İçinde öz olan 5 harfli 38 kelime var. İçerisinde ÖZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öz olan kelimeler listesine ya da Sonu öz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖZÜM

  1. gözümün nuru
    • "İşkembe ayıklamaktan, bulaşık yıkamaktan göz açamıyordum." (Orhan Kemal)
    • "Daha ileride denizin yüzünü birdenbire allak bullak eden akıntıya benzer bir çırpıntı oluyor, bu çırpıntı göz açıp kapayıncaya kadar kesiliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Göz alabildiğine uzanan yeşil tepelerin, ruha ferahlık veren bir munis enginliği vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kocakarı yöntemlerine inanmayı göz ardı ettiğini söyleyemezdim." (Ayşe Kulin)

GÖZER

  1. [isim] Buğday, toprak vb.nin elendiği iri gözlü kalbur

ÖZENİ

  1. [isim] Özenme işi

ÖZDEK

  1. [isim] Kullanılmaya, harcamaya uygun, taşınması kolay eşya, ayniyat
  2. İş yerlerinde eşya ve malzeme işleriyle ilgilenen bölüm, ayniyat
  3. Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, madde
  4. İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği veya yararlandığı doğal cisimler, nesneler

ÖZLEM

  1. [isim] Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür
    • "Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." (Atilla İlhan)
    • "Mustafa Kemal Paşa, özlemini çektiği bir yuvaya kavuşmuştur." (Haldun Taner)

ÖZEME

  1. [isim] Özemek işi veya durumu

ÖZDEN

  1. [sıfat] Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili
  2. İçten, candan, samimi
    • "Ama ne kadar özden, ne kadar inandırıcıydı bir bilseniz." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. [isim] Timüs

ÖZALP
...
ÖZGÜR

  1. [sıfat] Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür
    • "Muallim Naci'den önceki çevirmenler de çok özgür bir çeviriden yanadırlar." (Salâh Birsel)
  2. Yönetim bakımından yabancı bir gücün etkisi altında bulunmayan, başka bir yönetime bağlı olmayan, bağımsız, hür (ulus, ülke)
  3. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan
  4. Tutuklu olmayan, hür
  5. Başkasının kölesi olmayan, hür
  6. Siyasi bir güç tarafından denetlenmeyen, engellenmeyen
    • "Özgür basın. Özgür girişim."

SÖZDE

  1. [sıfat] Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen
    • "Sözde bilgin."
  2. [zarf] Sözüm ona, sanki, güya
    • "Yazı yazmakta o kadar tembelim ki sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım." (Ömer Seyfettin)

ÖZENÇ

  1. [isim] İstek
  2. İmrenme

ÖZDEŞ

  1. [sıfat] Her türlü nitelik bakımından eşit olan, ayırt edilmeyecek kadar benzer olan, aynı
  2. Bir ve aynı olan, bir ve aynı anlama gelen
  3. Kendinde özdeşlik bulunan, identik

GÖZCÜ

  1. [isim] Gözlemleme veya gözetleme işini yapan kimse
  2. Gözetmen
  3. Göz bilimci

ÇÖZÜM

  1. [isim] Bir sorunun çözülmesinden alınan sonuç, hal
    • "Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri konusundaki denetim yargı yolu ile olur." (Anayasa)
  2. Bir denklemde bilinmeyenlerin yerine konulduğunda o denklemi gerçekleştiren sayı veya sayılar
  3. Bir problemi çözmek için verilenler üzerinde yapılacak işlemlerin gösterilmesi

ÖZLÜK

  1. [isim] Bir şeyin durumu, mahiyet
  2. Kişi, zat

SÖZEL

  1. [sıfat] Sözle ilgili, söze dayanan
  2. Sosyal konuları kapsayan (sınav)

ÇÖZME

  1. [isim] Çözmek işi
    • "Öncülüğünün bağlarını çözmeye çalışıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. El tezgâhlarında dokunan, genellikle yatak, yorgan çarşafı yapmakta kullanılan ince bez

GÖZLÜ

  1. [sıfat] Gözü olan
  2. Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan
    • "İri gözlü. Yeşil gözlü."
  3. Bölmesi veya gözleri olan
    • "Bu masa üç gözlüdür."
  4. Deliği olan
    • "Sık gözlü kalbur."

ÖZBEK
...
TÖZEL

  1. [sıfat] Tözle ilgili

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü