İçinde ü olan 5 harfli 560 kelime var. İçerisinde Ü harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ü harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜLAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçine bazı şeyler koymak için huni biçiminde bükülmüş kâğıt kap
- "Hatta bunlar arasında öyleleri vardır ki zamana ayak uydurmak, göze girmek ve külah kapmak için gâvur mukallitliğinde birbiriyle âdeta yarışa girişmişlerdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Önüme gelene külah takacaktım. Külah takacağım kimseler de mutlaka benim gibi olanlardı." (Halikarnas Balıkçısı)
- "Anlat sen benim külahıma! Ah, ben hükûmette olsam size gık dedirtmem!" (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bu kabın alabileceği miktarda olan
- "Meydanda bekleyen mektep çocuklarına birer külah şeker dağıtıldı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Oyun, hile
-
esk. Erkeklerin giydiği genellikle keçeden, ucu sivri veya yüksek başlık
- "Bunun sırtında öbürleri gibi bir uzun cübbe, başında bir uzun külah vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İçine bazı şeyler koymak için huni biçiminde bükülmüş kâğıt kap
- GOLCÜ
-
-
[isim]
Çok gol atan oyuncu
- "Millî takımın en büyük golcüsü."
-
[isim]
Çok gol atan oyuncu
- GÜLÜŞ
-
-
[isim]
Gülme işi veya biçimi
- "Kalleşliğin binbir çeşidi apaçık görünüyordu bu gülüşte." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Gülme işi veya biçimi
- LÖPÜR
-
-
[isim]
Bir şeyi yerken veya yutarken çıkan ses
-
[isim]
Bir şeyi yerken veya yutarken çıkan ses
- SÜTLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde süt bulunan, sütle yapılan
- "Bir kanepeye oturdum, bir sütlü kahve ısmarladım." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Süt veren, sağmal
- "Sütlü inek."
-
Taneleri sertleşmemiş, yumuşak taneli (mısır, buğday vb.)
-
[isim]
Sütlaç
-
[sıfat]
İçinde süt bulunan, sütle yapılan
- TÜTÜN
-
-
[isim]
Patlıcangillerden, birleşiminde nikotin bulunan, otsu bir bitki (Nicotiana tabacum)
- "Ben rahmetlinin tütününü tüttürmek için o rahatlığı da teptim." (Abbas Sayar )
-
Bu bitkinin kurutulup kıyılarak sigara biçiminde veya pipoyla içilen yaprağı
- "Elinin tersiyle yeleğine düşen tütün küllerini silkti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Duman
- "Tütün kokuyorsun diye beni iter." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Patlıcangillerden, birleşiminde nikotin bulunan, otsu bir bitki (Nicotiana tabacum)
- TÜZEL
-
-
[sıfat]
Hukukla ilgili, hukuki, hukuksal
-
Hükümle ilgili, hükmi
-
[sıfat]
Hukukla ilgili, hukuki, hukuksal
- ÇÖPÇÜ
-
-
[isim]
Evlerden çöpleri toplayan veya sokakları süpüren temizlik işçisi
-
[isim]
Evlerden çöpleri toplayan veya sokakları süpüren temizlik işçisi
- DÜBEL
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Vidanın daha sağlam yerleşmesi için duvarlarda açılan deliğe önceden çakılan plastik yuva
-
4-20 mm çaplarında, uçları yarık ve tırtıllı, baş tarafı uca doğru daralan delikli, orta sert veya sert plastikten yapılmış özel kavela
-
[isim]
Vidanın daha sağlam yerleşmesi için duvarlarda açılan deliğe önceden çakılan plastik yuva
- DÜŞÜK
-
-
[sıfat]
Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış
- "Düşük mide. Düşük omuz."
-
Az
- "Düşük faiz. Düşük fiyat."
-
İktidardan düşmüş veya düşürülmüş
-
Dil bilgisi kurallarına uymayan
- "Düşük cümle."
-
[isim]
Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt, sıkıt (II)
-
Eski değer ve onurunu yitirmiş olan
- "Dolmuşa bindiğine göre orta hâlli belki de daha düşük olacak." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış
- GÖÇÜK
-
-
[isim]
Çökmüş, kaymış toprak, çöküntü, yıkıntı
-
Kaya veya cevherin kendi kendine yer altına doğru çökmesi
-
[isim]
Çökmüş, kaymış toprak, çöküntü, yıkıntı
- GÜÇLÜ
-
-
[sıfat]
Gücü olan, kuvvetli, yavuz
- "Hele kendini güçlü hissederse tetik ol, basbayağı saldırganlaşır." (Atilla İlhan)
-
Şiddeti çok olan
-
Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu
-
Nitelikleri ile etki yaratan, etkili
- "Kitabında ne kadar güçlü ve üslup sahibi bir yazar olduğunu belgeler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Gücü olan, kuvvetli, yavuz
- JÜPON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadınların giysi altına giydikleri etek, iç etek
-
[isim]
Kadınların giysi altına giydikleri etek, iç etek
- LÜGOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yüz birim suya bir birim iyodo-iyodür katılarak oluşturulan güçlü bir çözelti
-
[isim]
Yüz birim suya bir birim iyodo-iyodür katılarak oluşturulan güçlü bir çözelti
- SÜKUN
- ...
- ÜĞRÜM
-
-
[isim]
Çoğunlukla ayın neden olduğu, yerin dönme ekseninin yaptığı koni hareketindeki dönemsel salınım, nütasyon
-
[isim]
Çoğunlukla ayın neden olduğu, yerin dönme ekseninin yaptığı koni hareketindeki dönemsel salınım, nütasyon
- GÜRCÜ
- ...
- MÜZİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı, musiki
- "Müzik eğitimi."
-
Bu biçimde düzenlenmiş seslerden oluşan eserlerin okunması veya çalınması
- "Bu akşam güzel bir müzik dinledik."
-
[isim]
Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı, musiki
- DÜGAH
- ...
- HÜCUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saldırma, saldırı, saldırış
- "Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Küçük bir çakı ile üzerime hücum etti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üşüşme, bir yere toplanma
-
[ünlem]
"İleri" anlamında kullanılan bir seslenme sözü
-
Sert eleştiri
- "Sözleri gazetelerin hücumuna yol açtı."
-
Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, hamle
-
[isim]
Saldırma, saldırı, saldırış