İçinde örs olan 20 kelime var. İçerisinde ÖRS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında örs olan kelimeler listesine ya da Sonu örs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ANTRENÖRSÜZLÜK
ANTRENÖRSÜZ, HOPARLÖRSÜZ
ÖRSELENMEK
BRÜLÖRSÜZ, GÖRSELLİK, ÖRSELEMEK, ÖRSELENİŞ, ÖRSELENME, ÖRSELEYİŞ, PÖRSÜKLÜK, PÖRSÜTMEK, ŞARJÖRSÜZ
ÖRSELEME, PÖRSÜMEK, PÖRSÜTME
PÖRSÜME
GÖRSEL, PÖRSÜK
ÖRS
R S Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÖRS, SÖR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANTRENÖRSÜZLÜK
- ...
- HOPARLÖRSÜZ
-
-
[sıfat]
Hoparlörü olmayan
-
[sıfat]
Hoparlörü olmayan
- ANTRENÖRSÜZ
-
-
[sıfat]
Antrenörü olmayan
-
[sıfat]
Antrenörü olmayan
- ÖRSELENMEK
-
-
[nsz]
Örseleme işine konu olmak
- "Örselenir, zedelenir ne kadar kollasan / Bu büyülü nakışlar bir tutam toz olacak." (Behçet Necatigil)
-
[nsz]
Örseleme işine konu olmak
- GÖRSELLİK
- ...
- PÖRSÜTMEK
- ...
- ŞARJÖRSÜZ
-
-
[sıfat]
Şarjörü olmayan
-
[sıfat]
Şarjörü olmayan
- ÖRSELENİŞ
-
-
[isim]
Örselenme işi veya biçimi
-
[isim]
Örselenme işi veya biçimi
- BRÜLÖRSÜZ
- ...
- PÖRSÜKLÜK
-
-
[isim]
Pörsük olma durumu
-
[isim]
Pörsük olma durumu
- ÖRSELEMEK
-
-
[-i]
Yıpratmak, eskitmek, hırpalamak, zedelemek
- "Rüzgâr çiçekleri örseledi."
-
Gücünü azaltmak, canlılığını gidermek, sarsmak
- "Naciye Hanım, kalkık kaşlarıyla başını sallayarak meclisin sükûtunu örseledi." (Peyami Safa)
-
[-i]
Yıpratmak, eskitmek, hırpalamak, zedelemek
- ÖRSELENME
-
-
[isim]
Örselenmek işi
-
[isim]
Örselenmek işi
- ÖRSELEYİŞ
-
-
[isim]
Örseleme işi veya biçimi
-
[isim]
Örseleme işi veya biçimi
- PÖRSÜTME
- ...
- ÖRSELEME
-
-
[isim]
Örselemek işi
-
[isim]
Örselemek işi
- PÖRSÜMEK
-
-
[nsz]
Gevşeyip sarkmak
- "Rutubetten gevşeyerek, pörsüyerek saçaklanmış, parmakla dokunulsa sökülecek hâle gelmişti." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Gevşeyip sarkmak
- PÖRSÜME
-
-
[isim]
Pörsümek işi
-
[isim]
Pörsümek işi
- PÖRSÜK
-
-
[sıfat]
Gevşeyip sarkmış, yıpranmış
- "Beni yanımdaki pörsük, sarışın yüze bağlayan başka ortak hatıralar da var." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Gevşeyip sarkmış, yıpranmış
- GÖRSEL
-
-
[sıfat]
Görme ile, görme duyusuyla ilgili, görmeye dayanan
-
[sıfat]
Görme ile, görme duyusuyla ilgili, görmeye dayanan
- ÖRS
-
-
[isim]
Biçimleri yapılacak işe göre değişen, üzerinde maden dövülen, çelik yüzeyli, demir araç
- "Demir yalım gibi kızarmıştı. Küçücük örsünün üstüne koydu, dövmeye başladı." (Yahya Kemal)
- "Bana örs ve çekiç arası bir durumda kaldığından yakınmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Üzerine çivi çakılacak ayakkabı geçirilen kunduracı aracı
-
[isim]
Biçimleri yapılacak işe göre değişen, üzerinde maden dövülen, çelik yüzeyli, demir araç