İçinde ö olan 7 harfli 459 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇÖZÜMCÜ

  1. [isim] Çözüm getiren kimse

ÖLÜMLÜK

  1. [isim] Bazı kimselerin, öldüklerinde cenazelerinin kaldırılmasına harcanmak için biriktirdikleri para

BÖLÜNTÜ

  1. [isim] Bölünmüş parça
  2. Fraksiyon

ÖNDELİK

  1. [isim] Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avans
    • "Üstelik Dostoyevski bunun için 4500 ruble öndelik almış ama romanı yayıncıya göndereceği gün yazdıklarını beğenmeyerek yırtmıştır." (Salâh Birsel)

BÖĞÜRÜŞ

  1. [isim] Böğürme işi veya biçimi

KÖPRÜLÜ

  1. [sıfat] Köprüsü olan
  2. İki bölümü bir köprü ile birbirine bağlanmış (yapı)
    • "Köprülü konak."

SÖKÜKÇÜ

  1. [isim] Sökük dikip yama yapan kimse
    • "Eve bir düzine sökükçü, terzi tutmaya kudretimiz var." (Reşat Nuri Güntekin)

SÖMÜRÜŞ

  1. [isim] Sömürme işi veya biçimi

KÜRATÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Müze, kütüphane, sergi, hayvanat bahçesi vb.ni yöneten ve etkinliklerini düzenleyen yetkili kimse

ÖRTMECE

  1. [isim] Söylenmesi kaba, çirkin veya sakıncalı görülen nesnelerin, kavramların, başka kelimelerle daha uygun ve edepli bir biçimde anlatılması, edebikelam
  2. Kandırma, gizleme

ÇÖKELEK

  1. [isim] Yağı alınmış süt veya yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen bir çeşit peynir, kesik, ekşimik
  2. Tortu

GÖBEKLİ

  1. [sıfat] Karnı yağlanıp şişmanlamış
    • "Orta boylu, geniş göğüslü ve hafif göbekliydi." (Çetin Altan)
  2. Yaprakları büyüyüp sıklaşmış (marul, lahana)

ÖTÜŞMEK

  1. [nsz] Birlikte veya karşılıklı ötmek
    • "Bir dakika evvel yaprakların arasında ötüşen kuşlar susuyor, gece oluyordu." (Memduh Şevket Esendal)

ÖVDÜRME
...
BÖLÜNÜŞ

  1. [isim] Bölünme işi veya biçimi
    • "Roma'nın ikiye bölünüş tarihi 395'tir." (Falih Rıfkı Atay)

DÖVÜLME

  1. [isim] Dövülmek işi

GÖKYÜZÜ

  1. [isim] Göğün görünen yüzeyi, sema
    • "Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu." (Cahit Sıtkı Tarancı)

GÖRÜNGE

  1. [isim] Perspektif
    • "Romanda gerçek kişileri arayanlar roman sanatına pek dar görüngelerden yaklaşıyorlar." (Selim İleri)

ÖPTÜRME

  1. [isim] Öptürmek işi

DÖŞETME

  1. [isim] Döşetmek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü