İçinde ök olan 5 harfli 23 kelime var. İçerisinde ÖK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ök olan kelimeler listesine ya da Sonu ök ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇÖKME

  1. [isim] Çökmek işi, inhitat
  2. Bir kısım yerin alttan yıkılarak alçalması

KÖKLÜ

  1. [sıfat] Kökü olan
  2. Kökleşmiş, iyi yerleşmiş, kalıcı olan, esaslı
  3. Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan

SÖKÜK

  1. Dikişi sökülmüş veya örgüsü çözülmüş
    • "... teyzem buraya haftada üç defa sökük ve düğme dikmeye, çamaşırları tamir etmeye gelirdi." (Peyami Safa)

SÖKÜM

  1. [isim] Sökme işi
    • "Pancar sökümü."

KÖKÇÜ

  1. [isim] İlaç yapımında kullanılan kök, kabuk, çiçek, yaprak vb.ni satan kimse

ÇÖKEL

  1. [isim] Taşan bir suyun çekildikten sonra bıraktığı tortu
  2. Çökelti

KÖKSÜ

  1. [isim] Ciğer otlarında ve yosunlarda kökü andıran, bitkinin tutunmasına yarayan bölüm

DÖKME

  1. [isim] Dökmek işi
  2. [sıfat] Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan
    • "Dökme su."
  3. [sıfat] Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan
    • "Dökme buğday. Dökme portakal. Dökme çimento."
  4. [sıfat] Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış
    • "Dökme soba."

KÖKEN

  1. [isim] Bir şeyin çıktığı, dayandığı temel, biçim, neden veya yer, menşe
    • "Yazının kökeni resimdir."
  2. Soy, asıl
  3. Bir malın üretildiği veya yapıldığı, alındığı, getirildiği yer, menşe, orijin
  4. Kavun, karpuz, kabak vb. bitkilerin toprak üstünde yayılan dalları
  5. Tulumbacı hortumlarının uç kısmındaki sarı maden sap

SÖKÜŞ

  1. [isim] Sökme işi veya biçimi

DÖKÜŞ
...
ÇÖKÜŞ

  1. [isim] Çökme işi veya biçimi, inhitat
  2. Yıkılma
    • "Yapıların depremde çöküşü korkunçtu."
  3. Çömelip yere oturuş
    • "Devenin çöküşü."
  4. Devletlerin veya uygarlıkların son bulması, mahvolması, inhitat
    • "Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş yılları."

ÇÖKÜK

  1. [sıfat] Çökmüş, çukurlaşmış, içeri çekilmiş
    • "Gençken de yanakları çökük, kuru bir adamdı." (Memduh Şevket Esendal)

SÖKÜN

  1. [isim] "Birçok kişi veya şey birbiri ardından gelmek, görünmek" anlamlarına gelen sökün etmek birleşik fiilinde geçer
    • "Bir geniş bayırdan oynak Çerkez atları sökün etti." (Falih Rıfkı Atay)

LÖKOZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Lösemi durumu

ÇÖKÜM

  1. [isim] Çökme biçimi, inhitat

GÖKÇE

  1. [isim] Gök rengi, mavi
  2. [sıfat] Bu renkte olan
  3. [sıfat] Gökle ilgili, semavi
  4. [sıfat] Güzel, hoşa giden
    • "Kutlu Melek, yüzü güneş esmeri, gözü menekşe moru, kumral saçı belikli gökçe gonca artık yoktur." (Tarık Buğra)

SÖKEL

  1. [sıfat] Sakat (kimse), malul
  2. Güçsüz
  3. Hasta

DÖKÜK

  1. [sıfat] Dökülmüş
    • "Başasistanın saçları dökük olduğundan onu doçent filan sanıyordu." (Haldun Taner)
  2. Çok eskimiş
  3. Dökümlü

SÖKME

  1. [isim] Sökmek işi
    • "Dikmenin vakti ve dikilmiş olanı sökmenin vakti var." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü