İçinde öz olan 7 harfli 62 kelime var. İçerisinde ÖZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öz olan kelimeler listesine ya da Sonu öz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖZÜKÜŞ
- ...
- FLÖRTÖZ
- ...
- ÖZELLİK
-
-
[isim]
Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet
- "Her kadının kendine göre bir özelliği oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet
- SARIGÖZ
-
-
[isim]
İzmaritgillerden, rengi altın sarısı olan, Atlantik Okyanusu'nda ve Akdeniz'de yaşayan bir balık (Sargus salvieri)
-
[isim]
İzmaritgillerden, rengi altın sarısı olan, Atlantik Okyanusu'nda ve Akdeniz'de yaşayan bir balık (Sargus salvieri)
- AYNAGÖZ
- ...
- GÖZETİŞ
-
-
[isim]
Gözetme işi veya biçimi
-
[isim]
Gözetme işi veya biçimi
- ÖZLEYİŞ
-
-
[isim]
Özleme işi veya biçimi
- "Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sahile / Bitmez bir özleyiştir ölümden beter bile." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Özleme işi veya biçimi
- ÖZLETME
-
-
[isim]
Özletmek işi
-
[isim]
Özletmek işi
- ÇÖZÜNME
-
-
[isim]
Çözünmek işi
-
Bir sıvı ile karışan katı, sıvı veya gaz durumundaki bir maddenin bu sıvı içinde homojen bir bütün oluşturacak biçimde karışması
-
[isim]
Çözünmek işi
- GÖZDAĞI
-
-
[isim]
Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
- "Ona korku ve gözdağı aracı ile birtakım emirler verilir, yasaklar konur." (Haldun Taner)
- "Sarhoş ağabeyi, parası pulu ile gözdağı vermeye kalktı onlara." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
- GÖZETİM
-
-
[isim]
Gözetme işi, nezaret
- "Din ve ahlak eğitimi devlet gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)
-
Himaye
-
Gözaltı
-
[isim]
Gözetme işi, nezaret
- KUŞGÖZÜ
-
-
[isim]
Ev, villa vb. konutların çatı katlarını aydınlatmaya yarayan küçük pencere
-
[isim]
Ev, villa vb. konutların çatı katlarını aydınlatmaya yarayan küçük pencere
- ÇÖZÜLÜŞ
-
-
[isim]
Çözülme işi veya biçimi
- "Düğümün çözülüşü."
-
Eriyerek gevşeme
- "Buzların çözülüşü."
-
Yıkılış
- "Osmanlı İmparatorluğu'nun çözülüşü."
-
Dağılış
- "Düşman ordusunun çözülüşü."
-
[isim]
Çözülme işi veya biçimi
- GÖZLEME
-
-
[isim]
Gözlemek işi, tarassut
-
Özel araçlarla inceleme
-
[isim]
Gözlemek işi, tarassut
- VİRTÜÖZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Herhangi bir müzik aracını büyük ustalıkla çalabilen sanatçı
- "Ressam için müze görmek ne ise müzisyen için de virtüözlerinin plaklarını dinlemek o imiş." (Haldun Taner)
-
[isim]
Herhangi bir müzik aracını büyük ustalıkla çalabilen sanatçı
- ÖZENMEK
-
-
[-e]
Beğendiği şeye benzemeye çalışmak, yapmaya kalkışmak
- "Biri hukuktan çıkar, hariciye memurluğuna göz diker; diğeri tıbbiyeyi bitirir, aktörlüğe özenir." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bir şeyi yaparken elden geldiğince iyi yapmaya çabalamak, bir şeye büyük dikkat ve ilgi göstermek, itina etmek
- "Dünya güzelliği sendedir mevcut / Hususi özenmiş yaratmış mabut." (Âşık Veysel)
-
[-e]
Birini veya bir şeyi taklit etmeye çalışmak
-
[-e]
Beğendiği şeye benzemeye çalışmak, yapmaya kalkışmak
- ÖZGÜLÜK
-
-
[isim]
Özgü olma durumu, hasiyet
-
[isim]
Özgü olma durumu, hasiyet
- ÖZSEVER
-
-
[sıfat]
Kendi benliğine bağlanan, hayran olan (kimse), narsist
-
[sıfat]
Kendi benliğine bağlanan, hayran olan (kimse), narsist
- ÖZLEŞME
-
-
[isim]
Özleşmek işi, arılaşma
-
Ağacın çoğunlukla öze yakın bölümlerinin artık öz su iletmemesi ve bunun sonucunda kuruyup sertleşmesi olayı
-
[isim]
Özleşmek işi, arılaşma
- KÖZLEME
-
-
[isim]
Közlemek işi
-
Köz üzerinde pişirilen yiyecek, özellikte ateşle pişirilen et, külbastı
-
[isim]
Közlemek işi