İçinde çık olan 10 harfli 26 kelime var. İçerisinde ÇIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çık olan kelimeler listesine ya da Sonu çık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KIÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AÇIKLANMAK
-
-
[nsz]
Açıklama işi yapılmak, izah edilmek, ifşa edilmek
- "İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz." (Anayasa)
-
[nsz]
Açıklama işi yapılmak, izah edilmek, ifşa edilmek
- ÇIKIŞTIRMA
-
-
[isim]
Çıkıştırmak işi
-
[isim]
Çıkıştırmak işi
- ÇIKARTILMA
-
-
[isim]
Çıkartılmak işi
-
[isim]
Çıkartılmak işi
- AÇIKLAMALI
-
-
[sıfat]
Birtakım açıklamalarla anlaşılması, öğrenilmesi kolaylaştırılmış, izahlı
- "Açıklamalı deyimler."
-
[sıfat]
Birtakım açıklamalarla anlaşılması, öğrenilmesi kolaylaştırılmış, izahlı
- AÇIKGÖZLÜK
-
-
[isim]
Açıkgözlülük
-
[isim]
Açıkgözlülük
- ÇIKILANMAK
-
-
[nsz]
Çıkılama işi yapılmak
-
[nsz]
Çıkılama işi yapılmak
- ÇIKAYAZMAK
-
-
[nsz]
Çıkacak gibi olmak
-
[nsz]
Çıkacak gibi olmak
- AÇIKLAYICI
-
-
[sıfat]
Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan
-
[isim]
Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan kelime veya kelimeler: "Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır" cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır
-
[sıfat]
Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan
- ÇIKARSEVER
-
-
[isim]
Çıkarcı
-
[isim]
Çıkarcı
- ÇIKIVERMEK
-
-
[-den]
Çabucak veya ansızın çıkmak
-
[-den]
Çabucak veya ansızın çıkmak
- ÇIKARCILIK
-
-
[isim]
Yalnız kendi çıkarını düşünme durumu, çıkarseverlik, menfaatçilik, menfaatperestlik
-
[isim]
Yalnız kendi çıkarını düşünme durumu, çıkarseverlik, menfaatçilik, menfaatperestlik
- ÇIKINTILIK
- ...
- ÇIKAGELMEK
-
-
[nsz]
Beklenmedik bir zamanda gelmek
- "Hey gidi Miralay Ferit, hiç değişmez, çıkınında biraz üzüm, biraz incir, ağzında acı tatlı türlü savaş anısı, böyle çıkagelir." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Beklenmedik bir zamanda gelmek
- ÇIKINTISIZ
-
-
[sıfat]
Çıkıntısı olmayan
- "Bunlar, iyi cins beyaz kâğıt üstüne yazılmamış, basılmıştı sanki. Silintisiz, çıkıntısız, çizintisiz." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Çıkıntısı olmayan
- AÇIKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Açık duruma gelmek
-
Rengi açılmak
-
[nsz]
Açık duruma gelmek
- AÇIKLATMAK
-
-
[-i]
Açıklamasını sağlamak
-
[-i]
Açıklamasını sağlamak
- ÇIKARTILIŞ
-
-
[isim]
Çıkartılma işi veya biçimi
-
[isim]
Çıkartılma işi veya biçimi
- ÇIKARILMAK
-
-
[nsz]
Çıkarma işine konu olmak
- "Biraz sonra sedye yukarı çıkarılıp koridora konuldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Çıkarma işine konu olmak
- ÇIKINLAMAK
-
-
[-i]
Çıkına koyup bağlamak
-
[-i]
Çıkına koyup bağlamak
- KIZAMIKÇIK
-
-
[isim]
Kızamığa benzeyen, ona göre hafif geçen döküntülü bir hastalık
-
[isim]
Kızamığa benzeyen, ona göre hafif geçen döküntülü bir hastalık