İçinde ö olan 7 harfli 459 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖVÜNMEK

  1. [-le] Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek
    • "Sonra oyuncakları ile övünen bir çocuk gibi gülümseyerek ilave ederdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Övünmek gibi olmasın, sesim güzeldir."
  2. [nsz] Kendi kendisini övmek
    • "Yaptığı fedakârlıktan övünüyor diye kadına kızardık." (Aka Gündüz)

GÖÇÜRME

  1. [isim] Göçürmek işi

BÖLMELİ

  1. [sıfat] Bölme ile ayrılmış
    • "Gazino bahçesinin hususi gibi olan bölmeli kısmına girerler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ÖFKESİZ

  1. [sıfat] Öfkelenmeyen
  2. Kızgın olmayan
    • "Öfkesiz bir sesle dedi ki ..." (Refik Halit Karay)

BÖYLECE

  1. [zarf] Tam böyle, bu biçimde
    • "Kadın, böylece ona bir teyze yakınlığı göstermişti." (Halide Edip Adıvar)
  2. Sonunda, böylelikle
    • "Bu hikâye de böylece geçmiş, unutulmuş oldu." (Memduh Şevket Esendal)

KÖPRÜCÜ

  1. [isim] Köprü yapan kimse
  2. Tombazlarla köprü kuran istihkâm kıtası
  3. Osmanlı ülkelerinde, özellikle ordunun geçeceği yollar üzerindeki köprüleri onarmak ve korumakla görevli takım

İÇGÖREÇ
...
KÖSTERE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir çeşit uzun tahta rendesi, küstere

ÖĞLENDE

  1. [zarf] Öğle vakti

ÖYLEYSE

  1. o hâlde
    • "Ben öyle bir şey demedim." (Refik Halit Karay)
    • "Öyle veya böyle, bir amatör, bir heveskâr işte." (Tarık Buğra)
    • "Bana öyle gelirdi ki çocuklar yalnız kışın büyürler." (Sait Faik Abasıyanık)

ÖĞRENİM

  1. [isim] Herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil
    • "Öğrenimini bitirmeye bir yıl kala Türkiye'deki büyük fabrika sahiplerinden çağrılar alıyormuş." (Melih Cevdet Anday)

ÖRGÜSÜZ

  1. [sıfat] Örgüsü olmayan

ÖZLEYİŞ

  1. [isim] Özleme işi veya biçimi
    • "Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sahile / Bitmez bir özleyiştir ölümden beter bile." (Yahya Kemal Beyatlı)

REJİSÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yönetmen
    • "Bir piyes seyrederken o piyesin içine giren, dekorla, yabancı rüzgârla, kımıldayan mor ışıkla bizi korkutan rejisördür." (Sait Faik Abasıyanık)

RÖNTGEN

  1. [isim] Gama veya x ışınlarının miktar ölçümü birimi
  2. Herhangi bir organın durumunu tespit etmek için çekilen film

SÖKÜLME

  1. [isim] Sökülmek işi

DÖNBABA

  1. [isim] Turnagagası

GÖVERTİ

  1. [isim] Sebze
  2. Morartı

ÖDEMELİ

  1. [sıfat] Değeri ödendikten sonra alıcıya verilecek olan
    • "Ödemeli paket."
  2. Karşı tarafça ödenmek şartıyla edilen (telefon) veya çekilen (telgraf)
  3. [zarf] Değeri ödendikten sonra alıcıya verilmek şartıyla

KÖKENLİ

  1. [sıfat] Kökeni olan
  2. Belli bir kaynaktan çıkmış olan, bir kaynağa dayanan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü