İçinde çı olan 6 harfli 84 kelime var. İçerisinde ÇI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çı olan kelimeler listesine ya da Sonu çı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIRÇIL
-
-
[isim]
Gemilere fıçı, varil vb. yükü yükleme, boşaltma sırasında kullanılan iki tarafı kancalı sapan
-
[isim]
Gemilere fıçı, varil vb. yükü yükleme, boşaltma sırasında kullanılan iki tarafı kancalı sapan
- TAŞÇIL
-
-
[sıfat]
Taşı andıran, taş gibi
-
Taşlar ve kayalar üzerinde veya taşlı topraklarda yetişen
-
[sıfat]
Taşı andıran, taş gibi
- RANTÇI
-
-
[isim]
Rant işiyle uğraşan kimse, rantiyeci
-
[isim]
Rant işiyle uğraşan kimse, rantiyeci
- BALÇIK
-
-
[isim]
İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil
- "Yolları ve tarlaları görünce bir balçık ve çamur gölünü yarmak zorunda olduğumuzu anlamıştım." (Samiha Ayverdi)
-
Güçlük çıkartan
-
İçindeki kil oranı yüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak
-
[isim]
İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil
- HALKÇI
-
-
[isim]
Halkın yararı için uğraşan kimse, popülist
-
[isim]
Halkın yararı için uğraşan kimse, popülist
- ÇINTAR
- ...
- ARAKÇI
-
-
Araklayan, çalan kimse, arakçı, hırsız
-
Araklayan, çalan kimse, arakçı, hırsız
- AĞITÇI
-
-
[isim]
Ölüye ağıt söylemek için para ile getirilen kimse, sagucu, mersiyehan
-
[isim]
Ölüye ağıt söylemek için para ile getirilen kimse, sagucu, mersiyehan
- AÇISAL
-
-
[sıfat]
Açı ile ilgili, zaviyevi
- "Açısal hız."
-
[sıfat]
Açı ile ilgili, zaviyevi
- AÇILMA
-
-
[isim]
Açılmak işi
-
Çatlama
-
Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama
-
Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi
-
[isim]
Açılmak işi
- İCATÇI
-
-
İcat eden, bulan kimse, kâşif, bulucu
- "İcatçıya yeni şeyler düşündüren, hekime yeni tedavi yolları arattıran ... hep ümittir." (Şevket Rado)
-
İcat eden, bulan kimse, kâşif, bulucu
- ÇIKICI
- ...
- ÇIKRIK
-
-
[isim]
Kuyudan kovayı çekmeye yarayan ve el ile çevrilen araç
-
İplik bükme, iplik sarma vb. işlerde kullanılan, el veya ayakla çevrilen dolap
-
Ağır bir şeyi çekecek ipin sarılmasına yarayan ve bir eksen üzerinde uzunca bir kolla çevrilerek dönen silindir
-
[isim]
Kuyudan kovayı çekmeye yarayan ve el ile çevrilen araç
- ÇIVGAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çift sürmekte veya araba çekmekte olan hayvanlara yardımcı olarak koşulan hayvan
-
[isim]
Çift sürmekte veya araba çekmekte olan hayvanlara yardımcı olarak koşulan hayvan
- İCAPÇI
-
-
[isim]
Nöbeti hastane yerine evde tutan ve her an hastaneden çağrılmayı bekleyen doktor
-
[isim]
Nöbeti hastane yerine evde tutan ve her an hastaneden çağrılmayı bekleyen doktor
- OCAKÇI
-
-
[isim]
Ateşçi
-
Ocak bacaları temizleyicisi
-
Kahvelerde ocakbaşında kahve, çay vb. şeyleri hazırlayan kimse
-
[isim]
Ateşçi
- KAMPÇI
-
-
[isim]
Kamp kuran, kampta kalan kimse
-
[isim]
Kamp kuran, kampta kalan kimse
- HIRÇIN
-
-
[sıfat]
Belirli bir sebebi olmadan sinirlenip huysuzluk eden (kimse)
- "Hayriye Hanım, kırk beş yaşlarında, kara yüzlü, hırçın tavırlı, ufak tefek bir kadındı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Tiz, öfkeli (ses)
-
[sıfat]
Belirli bir sebebi olmadan sinirlenip huysuzluk eden (kimse)
- ÇIPLAK
-
-
[sıfat]
Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak
- "Kız, çıplak tabanlarını bozuk yolda şaplata şaplata köyün içerisine doğru uzaklaştı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Saçsız (baş)
-
Üzerinde yeşillik olmayan (arazi)
- "Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
İçinde gerekli eşya bulunmayan
- "Ankara tepelerinin birinde, boz renkli bir binanın çıplak ve dar bir odasında onunla karşı karşıyayız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Soyunmuş durumda olan vücudun resmi, nü
-
Yoksul (kimse)
- "Askerliğini yapmamış, beş parasız, çıplak bir Cemal'in nesi vardı evlenilecek?" (Necati Cumalı)
-
Yalın, süssüz
- "Çıplak bir anlatım."
-
Olduğu gibi, apaçık
-
[sıfat]
Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak
- ÇINLAK
-
-
[sıfat]
Çınlaması, yankısı çok olan (yer)
-
[sıfat]
Çınlaması, yankısı çok olan (yer)