İçinde öre olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde ÖRE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öre olan kelimeler listesine ya da Sonu öre ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÖRELME
-
-
[isim]
Körelmek işi
-
Bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur
-
[isim]
Körelmek işi
- ÇÖREOTU
- ...
- İÇGÖREÇ
- ...
- GÖREVLİ
-
-
[sıfat]
Görevi olan, vazifeli
- "Herkesi kendisine hizmetle görevli sanırdı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Resmî görevi olan kimse, memur
-
[sıfat]
Görevi olan, vazifeli
- SAĞTÖRE
-
-
[isim]
Ahlak
- "Sağtöre, her zaman umutlu olmayı gerektirmez." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Ahlak
- GÖRELİK
-
-
[isim]
Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, bağıntı, izafet, rölativite
-
[isim]
Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, bağıntı, izafet, rölativite
- KÖRELİŞ
-
-
[isim]
Körelme işi veya biçimi
-
[isim]
Körelme işi veya biçimi
- TÖRESİZ
-
-
[sıfat]
Töresi olmayan
-
[sıfat]
Töresi olmayan
- TÖRELCİ
- ...
- ÇÖREKÇİ
-
-
[isim]
Çörek yapan veya satan kimse
-
[isim]
Çörek yapan veya satan kimse
- ÖRENLİK
-
-
Ören durumuna gelmiş yer, harabelik
-
Ören durumuna gelmiş yer, harabelik
- BÖREKÇİ
-
-
[isim]
Börek yapan veya satan kimse
- "Öğle yemeğini ana cadde üstündeki börekçide yediler." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Börek yapan veya satan kimse
- TÖRESEL
-
-
[sıfat]
Törel
- "Şu 70'li yılların incelenmesi töresel olarak tam bir çöküntü tablosu ile karşı karşıya bırakır bizi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Törel
- TÖRENLİ
-
-
[sıfat]
Törenle yapılan
-
[sıfat]
Törenle yapılan
- YÖRESEL
-
-
[sıfat]
Belli bir yöre ile ilgili, yerel, mahallî, mevzii, lokal
-
[sıfat]
Belli bir yöre ile ilgili, yerel, mahallî, mevzii, lokal
- GÖRENEK
-
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- "Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- UZGÖREN
-
-
[sıfat]
Uzgörür
-
[sıfat]
Uzgörür