İçinde çı olan 5 harfli 48 kelime var. İçerisinde ÇI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çı olan kelimeler listesine ya da Sonu çı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARTÇI
-
-
[isim]
Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket
-
Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar
-
[sıfat]
Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı
-
[isim]
Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket
- BAŞÇI
-
-
[isim]
İşçi başı
-
Çiğ veya pişmiş koyun, kuzu, sığır başı satan kimse
-
[isim]
İşçi başı
- ÇIKIK
-
-
[isim]
Bir kemik veya organın yerinden çıkmış olması
- "Kolunda çıkık var."
-
[sıfat]
Yerinden çıkmış (kemik veya organ)
-
[sıfat]
Çıkıntısı olan
- "Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir kemik veya organın yerinden çıkmış olması
- ÇITAK
-
-
[sıfat]
Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan
-
Kaba, huysuz, kavgacı
-
[sıfat]
Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan
- ÇIKIM
- ...
- ARPÇI
-
-
[isim]
Arp çalan kimse
-
[isim]
Arp çalan kimse
- ÇIYAN
-
-
[isim]
Çok ayaklılardan, sarımtırak renkte, zehirli bir böcek (Scolopendra)
-
[sıfat]
Hain
- "Damadım için söylüyorsan sen de bilirsin ki ne akreptir ne de çıyan." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Çok ayaklılardan, sarımtırak renkte, zehirli bir böcek (Scolopendra)
- ÇIKIT
-
-
[isim]
Çıkak
-
[isim]
Çıkak
- KAÇIŞ
-
-
[isim]
Kaçma işi veya biçimi
- "Biz baba kız biliyorduk ki bu gibi kaçışlar, bir barışla biter." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yarışan bir koşucunun veya bir kümenin diğer yarışçıları hızla geçmesi
-
[isim]
Kaçma işi veya biçimi
- ÇIKIŞ
-
-
[isim]
Çıkma işi veya biçimi
- "Çiğ patatesle patlıcanı düşününüz, sıcak külden çıkışına bakınız, ne leziz yemektir." (Refik Halit Karay)
-
Bir yerden çıkmak için kullanılan yer
-
Yokuş
-
Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru yürüyerek çalım yapmaya başlaması
-
Mezuniyet, okul bitirme
-
Çıkış belgesi
-
Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma
-
Uçağın bir havaalanından başka bir havaalanına gitme süreci, sorti
-
Kuşatılmış bir bölgedeki birliklerin yaptığı saldırı
-
Verilen bir işaretle yarışa başlama, depar
-
[isim]
Çıkma işi veya biçimi
- ŞAPÇI
-
-
[isim]
Şap yapan veya satan kimse
-
[isim]
Şap yapan veya satan kimse
- KAÇIK
-
-
[sıfat]
Bir yana kaçmış, kaymış
-
İlmeği kaçmış (çorap vb.)
-
[isim]
Çorabın ilmeği kaçmış yeri
-
Bazı davranışları dengesiz olan, zıvanasız
- "Bu köşkün perileri de kaçık galiba." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Bir yana kaçmış, kaymış
- SAÇIŞ
-
-
[isim]
Saçma işi veya biçimi
-
[isim]
Saçma işi veya biçimi
- ÇIKMA
-
-
[isim]
Çıkmak işi
-
Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon
-
Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak
-
Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, derkenar
-
Desteklemek amacıyla verilen para
-
[sıfat]
Çıkmış
- "Saraydan çıkma İstanbul eşyalarını görünce bunların hakikatine inanmak lazım geldiğini anlamış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Eski, kullanılmış
- "Çıkma jant."
-
[isim]
Çıkmak işi
- ÇIKAN
-
-
[isim]
Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı
-
[isim]
Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı
- YAMÇI
-
-
[isim]
Bir yüzü uzun tüylü, kalın yünden dokunarak yapılmış yağmurluk
-
[isim]
Bir yüzü uzun tüylü, kalın yünden dokunarak yapılmış yağmurluk
- ÇIKAK
-
-
[isim]
Çıkılacak yer, çıkıt, mahreç
-
Boğumlanma noktası
-
[isim]
Çıkılacak yer, çıkıt, mahreç
- AKÇIL
-
-
[sıfat]
Rengini atmış, ağarmış, içinde ak renk bulunan
- "Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Rengini atmış, ağarmış, içinde ak renk bulunan
- ÇIKAR
-
-
[isim]
Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
- "Kimse siyasi ve kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
- HAPÇI
-
-
Afyon vb. uyuşturuculara alışmış olan kimse
-
Afyon vb. uyuşturuculara alışmış olan kimse