İçinde öz olan 8 harfli 67 kelime var. İçerisinde ÖZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öz olan kelimeler listesine ya da Sonu öz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖZSELLİK
- ...
- GÖZLENME
-
-
[isim]
Gözlenmek işi
-
[isim]
Gözlenmek işi
- GÖZLÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Gözlük takmış olan, gözlük kullanan
- "Posta müvezzilerinden gözlüklü olanı, ta uzaktaki masadan lafa karıştı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Gözlük takmış olan, gözlük kullanan
- GÖZÜKMEK
-
-
[nsz]
Görünmek
- "Bazen hareketleriyle pek makul, bazen âdetleriyle garip ve gülünç gözükürmüş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Görünmek
- ÇÖZÜLMEK
-
-
[nsz]
Çözme işine konu olmak
- "Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri / Atlarımız çözüldü girdik handan içeri." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Gevşeyip yumuşamak, erimeye başlamak
-
Birliğini, beraberliğini yitirmek, dağılmak, parçalanmak
-
Gevşemek, güçsüz kalmak
- "Acı haberi duyunca eli ayağı çözülmüş."
-
Dağılmak, çökmek
- "Yunan cephesinin çözülüp Anadolu'dan çekilmesiyle yine sulh elde edilmez." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[nsz]
Çözme işine konu olmak
- SÖZLÜKÇE
-
-
[isim]
Herhangi bir bilim dalının söz varlığını içeren sözlük
-
[isim]
Herhangi bir bilim dalının söz varlığını içeren sözlük
- GÖZDELİK
- ...
- GÖZETMEK
-
-
[-i]
Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
- "Büyük kardeşler küçükleri gözetir."
-
Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak
-
[nsz]
Kollamak, beklemek
- "Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek."
-
Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak
-
Kayırmak
-
[-i]
Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
- TOKGÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı
-
[sıfat]
Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı
- GÖZETİCİ
-
-
[isim]
Gözetleme yapan kimse
-
Koruyucu kimse
-
Atletizmde ellişer metre aralıkla dönemeçlere dizilen en az dört gözlemciden her biri
-
[isim]
Gözetleme yapan kimse
- ALTINÖZÜ
- ...
- ÖZGÜLLÜK
-
-
[isim]
Özgül olma durumu
-
[isim]
Özgül olma durumu
- KEDİGÖZÜ
-
-
[isim]
Taşıtların arkasındaki kırmızı renkli işaret lambası
-
Yollarda ışık vurduğu zaman parlayan trafik işareti
-
[isim]
Taşıtların arkasındaki kırmızı renkli işaret lambası
- ÖZDEKSEL
-
-
[sıfat]
Maddi, tinsel karşıtı
- "Adıyla sanıyla, tarihsel olayları özdeksel açıdan değerlendirmek demektir." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Maddi, tinsel karşıtı
- ÇÖZÜMSEL
-
-
[sıfat]
Çözümle ilgili, tahlilî, analitik
-
[sıfat]
Çözümle ilgili, tahlilî, analitik
- SÖZCÜLÜK
-
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına konuşma görevi, raportörlük
- "Bana sözcülük etmişsiniz, onun elçisine karşı benim elçim olmuşsunuz." (Turan Oflazoğlu)
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına konuşma görevi, raportörlük
- ÖZGÜRLÜK
-
-
[isim]
Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî
- "... her çeşit baskı, sanatın özgürlüğünü yok eder." (Yaşar Nabi Nayır)
-
Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet
- "Özgürlük görece bir kavramdır, onu oldum olasıya bilmişimdir." (Azra Erhat)
-
[isim]
Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî
- ÖZENİLME
-
-
[isim]
Özenilmek işi
-
[isim]
Özenilmek işi
- ÇÖZÜMLER
- ...
- ÖZDEŞLİK
-
-
[isim]
Aynılık
-
Değişen durumlarda aynı kalma, aynı olma
-
İki yanı birbirinin aynı olan veya harflerle verilen sayısal değerler ne olursa olsun iki yanı da sayıca eşit değerler alan eşitlik
-
[isim]
Aynılık