İçinde öf olan 28 kelime var. İçerisinde ÖF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öf olan kelimeler listesine ya da Sonu öf ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÖFKELENEBİLMEK
ÖFKELENDİRİCİ, ÖFKELENDİRMEK, ÖFKELENEBİLME
ÖFKELENDİRME
KÖFTECİLİK, ÖFKELENMEK, ÖFKESİZLİK
BLÖFÇÜLÜK, KÖFTERLİK, ÖFKELENİŞ, ÖFKELENME, ÖFKELİLİK
KÖFTEHOR, KÖFTELİK
KÖFTECİ, ÖFKESİZ, RÖFLELİ
BLÖFÇÜ, KÖFTER, KÖFTÜN, ÖFKELİ
KÖFTE, RÖFLE
BLÖF, ÖFKE
PÖF
ÖF
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖFKELENEBİLMEK
- ...
- ÖFKELENEBİLME
- ...
- ÖFKELENDİRMEK
-
-
[-i]
Öfkelenmesine yol açmak, kızdırmak
-
[-i]
Öfkelenmesine yol açmak, kızdırmak
- ÖFKELENDİRİCİ
- ...
- ÖFKELENDİRME
-
-
[isim]
Öfkelendirmek işi
-
[isim]
Öfkelendirmek işi
- ÖFKESİZLİK
-
-
[isim]
Öfkesiz olma durumu
-
[isim]
Öfkesiz olma durumu
- KÖFTECİLİK
-
-
[isim]
Köfte pişirip satma işi
-
[isim]
Köfte pişirip satma işi
- ÖFKELENMEK
-
-
[-e]
Öfkeli duruma düşmek, kızmak, hiddetlenmek
- "Her şeyden alınıyorlar, her şeye öfkeleniyorlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-e]
Öfkeli duruma düşmek, kızmak, hiddetlenmek
- KÖFTERLİK
-
-
[sıfat]
Köfter yapmak için ayrılan (üzüm veya şıra)
-
[sıfat]
Köfter yapmak için ayrılan (üzüm veya şıra)
- ÖFKELENME
-
-
[isim]
Öfkelenmek işi
- "Ne kadar enerjim varsa öfkelenmeler, giyinmeler, anlatmalarla tükettiğimden artık konuşamazdım zaten." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Öfkelenmek işi
- ÖFKELENİŞ
-
-
[isim]
Öfkelenme işi veya biçimi
- "Bütün öfkelenişlerimde olduğu gibi mırıldanıyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Öfkelenme işi veya biçimi
- BLÖFÇÜLÜK
-
-
[isim]
Blöfçü olma durumu
-
[isim]
Blöfçü olma durumu
- ÖFKELİLİK
- ...
- KÖFTELİK
-
-
[sıfat]
Köfte yapmaya elverişli olan
- "Köftelik kıyma. Köftelik bulgur."
-
[sıfat]
Köfte yapmaya elverişli olan
- KÖFTEHOR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[ünlem]
"Köfte yiyen" anlamında olmakla birlikte sevgiyle karışık azarlama sözü
- "Gel buraya bakayım, köftehor! Senin onlar arasında işin yok." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[ünlem]
"Köfte yiyen" anlamında olmakla birlikte sevgiyle karışık azarlama sözü
- KÖFTECİ
-
-
[isim]
Köfte yapıp satan kimse
-
Köfte satılan veya yenilen yer
- "Üçgen kaldırıma düşen köşede, bir köfteci dükkânı vardı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Köfte yapıp satan kimse
- ÖFKESİZ
-
-
[sıfat]
Öfkelenmeyen
-
Kızgın olmayan
- "Öfkesiz bir sesle dedi ki ..." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Öfkelenmeyen
- RÖFLELİ
-
-
[sıfat]
Değişik tonlarda boyanmış (saç)
-
[sıfat]
Değişik tonlarda boyanmış (saç)
- BLÖFÇÜ
-
-
[isim]
Blöf yapan kimse
-
[isim]
Blöf yapan kimse
- KÖFTER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzüm şırasıyla nişasta kaynatılıp dökülerek kesildikten sonra kurutulan bir çeşit pestil
-
[isim]
Üzüm şırasıyla nişasta kaynatılıp dökülerek kesildikten sonra kurutulan bir çeşit pestil