İçinde övme olan 11 kelime var. İçerisinde ÖVME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında övme olan kelimeler listesine ya da Sonu övme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DÖVMECİLİK
DÖVMELİK, DÖVMESİZ
DÖVMECİ, DÖVMELİ
DÖVMEK, SÖVMEK
DÖVME, ÖVMEK, SÖVME
ÖVME
E M V Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ÖVME
2 Harfli Kelimeler
EM, EV, ME, MÖ, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖVMECİLİK
-
-
[isim]
Dövme yapma işi
-
[isim]
Dövme yapma işi
- DÖVMESİZ
- ...
- DÖVMELİK
-
-
[isim]
Mısır ve buğday dövmeye yarayan, yarma buğday yapan bir araç
-
[isim]
Mısır ve buğday dövmeye yarayan, yarma buğday yapan bir araç
- DÖVMECİ
-
-
[isim]
Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi
-
Vücuda dövme yapan kimse
-
[isim]
Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi
- DÖVMELİ
- ...
- SÖVMEK
-
-
[-e]
Onur kırıcı, çoğu basmakalıp kaba sözler söylemek, küfretmek
- "Daha dört yaşındayken en azılı köy erkekleri gibi sövermiş." (Halide Edip Adıvar)
- "Kılıksız kıyafetsiz adamlardan biri güya kapımızdan içeri dalarak bize sövüp saymaya başlamış sanırdım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-e]
Onur kırıcı, çoğu basmakalıp kaba sözler söylemek, küfretmek
- DÖVMEK
-
-
[-i]
Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak
- "Harp Divanına vermeden önce, şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!" (Halide Edip Adıvar)
-
Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek
-
[-de]
Bir şeyi toz durumuna getirmek için ezmek
- "Döveçte karabiber dövmek."
-
Ezmek
-
Çırpmak
-
Ateşte ısıtılarak yumuşatılmış bir madeni, vurarak istenilen biçime getirmek
- "Demiri tavında dövmeli."
-
Topa tutmak
- "Gemi kaleyi dövdü."
-
Çarpmak, vurmak
- "Ayakları ile suyu dövüp ürküttüğü balığı gagası ile havalandıran beyaz pelikan." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Davul vb. çalmak, vurmak
-
[-i]
Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak
- SÖVME
-
-
[isim]
Sövmek işi, sövgü, küfretme
-
Bir kimsenin namus, onur ve kişiliğine yapılan her türlü saldırı
-
[isim]
Sövmek işi, sövgü, küfretme
- DÖVME
-
-
[isim]
Dövmek işi
- "Dev boylu fetih askerleri, kollarının sert derilerine iğnelerle yazdırır, barutla ovdurur, dövme yaparlardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Vücut derisi üzerine iğne vb. sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak yoluyla yapılan yazı veya resim
-
[sıfat]
Kızgın durumdayken dövülerek biçim verilmiş (metal eşya)
-
[sıfat]
Dövülerek yapılan
- "Dövme dondurma."
-
Dövülerek kabuğu çıkarılmış buğday, yarma
-
[isim]
Dövmek işi
- ÖVMEK
-
-
[-i]
Birinin veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, methetmek, sena etmek, yermek karşıtı
-
[-i]
Birinin veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, methetmek, sena etmek, yermek karşıtı
- ÖVME
-
-
[isim]
Övmek işi, sena, medih
- "Şikâyetleri kesilince İstanbul'u övmeye başladı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Övmek işi, sena, medih