İçinde öl olan 7 harfli 49 kelime var. İçerisinde ÖL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öl olan kelimeler listesine ya da Sonu öl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÖLÜNGÜ
-
-
[isim]
Fraksiyon
-
[isim]
Fraksiyon
- BÖLÜNTÜ
-
-
[isim]
Bölünmüş parça
-
Fraksiyon
-
[isim]
Bölünmüş parça
- GÖLYAKA
- ...
- ÖLÇERME
-
-
[isim]
Ölçermek işi veya durumu
-
[isim]
Ölçermek işi veya durumu
- ÖLDÜRÜM
-
-
[isim]
Öldürmek işi
- "Uzak sesler, çığlıklar, öldürümler. Hep öldürümlerle donandı hayatımız." (Selim İleri)
-
[isim]
Öldürmek işi
- BÖLGECİ
-
-
Belli bir bölgenin çıkarları için çalışan kimse
-
Belli bir bölgenin çıkarları için çalışan kimse
- ÖLÜMLÜK
-
-
[isim]
Bazı kimselerin, öldüklerinde cenazelerinin kaldırılmasına harcanmak için biriktirdikleri para
-
[isim]
Bazı kimselerin, öldüklerinde cenazelerinin kaldırılmasına harcanmak için biriktirdikleri para
- ÖLÇÜTLÜ
-
-
[sıfat]
Ölçütü olan
-
[sıfat]
Ölçütü olan
- ÖLÜMCÜL
-
-
[sıfat]
Ölümle sona erme ihtimali olan veya ölümle sona eren
- "Uslu yurttaşlar bu ölümcül sorumluluk karşısında her türlü direnişten vazgeçerler." (Tomris Uyar)
-
Can çekişen
-
[sıfat]
Ölümle sona erme ihtimali olan veya ölümle sona eren
- ÖLÇÜNME
-
-
[isim]
Ölçünmek işi veya durumu
-
[isim]
Ölçünmek işi veya durumu
- BÖLÜNÜŞ
-
-
[isim]
Bölünme işi veya biçimi
- "Roma'nın ikiye bölünüş tarihi 395'tir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bölünme işi veya biçimi
- GÖLBAŞI
-
-
[isim]
Göle akan çay
-
[isim]
Göle akan çay
- RÖLANTİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Motorlu taşıtlarda motorun en az yakıtla çalışma ayarı
-
[isim]
Motorlu taşıtlarda motorun en az yakıtla çalışma ayarı
- ÖLÇÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan
-
[zarf]
Nereye varacağı düşünülmeksizin, yerli yersiz
- "Ölçüsüz konuşmak."
-
Pek çok, aşırı, gelişigüzel, rastgele
- "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." (Peyami Safa)
-
Ölçüsü olmayan, vezinsiz
-
[sıfat]
Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan
- ÖLÜMSEK
-
-
[sıfat]
Ölümcül
- "Bir ölümsek tay için gözlerini verdi, şimdi de neredeyse canını verecek." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Ölümcül
- ÖLÇÜLEN
-
-
[isim]
Bir ölçme işlemine imkân sağlayan fiziksel büyüklük
-
[isim]
Bir ölçme işlemine imkân sağlayan fiziksel büyüklük
- RÖLİKER
- ...
- ÖLÇÜLÜK
-
-
[isim]
Ölçü olma durumu
- "Fakat bu bizim için bir münakaşada ölçülük etmez." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Ölçü olma durumu
- JÖLESİZ
-
-
[sıfat]
Jölesi olmayan
-
[sıfat]
Jölesi olmayan
- ÖLDÜRME
-
-
[isim]
Öldürmek işi
- "Meğer eskiden, öldürme vasıtası ne kadar az ve korunma çaresi ne kadar çokmuş." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Öldürmek işi