İçinde öl olan 8 harfli 52 kelime var. İçerisinde ÖL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öl olan kelimeler listesine ya da Sonu öl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÖLÜMLÜK
- ...
- AÇIÖLÇER
-
-
[isim]
İletki
-
[isim]
İletki
- ÖLEYAZMA
-
-
[isim]
Öleyazmak işi veya durumu
-
[isim]
Öleyazmak işi veya durumu
- ÖLEBİLME
- ...
- GÖLGESİZ
-
-
[sıfat]
Gölgesi olmayan
-
[sıfat]
Gölgesi olmayan
- GÖLLEMEK
-
-
[-i]
Göl durumuna getirmek
-
[-i]
Göl durumuna getirmek
- ÖLDÜRTME
-
-
[isim]
Öldürtmek işi
-
[isim]
Öldürtmek işi
- SÜTÖLÇER
-
-
[isim]
Sütün yoğunluğunu ölçmeye yarayan alet
-
[isim]
Sütün yoğunluğunu ölçmeye yarayan alet
- ÖLDÜRMEK
-
-
[-i]
Bir canlının hayatına son vermek
- "Öldüreceği, laf söyleteceği adamı diri diri fırına kor, gözünün önünde yakardı." (Ömer Seyfettin)
-
Bitkinin solarak kurumasına sebep olmak
- "Susuzluktan çiçekleri öldürdü."
-
Çok üzmek
- "Ölüm bir eve girince sağ kalanları da biraz öldürüyor." (Peyami Safa)
-
Aşırı yormak
-
Boşuna geçmek
- "Bütün bir günü öldürdük."
-
Ölmesine yol açmak
- "Bu adamı içki öldürdü."
-
Sağlığını bozmak, rahatsızlık vermek
- "Bu hava bizi öldürüyor."
-
Yok olmasına, ortadan kalkmasına, azalmasına yol açmak
- "Savaş birtakım sanayi kollarını öldürdü."
-
Etkisini ve gücünü azaltmak
- "Sırf kendi için okuyan, gezen, eğlenen bir aydın, kendini yaşarken öldürmüyor mu?" (Haldun Taner)
-
Bazı şeylerin diriliğini, tazeliğini veya sertliğini gidermek
- "Soğanı tuzla ezip öldürmek."
-
[-i]
Bir canlının hayatına son vermek
- DÖLLENİŞ
-
-
[isim]
Döllenme işi veya biçimi
-
[isim]
Döllenme işi veya biçimi
- ÖLÜVERME
- ...
- GÖLLEŞME
-
-
[isim]
Gölleşmek durumu
-
[isim]
Gölleşmek durumu
- BÖLÜŞMEK
-
-
[-i]
İki veya daha çok kimse aralarında herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek, payını almak, taksim etmek
- "Paraları elleri titreyerek, gözleri parlayarak nefeslerini burundan alarak bölüştüler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
İki veya daha çok kimse aralarında herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek, payını almak, taksim etmek
- ÖLÇÜTSÜZ
-
-
[sıfat]
Ölçütü olmayan
-
[sıfat]
Ölçütü olmayan
- ISIÖLÇER
-
-
[isim]
Cisimlerin ısınma ısısını ölçmeye yarayan alet, kalorimetre
-
[isim]
Cisimlerin ısınma ısısını ölçmeye yarayan alet, kalorimetre
- YELÖLÇER
-
-
[isim]
Rüzgârın veya gaz durumundaki akışkanların akış hızını ölçmeye yarayan aygıt, anemometre
-
[isim]
Rüzgârın veya gaz durumundaki akışkanların akış hızını ölçmeye yarayan aygıt, anemometre
- ÖLÇEKSİZ
-
-
[sıfat]
Ölçeği olmayan
-
[sıfat]
Ölçeği olmayan
- YAĞÖLÇER
-
-
[isim]
Sütteki yağlı madde miktarını ölçmeye yarayan alet
-
[isim]
Sütteki yağlı madde miktarını ölçmeye yarayan alet
- GÖLALASI
-
-
[isim]
Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan bir tür alabalık (Salmo lacus tris)
-
[isim]
Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan bir tür alabalık (Salmo lacus tris)
- ÖLDÜRÜCÜ
-
-
[sıfat]
Öldüren, ölüme sebep olan, ölüme yol açan
- "Öldürücü bir kalp aksesinin bazen saatlerce sürebileceğini gayet iyi biliyor." (Peyami Safa)
-
Bayıltıcı, bunaltıcı, sıkıcı, yorucu
- "Paketin kaybolmuş, çalınmış olması ihtimalinin verdiği korku, öldürücü bir korkuydu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Öldüren, ölüme sebep olan, ölüme yol açan