İçinde üc olan 8 harfli 30 kelime var. İçerisinde ÜC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üc olan kelimeler listesine ya da Sonu üc ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜCERRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Soyut
- "Bir nevi mücerret şiir demek olan tekerlemeleri dinlemek ister." (Asaf Halet Çelebi)
-
Evlenmemiş, bekâr
- "Yavrum, gençsin, dilbersin, mücerretsin." (Sermet Muhtar Alus)
-
Katışık ve karışık olmayan
-
[isim]
Yalın durum
-
Soyut
-
[sıfat]
Soyut
- MÜCEHHEZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Donanmış
- "Ama asıl tüm ulus çocuklarının bu kafa disiplini ile mücehhez olması gerek." (Haldun Taner)
-
Hazırlıklı, hazırlanmış
-
[sıfat]
Donanmış
- MÜCEVHER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- "Sevdiği kadını mücevherler ve pırlantalara gark eden çılgın ve müsrif fakat zevk sahibi bir âşık..." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- MÜCAHEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çalışma, gayret
-
Allah yolunda savaşma
-
[isim]
Çalışma, gayret
- SÖMÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı
- ÖRÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Örücünün yaptığı iş
-
[isim]
Örücünün yaptığı iş
- GÜCENMEK
-
-
[nsz]
Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak
- "Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti." (Nezihe Araz)
-
[nsz]
Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak
- MÜCADELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf arasında yapılan zorlu çalışma, savaş
-
Herhangi bir amaca erişmek, bir kuvvete karşı koyabilmek için bir kişi veya topluluğun güçlü, sürekli çabası, savaşım
- "Bu İslam merkezinde içten içe bir yığın mücadele vardı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf arasında yapılan zorlu çalışma, savaş
- ÜZÜCÜLÜK
- ...
- FÜCCETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ansızın (ölmek)
-
[zarf]
Ansızın (ölmek)
- YÜRÜTÜCÜ
-
-
[isim]
Yürütme yetkisini kullanan kimse
-
[isim]
Yürütme yetkisini kullanan kimse
- ÖLDÜRÜCÜ
-
-
[sıfat]
Öldüren, ölüme sebep olan, ölüme yol açan
- "Öldürücü bir kalp aksesinin bazen saatlerce sürebileceğini gayet iyi biliyor." (Peyami Safa)
-
Bayıltıcı, bunaltıcı, sıkıcı, yorucu
- "Paketin kaybolmuş, çalınmış olması ihtimalinin verdiği korku, öldürücü bir korkuydu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Öldüren, ölüme sebep olan, ölüme yol açan
- MÜCESSEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cisim durumunda olan
-
Soyut kavramlar için somut bir varlıkta tam olarak belirmiş olan
-
[sıfat]
Cisim durumunda olan
- HÜCUMBOT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görevi saldırmak olan, torpidolarla donatılmış, keşif ve karakol görevlerini de yapan, çok hızlı, küçük savaş gemisi
-
[isim]
Görevi saldırmak olan, torpidolarla donatılmış, keşif ve karakol görevlerini de yapan, çok hızlı, küçük savaş gemisi
- YEKVÜCUT
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Birlik
-
[zarf]
Hep birlikte
-
[isim]
Birlik
- DÜŞÜNÜCÜ
-
-
[isim]
Düşünür
- "Ben, ne serbest düşünücüler bilirim ki destur demeden süprüntülüğe tükürmezler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Düşünür
- ÖVÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Övücü olma durumu
-
[isim]
Övücü olma durumu
- BÜCÜRLÜK
-
-
[isim]
Bücür olma durumu
-
[isim]
Bücür olma durumu
- YÜCELTME
-
-
[isim]
Yüceltmek işi, yükseltme
-
[isim]
Yüceltmek işi, yükseltme
- ÜRKÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)