İçinde übe olan 20 kelime var. İçerisinde ÜBE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında übe olan kelimeler listesine ya da Sonu übe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
AŞEREİMÜBEŞŞERE
PARATÜBERKÜLOZ
TECRÜBESİZLİK
TECRÜBELİLİK, TECRÜBESİZCE, TÜBERKÜLOZLU
TECRÜBESİZ, TÜBERKÜLİN, TÜBERKÜLOZ
TECRÜBELİ
MÜBEŞŞİR, MÜBEYYİZ
SÜBEKLİ, TECRÜBE, ÜSTÜBEÇ
ENTÜBE, KULÜBE
DÜBEL, DÜBEŞ, SÜBEK
B E Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
BE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AŞEREİMÜBEŞŞERE
- ...
- PARATÜBERKÜLOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Geviş getirenlerde aside dirençli bir bakterinin sebep olduğu hastalık
-
[isim]
Geviş getirenlerde aside dirençli bir bakterinin sebep olduğu hastalık
- TECRÜBESİZLİK
-
-
[isim]
Tecrübesiz olma durumu
-
[isim]
Tecrübesiz olma durumu
- TÜBERKÜLOZLU
- ...
- TECRÜBELİLİK
-
-
[isim]
Tecrübeli olma durumu
-
[isim]
Tecrübeli olma durumu
- TECRÜBESİZCE
- ...
- TÜBERKÜLOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Verem
- "Akciğer tüberkülozu. Kemik tüberkülozu."
-
[isim]
Verem
- TÜBERKÜLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Veremi teşhis ve tedavide yararlanılan, verem mikrobu kültüründen elde edilen bir sıvı
-
[isim]
Veremi teşhis ve tedavide yararlanılan, verem mikrobu kültüründen elde edilen bir sıvı
- TECRÜBESİZ
-
-
[sıfat]
Tecrübesi olmayan
-
[sıfat]
Tecrübesi olmayan
- TECRÜBELİ
-
-
[sıfat]
Tecrübesi olan, görmüş geçirmiş
- "Odacı, tecrübeli gözlerle ona bakıyordu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Tecrübesi olan, görmüş geçirmiş
- MÜBEŞŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Muştu veren, müjde getiren (kimse)
-
[sıfat]
Muştu veren, müjde getiren (kimse)
- MÜBEYYİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazıları temize çeken kimse
-
[isim]
Yazıları temize çeken kimse
- TECRÜBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Deneyim
- "Bakayım, bir tecrübe edeyim diye düşündüm." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hastaları tecrübe tahtasına çevirmiş nice vakaları rastgele bir kinin tedavisiyle tedavi ettiğimi bilirim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oraya gidebilmek için bir tecrübe yapmaya karar vermişti." (Peyami Safa)
-
Deney
-
Görgü
- "Sonraları, diplomasi âleminde edindiğim tecrübeler bana, bu hükmümde yanılmadığımı ispat etmiştir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Deneyim
- ÜSTÜBEÇ
-
-
[isim]
Boyacılıkta kullanılan zehirli, bazik kurşun karbonat
- "Gündüz yüzünün kızıllığını örtmek için sürdüğü kalın pudra tabakası âdeta bir üstübeç maskesini hatırlatıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Boyacılıkta kullanılan zehirli, bazik kurşun karbonat
- SÜBEKLİ
-
-
[sıfat]
Sübeği olan
- "Beşikler sübekli olduğu gibi bazı salıncakların alt kısmında da sübek geçecek bir delik mevcuttur." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Sübeği olan
- KULÜBE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kerpiç, saman veya ağaçtan yapılmış küçük, basit, ilkel ev
- "Ahırların öteki yamacında bir bahçıvan kulübesi vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir yeri beklemekle görevli kimsenin içinde bulunduğu küçük barınak
- "Nöbetçi kulübesi."
-
Hayvanlar için yapılmış barınak
- "Köpek kulübesi."
-
Alçak gönüllülük göstermek amacıyla "ev" anlamında kullanılan bir söz
-
[isim]
Kerpiç, saman veya ağaçtan yapılmış küçük, basit, ilkel ev
- ENTÜBE
- ...
- DÜBEL
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Vidanın daha sağlam yerleşmesi için duvarlarda açılan deliğe önceden çakılan plastik yuva
-
4-20 mm çaplarında, uçları yarık ve tırtıllı, baş tarafı uca doğru daralan delikli, orta sert veya sert plastikten yapılmış özel kavela
-
[isim]
Vidanın daha sağlam yerleşmesi için duvarlarda açılan deliğe önceden çakılan plastik yuva
- SÜBEK
-
-
[isim]
Bazı yerlerde beşikteki çocukların bacakları arasına yerleştirilen sidik şişesi veya sidiği bir kaba akıtacak boru
- "Sübekten çarpık kalan bacaklarını yanlara atar gibi yengeçvari yürümeye başladı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bazı yerlerde beşikteki çocukların bacakları arasına yerleştirilen sidik şişesi veya sidiği bir kaba akıtacak boru
- DÜBEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de beş benekli yüzünün üste gelmesi
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de beş benekli yüzünün üste gelmesi