İçinde öl olan 6 harfli 30 kelime var. İçerisinde ÖL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öl olan kelimeler listesine ya da Sonu öl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÖLECİ
-
-
[isim]
Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu
-
[isim]
Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu
- ATÖLYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Zanaatçıların veya resim, heykel sanatlarıyla uğraşanların çalıştığı yer, işlik
-
[isim]
Zanaatçıların veya resim, heykel sanatlarıyla uğraşanların çalıştığı yer, işlik
- ÖLÜLÜK
-
-
[isim]
Cansız kalma durumu, cansızlık
- "Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Cansız kalma durumu, cansızlık
- GÖLOVA
- ...
- BİNGÖL
- ...
- RÖLÖVE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma
-
[isim]
Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma
- RÖLANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Poker vb. oyunlarda konuşmadan önce zaman kazanmak veya sürülmüş olan parayı artırmak için söylenen söz
-
[isim]
Poker vb. oyunlarda konuşmadan önce zaman kazanmak veya sürülmüş olan parayı artırmak için söylenen söz
- ÖLÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- "Onu hâlâ hiç olmazsa rüyalarında ölümlülerin sevdiği gibi sevebilir." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İnsan
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- GÖLCÜK
-
-
[isim]
Gölet
-
[isim]
Gölet
- BÖLMEÇ
-
-
[isim]
Ambalaj içinde bulunan malları birbirinden ayırmaya yarayan koruyucu parça
-
[isim]
Ambalaj içinde bulunan malları birbirinden ayırmaya yarayan koruyucu parça
- BÖLMEK
-
-
[-i]
Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek
- "Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." (Necati Cumalı)
-
Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak
-
Bir niceliği iki veya daha çok eşit parçaya ayırmak
-
[-i]
Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek
- ÖLÜEVİ
-
-
[isim]
Bir yakını ölmüş olan aile
-
[isim]
Bir yakını ölmüş olan aile
- ÖLÜNME
-
-
[isim]
Ölünmek işi veya durumu
-
[isim]
Ölünmek işi veya durumu
- ÖLÇÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
-
Ilımlı
- "Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim." (Refik Halit Karay)
-
Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun
- "... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Ölçüsü alınmış, ölçülmüş
- BÖLÜCÜ
-
-
[sıfat]
Bölme işini yapan, bölen
-
Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık
- "Cumhuriyet devrinde benzeri görülmemiş bölücü ve yıkıcı kanlı bir iç savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada..." (Anayasa)
-
[sıfat]
Bölme işini yapan, bölen
- SÖLPÜK
-
-
[sıfat]
Gevşeyip kendini koyuvermiş
-
[sıfat]
Gevşeyip kendini koyuvermiş
- HÖLLÜK
-
-
[isim]
Bazı yerlerde kundak çocuklarının altına bez yerine konulan toprak
- "Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim." (Halk türküsü)
-
[isim]
Bazı yerlerde kundak çocuklarının altına bez yerine konulan toprak
- ACIGÖL
- ...
- ÇÖLYAK
- ...
- ÖLÇMEK
-
-
[-i]
En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek
- "Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim." (Necati Cumalı)
- "Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor." (Selim İleri)
-
Aşırı olmamasına dikkat etmek, kontrol etmek
- "Behiç cesaretini ölçtüğü zaman kendisini oldukça kuvvetli buldu." (Peyami Safa)
-
[-i]
En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek