İçinde öz olan 8 harfli 67 kelime var. İçerisinde ÖZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öz olan kelimeler listesine ya da Sonu öz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖZERKLİK
-
-
[isim]
Bir topluluğun, bir kuruluşun ayrı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme hakkı, muhtariyet, otonomi
- "Bilimsel özerklik. Üniversite özerkliği."
-
Bir kişinin, bir topluluğun kendi uyacağı yasayı kendisinin koyması, yad erklik karşıtı
- "Bu bayrak onun bir çeşit kendine güven ve özerklik bayrağıdır sanki." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir topluluğun, bir kuruluşun ayrı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme hakkı, muhtariyet, otonomi
- ÇÖZÜLMEK
-
-
[nsz]
Çözme işine konu olmak
- "Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri / Atlarımız çözüldü girdik handan içeri." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Gevşeyip yumuşamak, erimeye başlamak
-
Birliğini, beraberliğini yitirmek, dağılmak, parçalanmak
-
Gevşemek, güçsüz kalmak
- "Acı haberi duyunca eli ayağı çözülmüş."
-
Dağılmak, çökmek
- "Yunan cephesinin çözülüp Anadolu'dan çekilmesiyle yine sulh elde edilmez." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[nsz]
Çözme işine konu olmak
- DEMİRÖZÜ
- ...
- GÖZLEMCİ
-
-
[isim]
Dikkatle, eleştirici bir gözle gözlem yapan kimse, müşahit
-
Bir konferans, kongre vb.ne katılan, genellikle söz alma ve önerge verme hakkı olmayan, toplantıları kendi veya başkası adına izleyen kimse, müşahit
-
Gözlemevinde gözlem yapan kimse, rasıt
-
Teleskop
-
Bir karşılaşmayı izleyip kurallara uyulup uyulmadığını bildiren rapor yazmakla görevli kimse
-
[isim]
Dikkatle, eleştirici bir gözle gözlem yapan kimse, müşahit
- GÖZÜKMEK
-
-
[nsz]
Görünmek
- "Bazen hareketleriyle pek makul, bazen âdetleriyle garip ve gülünç gözükürmüş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Görünmek
- ÖZLENMEK
-
-
[nsz]
Özleme işine konu olmak
- "Ben özlenerek hatırlananlardan bahsediyorum." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Özleme işine konu olmak
- ÖZGÜLLÜK
-
-
[isim]
Özgül olma durumu
-
[isim]
Özgül olma durumu
- GÖZLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek
-
Dikkatle bakmak, tarassut etmek
- "Hava değişikliklerini gözlemek havacılık için önemli bir iştir."
-
İncelemek, araştırmak
-
Gizlice bakmak, gözetlemek
-
Korumak, kollamak
-
[-i]
Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek
- GÖZCÜLÜK
-
-
[isim]
Gözcünün işi
- "Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti." (Kemal Bilbaşar)
-
Göz bilimciliği
-
[isim]
Gözcünün işi
- ÇÖZÜŞMEK
-
-
[nsz]
Bir şeyi oluşturan ögeler birbirinden ayrılmak
-
[nsz]
Bir şeyi oluşturan ögeler birbirinden ayrılmak
- ÖZDEKSEL
-
-
[sıfat]
Maddi, tinsel karşıtı
- "Adıyla sanıyla, tarihsel olayları özdeksel açıdan değerlendirmek demektir." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Maddi, tinsel karşıtı
- ÖZENTİLİ
-
-
[sıfat]
Özenti ile yapılan
-
[sıfat]
Özenti ile yapılan
- ÖZÜMLEME
-
-
[isim]
Özümlemek işi, yapım, temessül, temsil, asimilasyon, anabolizma, yadımlama karşıtı
-
Edinilmiş bilgileri kendi öz malı durumuna getirme
-
[isim]
Özümlemek işi, yapım, temessül, temsil, asimilasyon, anabolizma, yadımlama karşıtı
- GÖZETMEK
-
-
[-i]
Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
- "Büyük kardeşler küçükleri gözetir."
-
Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak
-
[nsz]
Kollamak, beklemek
- "Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek."
-
Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak
-
Kayırmak
-
[-i]
Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
- KÖZLEMEK
-
-
[-i]
Et, sebze, meyve, hamur vb.ni köz üzerinde pişirmek
-
[-i]
Et, sebze, meyve, hamur vb.ni köz üzerinde pişirmek
- SÖZLEMEK
- ...
- GÖZETMEN
-
-
[isim]
Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü
-
Film çalışmalarında yapımcı adına filmin sanat, teknik ve para yönünü düzenleyen kimse
-
[isim]
Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü
- ALTINÖZÜ
- ...
- ALTINGÖZ
- ...
- ÖZLEMSİZ
- ...