İçinde öl olan 6 harfli 30 kelime var. İçerisinde ÖL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öl olan kelimeler listesine ya da Sonu öl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KÖLECİ

  1. [isim] Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu

ATÖLYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Zanaatçıların veya resim, heykel sanatlarıyla uğraşanların çalıştığı yer, işlik

ÖLÜLÜK

  1. [isim] Cansız kalma durumu, cansızlık
    • "Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek." (Sait Faik Abasıyanık)

GÖLOVA
...
BİNGÖL
...
RÖLÖVE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma

RÖLANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Poker vb. oyunlarda konuşmadan önce zaman kazanmak veya sürülmüş olan parayı artırmak için söylenen söz

ÖLÜMLÜ

  1. [sıfat] Gelip geçici, kalımsız, fâni
    • "Onu hâlâ hiç olmazsa rüyalarında ölümlülerin sevdiği gibi sevebilir." (Halide Edip Adıvar)
  2. [isim] İnsan

GÖLCÜK

  1. [isim] Gölet

BÖLMEÇ

  1. [isim] Ambalaj içinde bulunan malları birbirinden ayırmaya yarayan koruyucu parça

BÖLMEK

  1. [-i] Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek
    • "Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." (Necati Cumalı)
  2. Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak
  3. Bir niceliği iki veya daha çok eşit parçaya ayırmak

ÖLÜEVİ

  1. [isim] Bir yakını ölmüş olan aile

ÖLÜNME

  1. [isim] Ölünmek işi veya durumu

ÖLÇÜLÜ

  1. [sıfat] Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
  2. Ilımlı
    • "Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim." (Refik Halit Karay)
  3. Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun
    • "... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler." (Necati Cumalı)

BÖLÜCÜ

  1. [sıfat] Bölme işini yapan, bölen
  2. Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık
    • "Cumhuriyet devrinde benzeri görülmemiş bölücü ve yıkıcı kanlı bir iç savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada..." (Anayasa)

SÖLPÜK

  1. [sıfat] Gevşeyip kendini koyuvermiş

HÖLLÜK

  1. [isim] Bazı yerlerde kundak çocuklarının altına bez yerine konulan toprak
    • "Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim." (Halk türküsü)

ACIGÖL
...
ÇÖLYAK
...
ÖLÇMEK

  1. [-i] En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek
    • "Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim." (Necati Cumalı)
    • "Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor." (Selim İleri)
  2. Aşırı olmamasına dikkat etmek, kontrol etmek
    • "Behiç cesaretini ölçtüğü zaman kendisini oldukça kuvvetli buldu." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü