İçinde çıp olan 18 kelime var. İçerisinde ÇIP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çıp olan kelimeler listesine ya da Sonu çıp ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇIPLAKLAŞTIRMAK
ÇIPLAKLAŞTIRMA, ÇIRILÇIPLAKLIK
ÇIPLAKLAŞMAK, ÇIRÇIPLAKLIK
ÇIPLAKLAŞMA, ÇIRILÇIPLAK
ÇIPALAMAK, ÇIPLAKLIK, ÇIPLANMAK, ÇIRÇIPLAK
ÇIPALAMA, ÇIPLANMA
ALÇIPAN
ÇIPLAK
ÇIPIR
ÇIPA
ÇIP
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIPLAKLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Çıplak duruma getirmek
-
[-i]
Çıplak duruma getirmek
- ÇIPLAKLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Çıplaklaştırmak işi
-
[isim]
Çıplaklaştırmak işi
- ÇIRILÇIPLAKLIK
-
-
[isim]
Çırılçıplak olma durumu
-
[isim]
Çırılçıplak olma durumu
- ÇIPLAKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Çıplak duruma gelmek
-
[nsz]
Çıplak duruma gelmek
- ÇIRÇIPLAKLIK
-
-
[isim]
Çırçıplak olma durumu
-
[isim]
Çırçıplak olma durumu
- ÇIRILÇIPLAK
-
-
[sıfat]
Tamamen çıplak, çırçıplak, anadan doğma, anadan üryan
- "Çırılçıplak bir ovanın ortasındayız." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok açık bir biçimde
- "Hepsinin yüzünde de aynı endişe çırılçıplak görünüyor." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Tamamen çıplak, çırçıplak, anadan doğma, anadan üryan
- ÇIPLAKLAŞMA
-
-
[isim]
Çıplaklaşmak işi
-
[isim]
Çıplaklaşmak işi
- ÇIRÇIPLAK
-
-
[sıfat]
Çırılçıplak
- "Hasta binlerle, bakan yok; diriler çırçıplak / Ölüler kaskatı olmuş, hani kim kaldıracak?" (Mehmet Akif Ersoy)
-
[sıfat]
Çırılçıplak
- ÇIPLANMAK
- ...
- ÇIPLAKLIK
-
-
[isim]
Çıplak olma durumu
- "Bugün bir ikinci moda da çıplaklıktır fakat bu bir sözde çıplaklıktır." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çıplak olma durumu
- ÇIPALAMAK
- ...
- ÇIPALAMA
- ...
- ÇIPLANMA
- ...
- ALÇIPAN
-
-
[isim]
Alçı levha
-
[isim]
Alçı levha
- ÇIPLAK
-
-
[sıfat]
Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak
- "Kız, çıplak tabanlarını bozuk yolda şaplata şaplata köyün içerisine doğru uzaklaştı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Saçsız (baş)
-
Üzerinde yeşillik olmayan (arazi)
- "Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
İçinde gerekli eşya bulunmayan
- "Ankara tepelerinin birinde, boz renkli bir binanın çıplak ve dar bir odasında onunla karşı karşıyayız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Soyunmuş durumda olan vücudun resmi, nü
-
Yoksul (kimse)
- "Askerliğini yapmamış, beş parasız, çıplak bir Cemal'in nesi vardı evlenilecek?" (Necati Cumalı)
-
Yalın, süssüz
- "Çıplak bir anlatım."
-
Olduğu gibi, apaçık
-
[sıfat]
Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak
- ÇIPIR
-
-
[isim]
Yonga
-
[isim]
Yonga
- ÇIPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
-
[isim]
Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
- ÇIP
- ...