İçinde ör olan 8 harfli 125 kelime var. İçerisinde ÖR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ör olan kelimeler listesine ya da Sonu ör ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÖRLETİŞ
-
-
[isim]
Körletme işi veya biçimi
-
[isim]
Körletme işi veya biçimi
- GÖRÜNMEZ
-
-
[sıfat]
Görünmeyen, beklenmeyen
- "İşte önümüzdeki sırtlar görünmez oldu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Görünmeyen, beklenmeyen
- ENJEKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şırınga
- "Üzerinde ağızları açık kalmış ilaç şişeleri, pamuk parçaları, kırık bir enjektör ile bir küçük masa..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Şırınga
- KÖRLENME
-
-
[isim]
Körlenmek durumu
-
[isim]
Körlenmek durumu
- GÖRÜNMEK
-
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- "Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu." (Peyami Safa)
-
İzlenim uyandırmak
- "Üzgün ve yorgun görünüyordu." (Haldun Taner)
-
Benzemek, görünüşünde olmak
-
Azarlamak
- "Çocuk pek azdı, biraz görünüver."
-
Gözdağı vermek
-
[nsz]
Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek
- ÖRNEKLEM
-
-
[isim]
Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
-
[isim]
Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup
- BÖRTÜLME
-
-
[isim]
Börtülmek işi
-
[isim]
Börtülmek işi
- GÖRKEMLİ
-
-
[sıfat]
Büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, gösterişli, göz alıcı, haşmetli, muhteşem, anıtsal
- "Şirazlılar, Sadi ile Hafız'ın anısına görkemli birer anıtkabir yapmışlardı." (Necati Cumalı)
-
İri yapılı, iyice serpilmiş
-
[sıfat]
Büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, gösterişli, göz alıcı, haşmetli, muhteşem, anıtsal
- KONKASÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapıcılıkta yol, yapı vb. yapımında kullanılacak çakıl veya taşları elde etmek için, büyük kayaları kırıp ufalamaya yarayan makine, kırma makinesi
-
[isim]
Yapıcılıkta yol, yapı vb. yapımında kullanılacak çakıl veya taşları elde etmek için, büyük kayaları kırıp ufalamaya yarayan makine, kırma makinesi
- NANKÖRCE
-
-
[sıfat]
Nanköre yakışır
-
Nankör bir biçimde
-
[sıfat]
Nanköre yakışır
- KOLEKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atık suların akmasını sağlayan boru
-
Toplaç
-
[isim]
Atık suların akmasını sağlayan boru
- ÖRTÜŞMEK
-
-
[-le]
Aynı noktalarda ve düzlemlerde kesişmek
-
İki görüş, düşünce, sözcük, cümle birbiriyle tam olarak uyuşmak
-
[-le]
Aynı noktalarda ve düzlemlerde kesişmek
- ÖRGENSEL
-
-
[sıfat]
Örgenle ilgili, organik, uzvi
-
[sıfat]
Örgenle ilgili, organik, uzvi
- TÖRELSİZ
-
-
[sıfat]
Töreye aykırı
-
[sıfat]
Töreye aykırı
- DEDANTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ocak, fırın, soba vb. araçlarda kullanılan likit gazın akışını düzenleyen aygıt
-
[isim]
Ocak, fırın, soba vb. araçlarda kullanılan likit gazın akışını düzenleyen aygıt
- GARANTÖR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[sıfat]
Güvence veren ve bunun gerçekleşmesini gözeten ve denetleyen (kimse, kuruluş veya devlet)
-
[isim]
Kredi kartlarından doğacak her türlü borç ve yükümlülükten, kart sahibi olarak sorumluluğu bulunan gerçek veya tüzel kişi
-
[sıfat]
Güvence veren ve bunun gerçekleşmesini gözeten ve denetleyen (kimse, kuruluş veya devlet)
- GÖRÜMLÜK
-
-
[isim]
Yalnız görülmek için konulan nesne
-
Nişanlanan kıza, ilk kez görmeye gidildiğinde erkek tarafından takılan veya verilen armağan
-
[isim]
Yalnız görülmek için konulan nesne
- KÖRDÜĞÜM
-
-
[isim]
Çözülemeyen, ilmiksiz düğüm
-
Çözülmesi hemen hemen imkânsız olan sorun
- "Bu misalin neticesini iyi tahlil etmek fikrimce bizim çözemediğimiz kördüğümü çözmek demektir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Çözülemeyen, ilmiksiz düğüm
- GUVERNÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Devlet bankasını yöneten kimse
- "Merkez Bankası guvernörü."
-
Bir kamu veya özel kuruluşu yöneten kimse
-
[isim]
Devlet bankasını yöneten kimse
- HÖRGÜÇLÜ
-
-
[sıfat]
Hörgücü olan (deve)
- "İki hörgüçlü deve."
-
[sıfat]
Hörgücü olan (deve)