İçinde öt olan 7 harfli 23 kelime var. İçerisinde ÖT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öt olan kelimeler listesine ya da Sonu öt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FÖTRSÜZ
- ...
- ÖTELEME
-
-
[isim]
Ötelemek işi
-
Bir cismin, bütün noktalarının eşit, paralel ve yöndeş yollar çizmesiyle beliren hareketi, intikal
-
[isim]
Ötelemek işi
- PÖTİFUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kuru hamurdan hazırlanan veya arasına krema doldurulan küçük pasta
-
[isim]
Kuru hamurdan hazırlanan veya arasına krema doldurulan küçük pasta
- ÖTTÜRME
-
-
[isim]
Öttürmek işi
-
[isim]
Öttürmek işi
- ÖTÜŞMEK
-
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı ötmek
- "Bir dakika evvel yaprakların arasında ötüşen kuşlar susuyor, gece oluyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Birlikte veya karşılıklı ötmek
- ÖTÜRMEK
-
-
[nsz]
İshal olmak
-
[nsz]
İshal olmak
- ÖTEBERİ
-
-
[isim]
Türlü, önemsiz, ufak tefek şeyler
- "Çıkıp öteberi almaya çarşıya gittim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Türlü, önemsiz, ufak tefek şeyler
- ÖTANAZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ölme hakkı
-
[isim]
Ölme hakkı
- ÖTLEĞEN
-
-
[isim]
Çalı bülbülü
-
[isim]
Çalı bülbülü
- NÖTRLÜK
-
-
[isim]
Nötr bir cismin veya ortamın durumu, niteliği
-
[isim]
Nötr bir cismin veya ortamın durumu, niteliği
- ÖTÜMSÜZ
-
-
Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert
-
Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert
- KÖTÜRÜM
-
-
[sıfat]
Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak
- "Duvar diplerinde kötürüm gibi yatıyorlar, uyukluyorlardı." (Ömer Seyfettin)
- "Mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı, bütün hayatı boyunca kötürüm kaldı." (Burhan Felek)
-
Yürüyemeyecek derecede sakat (bacak)
- "O vakit, iki yanmış odundan hiç fark edilmeyen kötürüm bacaklarını gördük." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Acılıyım karım öleli / Kalmışım yarı kötürüm." (Behçet Necatigil)
-
İşleyemeyen, iş yapamayan
-
[sıfat]
Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak
- GÖTÜRME
-
-
[isim]
Götürmek işi
-
[isim]
Götürmek işi
- GÖTÜRÜŞ
-
-
[isim]
Götürme işi veya biçimi
-
[isim]
Götürme işi veya biçimi
- RÖTARLI
-
-
[sıfat]
Gecikmeli, tehirli
-
[sıfat]
Gecikmeli, tehirli
- RÖTUŞLU
-
-
[sıfat]
Rötuş yapılmış, düzeltilmiş
-
[sıfat]
Rötuş yapılmış, düzeltilmiş
- KÖTÜLÜK
-
-
[isim]
Kötü olma durumu, kemlik, şer
- "Havaların kötülüğü yüzünden..."
- "Kötülük edeni öldürür veya ayetlerin emrettiği cezalardan birini verir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Zarar verecek davranış veya söz
- "Hiç çare yok, bu tüller yırtılacak ve bütün korkunçluğuyla kötülük ateşi çıkarılacaktır ortaya." (Çetin Altan)
-
[isim]
Kötü olma durumu, kemlik, şer
- PÖTİBÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür bisküvi
-
[isim]
Bir tür bisküvi
- KÖTÜCÜL
-
-
[sıfat]
Kötülük isteyen (kimse)
-
Kötülük eden, zarar veren
- "Geçkin kızla yakışıklı, kötücül genç adamın dansları, hemen herkesin dile getirebileceği bir an..." (Selim İleri)
-
Tehlikesi olan, kötü huylu, habis (hastalık)
-
[sıfat]
Kötülük isteyen (kimse)
- RÖTUŞÇU
-
-
[isim]
Rötuş yapan kimse
-
[isim]
Rötuş yapan kimse