İçinde öğ olan 7 harfli 28 kelime var. İçerisinde ÖĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öğ olan kelimeler listesine ya da Sonu öğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇÖĞÜRCÜ
-
-
[isim]
Çöğür (I) çalan kimse
-
[isim]
Çöğür (I) çalan kimse
- ÖĞLENCİ
-
-
[isim]
İkili öğretim yapan okullarda öğleden sonra ders gören öğrenci, sabahçı karşıtı
-
[isim]
İkili öğretim yapan okullarda öğleden sonra ders gören öğrenci, sabahçı karşıtı
- ÖĞÜRMEK
-
-
[nsz]
Kusarken veya kusacak gibi olurken "öğürtü" sesi çıkarmak
- "Elini göğsüne bastırarak üst üste öğürdü." (Peyami Safa)
-
Böğürmek
-
[nsz]
Kusarken veya kusacak gibi olurken "öğürtü" sesi çıkarmak
- BÖĞÜRME
-
-
[isim]
Böğürmek işi
-
[isim]
Böğürmek işi
- ÖĞLENDE
-
-
[zarf]
Öğle vakti
-
[zarf]
Öğle vakti
- ÇÖĞÜNME
-
-
[isim]
Çöğünmek işi
-
[isim]
Çöğünmek işi
- GÖĞÜMSÜ
-
-
[sıfat]
Rengi gök rengini andıran, gök rengine benzeyen
-
[sıfat]
Rengi gök rengini andıran, gök rengine benzeyen
- ÖĞÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Öğütme özelliği olan
-
[isim]
Öğütme işini yapan makine
-
[isim]
Kâğıtçılıkta gerekli özelliklerdeki kâğıt veya karton hamuruna istenen bazı özellikleri kazandırmak için sulu ortamda elyaflı maddelerin işlenmesinde kullanılan diskli veya konik rotor ve statoru olan makine
-
[sıfat]
Öğütme özelliği olan
- DALÖĞLE
-
-
[isim]
Tam öğle zamanı
-
[isim]
Tam öğle zamanı
- ÖĞRENCE
- ...
- AKSÖĞÜT
-
-
[isim]
Söğütgillerden, kabukları eczacılıkta kullanılan bir söğüt türü (Salix alba)
-
[isim]
Söğütgillerden, kabukları eczacılıkta kullanılan bir söğüt türü (Salix alba)
- ÖĞÜTMEK
-
-
[-i]
Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
- "Bu değirmen, günde ancak kırk elli çuval öğütebilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ezmek, çiğnemek
-
[-i]
Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
- SÖĞÜRME
-
-
[isim]
Ateşte közlenerek hazırlanmış patlıcan
-
[isim]
Ateşte közlenerek hazırlanmış patlıcan
- ÖĞLEYİN
-
-
[zarf]
Öğle vakti
- "Her zaman öğleyin gelir, akşama doğru kalkardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Öğle vakti
- ÖĞRENCİ
-
-
[isim]
Öğrenim görmek amacıyla ders alan kimse, talebe, şakirt
-
Bir bilim veya sanat yetkilisinin gözetimi ve yol göstericiliği altında belli bir konuda çalışan kimse
- "Kant'ın öğrencisi."
-
Özel ders alan kimse
-
[isim]
Öğrenim görmek amacıyla ders alan kimse, talebe, şakirt
- ÖĞRETME
-
-
[isim]
Öğretmek işi
-
[isim]
Öğretmek işi
- GÖĞÜSLÜ
-
-
[sıfat]
Göğsü olan
-
Göğsü geniş olan
-
İri memeli (kadın)
-
[sıfat]
Göğsü olan
- ÖĞRETİŞ
-
-
[isim]
Öğretme işi veya biçimi
-
[isim]
Öğretme işi veya biçimi
- ÖĞRENİM
-
-
[isim]
Herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil
- "Öğrenimini bitirmeye bir yıl kala Türkiye'deki büyük fabrika sahiplerinden çağrılar alıyormuş." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil
- SÖĞÜTLÜ
-
-
[sıfat]
Söğüt ağaçları bulunan (yer)
-
[sıfat]
Söğüt ağaçları bulunan (yer)