İçinde çık olan 9 harfli 32 kelime var. İçerisinde ÇIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çık olan kelimeler listesine ya da Sonu çık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KIÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIKIVERME
-
-
[isim]
Çıkıvermek işi
-
[isim]
Çıkıvermek işi
- AÇIKLIKLA
-
-
[zarf]
Açık bir biçimde, açık olarak
-
[zarf]
Açık bir biçimde, açık olarak
- AÇIKLANIŞ
-
-
[isim]
Açıklanmak işi veya biçimi
-
[isim]
Açıklanmak işi veya biçimi
- ÇIKAYAZMA
-
-
[isim]
Çıkayazmak işi
-
[isim]
Çıkayazmak işi
- ÇIKARILIŞ
-
-
[isim]
Çıkarılma işi veya biçimi
-
[isim]
Çıkarılma işi veya biçimi
- ÇIKICILIK
- ...
- ÇIKARILMA
-
-
[isim]
Çıkarılmak işi
-
[isim]
Çıkarılmak işi
- AÇIKLANAN
-
-
[isim]
Açıklamalar sonunda ortaya çıkması beklenen kavram, açıklayan
-
[isim]
Açıklamalar sonunda ortaya çıkması beklenen kavram, açıklayan
- ÇIKARTMAK
-
-
[-i]
Çıkarma işini yaptırmak
- "Bu adam bir senedir buraların resmini çıkartıyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[-i]
Çıkarma işini yaptırmak
- ÇIKMAKLIK
-
-
[isim]
Çıkma durumunda olma
- "Hâlbuki ayrılık acısına ve ayrılık seslerine, bildik çıkmaklığım gerekti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Çıkma durumunda olma
- KIBRISÇIK
- ...
- ÇIKRIKSIZ
-
-
[sıfat]
Çıkrığı olmayan
- "... yayvan bir incir ağacı ile çıkrıksız bir kuyu ve duvar kalıntıları kararmış olan yangın yerine bakıyordu." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Çıkrığı olmayan
- KILÇIKSIZ
-
-
[sıfat]
Kılçığı olmayan
- "Kılçıksız balık. Kılçıksız fasulye."
-
[sıfat]
Kılçığı olmayan
- ÇIKILATMA
-
-
[isim]
Çıkılatmak işi
-
[isim]
Çıkılatmak işi
- ÇIKABİLME
-
-
[isim]
Çıkabilmek işi
-
[isim]
Çıkabilmek işi
- AÇIKLAMAK
-
-
[-i]
Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek, afişe etmek
-
Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek
- "Bakan, bu konuda düşüncelerini açıkladı."
-
Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak
-
Açıkça söylemek, ifşa etmek
- "Kenan Bey bunun kuru bir inanç olmadığını da ilk defa açıkladı." (Tarık Buğra)
-
Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek
-
[-i]
Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek, afişe etmek
- ÇIKAGELME
-
-
[isim]
Çıkagelmek işi
-
[isim]
Çıkagelmek işi
- APAÇIKLIK
-
-
[isim]
Apaçık olma durumu
-
Bir şeyin, hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın açık bir biçimde görünmesi
-
[isim]
Apaçık olma durumu
- YASTIKÇIK
- ...
- AÇIKLANMA
-
-
[isim]
Açıklanmak işi
-
[isim]
Açıklanmak işi