İçinde öz olan 7 harfli 62 kelime var. İçerisinde ÖZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öz olan kelimeler listesine ya da Sonu öz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖZENSİZ

  1. Gelişigüzel
    • "Onun yanında kendisini inanılmayacak kadar özensiz ve çirkin buluyordu." (Atilla İlhan)
  2. Özenmeden, isteksizce iş yapan (kimse)

ATASÖZÜ

  1. [isim] Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel

ÖZÜRSÜZ

  1. [sıfat] Özrü olmayan
  2. [zarf] Özrü olmaksızın
    • "Özürsüz geç kalanlar."

GÖZLEME

  1. [isim] Gözlemek işi, tarassut
  2. Özel araçlarla inceleme

ÖZDEYİŞ

  1. [isim] Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir ilkeyi kısa ve kesin bir biçimde anlatan, genellikle kim tarafından söylendiği bilinen özlü söz, vecize, kelamıkibar, aforizm
    • "Kitabındaki her bölümün başına seçkin düşünürlerin ve sanatçıların konuşma sanatına ilişkin özdeyişlerini koymuş." (Haldun Taner)

ÖZVATAN
...
ÇÖZÜMCÜ

  1. [isim] Çözüm getiren kimse

ÇÖZÜŞME

  1. [isim] Çözüşmek işi

ÖZLEMLİ

  1. [sıfat] Özlemi olan, özleyen, hasretli
    • "Yaşamayı belirleyen her şeye özlemliydi toprak." (Burhan Günel)

ÖZENMEK

  1. [-e] Beğendiği şeye benzemeye çalışmak, yapmaya kalkışmak
    • "Biri hukuktan çıkar, hariciye memurluğuna göz diker; diğeri tıbbiyeyi bitirir, aktörlüğe özenir." (Refik Halit Karay)
  2. [nsz] Bir şeyi yaparken elden geldiğince iyi yapmaya çabalamak, bir şeye büyük dikkat ve ilgi göstermek, itina etmek
    • "Dünya güzelliği sendedir mevcut / Hususi özenmiş yaratmış mabut." (Âşık Veysel)
  3. [-e] Birini veya bir şeyi taklit etmeye çalışmak

GÖZEMEK

  1. [-i] Kumaştaki deliği örerek kapatmak
  2. Dikilen bitkilerin seyrek yerlerini sıklaştırmak

GÖZDAĞI

  1. [isim] Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
    • "Ona korku ve gözdağı aracı ile birtakım emirler verilir, yasaklar konur." (Haldun Taner)
    • "Sarhoş ağabeyi, parası pulu ile gözdağı vermeye kalktı onlara." (Necati Cumalı)

GÖZETİM

  1. [isim] Gözetme işi, nezaret
    • "Din ve ahlak eğitimi devlet gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)
  2. Himaye
  3. Gözaltı

NEBÜLÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bulutsu

ÖZLENME

  1. [isim] Özlenmek işi

ÖZSEVER

  1. [sıfat] Kendi benliğine bağlanan, hayran olan (kimse), narsist

TEPEGÖZ

  1. [isim] Derslerde, konferanslarda asetat üzerine yazılan yazıyı veya grafiği kuvvetli bir ışık kaynağı aracılığıyla perdeye yansıtan optik araç
  2. [sıfat] Dar alınlı, gözleri saçlarının bittiği yere çok yakın görünen (kimse)
  3. [sıfat] Dikkatsizce, sağa sola çarparak yürüyen (kimse)
  4. Medine kurdunun ara konakçısı, tepegözlerin örnek türü olan küçük kabuklu (Cyclops strenuus)

ÇÖZÜLÜM

  1. [isim] Çözülme işi, dağılım, bozgun
  2. Sinir merkezleri arasındaki iş birliği ve uyumun bozulup kesilmesi

KARAGÖZ

  1. [isim] İzmaritgillerden, 25-30 cm uzunluğunda, enli, boz renkli, beyaz etli bir balık (Sargus sargus)

ÖZLEŞME

  1. [isim] Özleşmek işi, arılaşma
  2. Ağacın çoğunlukla öze yakın bölümlerinin artık öz su iletmemesi ve bunun sonucunda kuruyup sertleşmesi olayı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü