İçinde üc olan 5 harfli 14 kelime var. İçerisinde ÜC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üc olan kelimeler listesine ya da Sonu üc ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜTÜCÜ
-
-
[isim]
İşi kumaş, giysi, çamaşır vb. ütülemek olan kimse
-
[isim]
İşi kumaş, giysi, çamaşır vb. ütülemek olan kimse
- ÖVÜCÜ
-
-
[sıfat]
Öven (kimse veya şey)
- "Bir romanın üzerine övücü saptayımlarda bulunmasına sevindim."
-
[sıfat]
Öven (kimse veya şey)
- GÜCÜK
-
-
[sıfat]
Kısa, bodur, gelişmemiş, güdük
-
Kuyruksuz, kuyruğu kesik (hayvan)
-
[isim]
Ağaç direklerin hazırlanması sırasında artakalan kısa parça
-
[sıfat]
Kısa, bodur, gelişmemiş, güdük
- BÜCÜR
-
-
[sıfat]
Ufak tefek ve kısa boylu (kimse)
-
[sıfat]
Ufak tefek ve kısa boylu (kimse)
- ÖRÜCÜ
-
-
[isim]
Örme işi yapan kimse
-
Kumaş ve örgülerdeki yırtıkları, delikleri onaran kimse veya bu işlerin yapıldığı yer
-
Duvar yapan veya onaran kimse, yapı ustası
-
[isim]
Örme işi yapan kimse
- SÜCUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Secdeye varma, secde etme
-
[isim]
Secdeye varma, secde etme
- HÜCRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze
-
Küçük oda
-
Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
- "Sonunda hücresine götürdüler de boylu boyunca uzanabildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk
-
[isim]
İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze
- ÜZÜCÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntü veren, acıklı
- "Üzücü bir durum."
-
[sıfat]
Üzüntü veren, acıklı
- ÜCRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İş gücünün karşılığı olan para veya mal
- "Ücret emeğin karşılığıdır." (Anayasa)
-
Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para
- "Fiyatından daha yüksek bir ücretle satın aldı." (Peyami Safa)
-
[isim]
İş gücünün karşılığı olan para veya mal
- CÜCÜK
-
-
[isim]
Filiz, tomurcuk
-
Soğan, marul vb. katmerli bitkilerin en iç bölümü
-
Bir şeyin küçüğü veya onu andıran bir parçası
-
Kümes hayvanlarının yavrusu, civciv
-
Kuş yavrusu
-
[isim]
Filiz, tomurcuk
- HÜCUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saldırma, saldırı, saldırış
- "Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Küçük bir çakı ile üzerime hücum etti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üşüşme, bir yere toplanma
-
[ünlem]
"İleri" anlamında kullanılan bir seslenme sözü
-
Sert eleştiri
- "Sözleri gazetelerin hücumuna yol açtı."
-
Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, hamle
-
[isim]
Saldırma, saldırı, saldırış
- VÜCUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan veya hayvan gövdesi, beden
- "Koltukta vücudunu bir yandan bir yana çevirirken âdeta inliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Erkek sporları tarihe karışıyor, halter kaldıran, vücut yapan kadın atletler gündelik manzaralar arasında..." (Atilla İlhan)
- "Koridor burada sola kıvrılarak yeni bir dehliz daha vücuda getirmektedir." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Var olma, varlık
-
[isim]
İnsan veya hayvan gövdesi, beden
- ÖTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Güzel öten, ötüşü güzel olan
-
[sıfat]
Güzel öten, ötüşü güzel olan
- GÜCÜN
-
-
[zarf]
Dara dar
-
Güçlükle, ancak, zorla
-
[zarf]
Dara dar