusunu çıkartacağım." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir ülkede, bir bölgede, bir evde belirli bir anda yaşayanların oluşturduğu toplam sayı
    • "Nüfus sayımı. Nüfusu çoğalmak."
  3. Ortak bir özellik gösteren kimselerin bütünü
    • "Tarım nüfusu. Gecekondu nüfusu."

NÜFUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçine geçme
    • "Onu uzun müddet nüfuzu altında tuttuğuna bir misal olarak..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Tatlı bir duman, bütün varlığını sararak en derin yerlerine kadar nüfuz ediyordu." (Peyami Safa)
  2. Söz geçirme, güçlü olma, erk
    • "Birbirlerinin servetlerini, nüfuzlarını, rütbelerini, kabiliyetlerini bilirlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

GÜFTE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Müzik eserlerinin yazılı metni, söz
    • "Sanatçı dostum bestelerinin güftelerini de kendi yazardı." (Çetin Altan)

ÜFLEÇ

  1. [isim] Kaynak yapımında, metalleri kesme ve eritme işlemlerinde kullanılan, alev püskürten araç, hamlaç
  2. Laboratuvarlarda yüksek ısı elde edilen araç, hamlaç

TÜFEK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Savaş veya avda kullanılan, uzun namlulu ateşli silah
    • "Tüfekleri çatar çatmaz ordayım." (Bekir Sıtkı Erdoğan)

ZÜLÜF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Şakaklardan sarkan saç lülesi
    • "Eser seher yeli zülfün dağıtır / Gerdana dökülen tel incinmesin." (Karacaoğlan)
  2. Sevgilinin saçı, zülfüyâr

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü