İçinde ök olan 8 harfli 44 kelime var. İçerisinde ÖK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ök olan kelimeler listesine ya da Sonu ök ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖKÜZGÖZÜ

  1. [isim] Birleşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi, sığırgözü, mastı çiçeği, arnika (Arnica montana)

DÖKÜMEVİ

  1. [isim] Fabrikalarda döküm yapılan yer, dökümhane

KÖKLEŞİK

  1. [isim] Alışılmış olan, yenilik getirmeyen, geleneksel, klasik

GÖKDELEN

  1. [isim] Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı
    • "Dev gökdelenlerin arasından süzülen güneş ışığı caddeyi aydınlatıyordu." (Nazlı Eray)

DÖKTÜRÜŞ
...
ÖKSÜRMEK

  1. [nsz] Solunum yolları zarlarının rahatsızlığı sebebiyle akciğerlerdeki havayı birdenbire ve gürültülü bir sesle dışarı vermek
    • "Efendim, çocuk durmaz, koşar, terler, öksürür." (Burhan Felek)
  2. Öksürtücü bir hastalığa tutulmuş olmak
    • "Çocuk öksürüyor, sokağa çıkarmamalı."

ÖKSELEME

  1. [isim] Ökselemek işi veya durumu

TÖKEZMEK

  1. [nsz] Tökezlemek
    • "Ceylan birden tökezdi, toz kalktı yerden." (Fikret Otyam)

KÖKÇÜLÜK
...
ÖKSÜRTME

  1. [isim] Öksürtmek işi

KÖKERTME

  1. [isim] Kökertmek işi veya durumu

DÖKÜLMEK

  1. [nsz] Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
    • "Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kumaş dökümlü olmak
  3. Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak
  4. [-e] Düşmek
    • "Bizim motor ikiye bölünüp suya döküldüğümüzde, dört kişiydik." (Zeyyat Selimoğlu)
  5. Çıkmak, ortaya konulmak
    • "Âdeta düşünmeksizin kaleminden masal sahnelerine benzeyen dağ, dere, uçurum resimleri dökülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  6. Kaplamak, yayılmak
    • "Duvarlar, bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor." (Memduh Şevket Esendal)
  7. [-e] Salınmak, serbest bırakılmak
    • "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)
  8. [-e] Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek
    • "Bahar o sene erken gelmiş, herkes tarlalara dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek
    • "Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  10. Çok yorgun, hasta olmak
    • "Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler." (Tarık Buğra)
  11. Akarsular, göl veya denize akmak

KÖKLENME

  1. [isim] Köklenmek işi

KÖKLÜLÜK
...
ÖKÜZDİLİ

  1. [isim] Sığırdili

DÖKÜNMEK

  1. [nsz] Kendi üstüne dökmek
    • "Su dökünmek."
  2. Rahat bir kıyafet giymek

ÇÖKTÜRME

  1. [isim] Çöktürmek işi

GÖKÇEBEY
...
KÖKLEMEK

  1. [-i] Ağaç veya bitkiyi kökü ile birlikte topraktan çıkarmak, kökertmek
  2. Toprakta kalan bitki köklerini ayıklamak
  3. Bağ çubuklarını veya fidanları köklendirip dikmek
  4. Minder, şilte vb.nin iki yüzünü yer yer dikişlerle tutturmak
  5. İnce saç örgülerinden birkaçını yeniden bir arada örmek
  6. Motorlu araçlarda gaz pedalına sonuna kadar basmak

ÇÖKERMEK

  1. [-i] Çökmesini sağlamak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü