İçinde ölm olan 16 kelime var. İçerisinde ÖLM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ölm olan kelimeler listesine ya da Sonu ölm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

14 Harfli Kelimeler

ÖLMEZLEŞTİRMEK

13 Harfli Kelimeler

ÖLMEZLEŞTİRME

10 Harfli Kelimeler

GÖLMARMARA, ÖLMEMEZLİK

9 Harfli Kelimeler

ÖLMEZOĞLU

8 Harfli Kelimeler

BÖLMESİZ, ÖLMEZLİK, ÖLMÜŞLÜK

7 Harfli Kelimeler

BÖLMELİ

6 Harfli Kelimeler

BÖLMEÇ, BÖLMEK

5 Harfli Kelimeler

BÖLME, ÖLMEK, ÖLMEZ, ÖLMÜŞ

4 Harfli Kelimeler

ÖLME


Kelime bulma makinesi

L M Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖLMEZLEŞTİRMEK

  1. [-i] Ölümsüzleştirmek

ÖLMEZLEŞTİRME

  1. [isim] Ölmezleştirmek işi

GÖLMARMARA
...
ÖLMEMEZLİK
...
ÖLMEZOĞLU

  1. [isim] Çok dayanıklı şey

BÖLMESİZ

  1. [sıfat] Bölme ile ayrılmamış

ÖLMEZLİK

  1. [isim] Ölmez olma durumu, ölümsüzlük

ÖLMÜŞLÜK

  1. [isim] Ölmüş olma durumu

BÖLMELİ

  1. [sıfat] Bölme ile ayrılmış
    • "Gazino bahçesinin hususi gibi olan bölmeli kısmına girerler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

BÖLMEÇ

  1. [isim] Ambalaj içinde bulunan malları birbirinden ayırmaya yarayan koruyucu parça

BÖLMEK

  1. [-i] Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek
    • "Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." (Necati Cumalı)
  2. Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak
  3. Bir niceliği iki veya daha çok eşit parçaya ayırmak

ÖLMEZ

  1. [sıfat] Ölümsüz, kalıcı olan
    • "Her kim ki olursa bu sırra mazhar / Dünyaya bırakır ölmez bir eser." (Âşık Veysel)
  2. Çok dayanıklı, kolay eskimeyen

ÖLMEK

  1. [nsz] Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek
    • "Allah geride kalanlara ömür versin, ölenle ölünmez; konuşacağız da gezeceğiz de yiyeceğiz de içeceğiz de..." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bu defa artık ölmek var, dönmek yoktur." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Çünkü çiçek kokusu. Proust'un tıknefes nöbetlerinde ölüp ölüp dirilmesine yol açarmış." (Salâh Birsel)
  2. Bitki, solmak
    • "Bu çiçekler dayanmaz, çabuk ölür."
  3. Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek
  4. Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak
    • "Bu usul öldü artık."

ÖLMÜŞ

  1. [sıfat] Ölen, ölü olan
    • "Avni Hurufi Efendi, iki ölmüş çocuk babası olan bu adama acıdı." (Memduh Şevket Esendal)

BÖLME

  1. [isim] Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim
  2. Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer
    • "Gözlerimi tabağıma eğmiş bir vaziyetteyim ama telefon bölmesini âdeta bakmadan görüyorum." (Refik Halit Karay)
  3. Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perde
  4. Kalın ağaç gövdesinden odun veya tekne yapmak için ayrılan tomruk
  5. Gemilerin içinde, su baskını, yangın vb. durumlarda, ara kapılar kapandığında arızanın veya hasarın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerler
  6. Cins kavramlarını tür, alt tür kavramlarına ayırma işi
  7. Dört işlemden biri, taksim

ÖLME

  1. [isim] Ölmek işi, fevt, kabız, uful
    • "O kafile her vatandaşın maddi ve manevi hak, selamet ve saadeti için ölmeye gidiyordu." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü