İçinde öz olan 7 harfli 62 kelime var. İçerisinde ÖZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öz olan kelimeler listesine ya da Sonu öz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖZÜKME

  1. [isim] Gözükmek işi
    • "Biraz daha tırmanınca ileride, çam ormanı gözükmeye başladı." (Sait Faik Abasıyanık)

ÖZLEYİŞ

  1. [isim] Özleme işi veya biçimi
    • "Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sahile / Bitmez bir özleyiştir ölümden beter bile." (Yahya Kemal Beyatlı)

GÖZETİM

  1. [isim] Gözetme işi, nezaret
    • "Din ve ahlak eğitimi devlet gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)
  2. Himaye
  3. Gözaltı

ÖZLENİŞ
...
ÇÖZÜŞME

  1. [isim] Çözüşmek işi

ÖZSEVER

  1. [sıfat] Kendi benliğine bağlanan, hayran olan (kimse), narsist

GÖZLEĞİ

  1. [isim] Gözetleme yeri
  2. Dağların yüksek yerlerinde nişan almak için ağaç veya taştan yapılan belli yer

ÖZVATAN
...
ÖZVEREN

  1. [sıfat] Özverili

GÖZÜKÜŞ
...
ÖZGECİL

  1. [sıfat] Özgeci tutumu olan
    • "Kadın erkeğe göre daha özgecil, sevmeye daha uygun bir yapıdadır." (Orhan Hançerlioğlu)

GÖZÜNDE

  1. (o kimseye) göre
    • "İşkembe ayıklamaktan, bulaşık yıkamaktan göz açamıyordum." (Orhan Kemal)
    • "Daha ileride denizin yüzünü birdenbire allak bullak eden akıntıya benzer bir çırpıntı oluyor, bu çırpıntı göz açıp kapayıncaya kadar kesiliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Göz alabildiğine uzanan yeşil tepelerin, ruha ferahlık veren bir munis enginliği vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kocakarı yöntemlerine inanmayı göz ardı ettiğini söyleyemezdim." (Ayşe Kulin)

TEPEGÖZ

  1. [isim] Derslerde, konferanslarda asetat üzerine yazılan yazıyı veya grafiği kuvvetli bir ışık kaynağı aracılığıyla perdeye yansıtan optik araç
  2. [sıfat] Dar alınlı, gözleri saçlarının bittiği yere çok yakın görünen (kimse)
  3. [sıfat] Dikkatsizce, sağa sola çarparak yürüyen (kimse)
  4. Medine kurdunun ara konakçısı, tepegözlerin örnek türü olan küçük kabuklu (Cyclops strenuus)

ÖZLÜLÜK
...
AÇGÖZLÜ

  1. [sıfat] Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı
    • "Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş." (Aka Gündüz)

GÖZYAŞI

  1. [isim] Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)
    • "Her kadının gözyaşını dindireceğine kaniydi." (Peyami Safa)

ÖZLEŞME

  1. [isim] Özleşmek işi, arılaşma
  2. Ağacın çoğunlukla öze yakın bölümlerinin artık öz su iletmemesi ve bunun sonucunda kuruyup sertleşmesi olayı

ÇÖZÜNME

  1. [isim] Çözünmek işi
  2. Bir sıvı ile karışan katı, sıvı veya gaz durumundaki bir maddenin bu sıvı içinde homojen bir bütün oluşturacak biçimde karışması

ÇÖZÜLÜM

  1. [isim] Çözülme işi, dağılım, bozgun
  2. Sinir merkezleri arasındaki iş birliği ve uyumun bozulup kesilmesi

ÖZİŞLER
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü