İçinde çok olan 23 kelime var. İçerisinde ÇOK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çok olan kelimeler listesine ya da Sonu çok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇOKBİLMİŞLİK, ÇOKLAŞTIRMAK
ÇOKLAŞTIRMA
BİRÇOKLARI, ÇOKLARINCA
ÇOKBİLMİŞ, ÇOKTANDIR
ÇOKÇULUK, ÇOKLUKLA, ÇOKRAĞAN, ÇOKSAMAK, ÇOKSATAR
ÇOKLARI, ÇOKSAMA
BİRÇOK, ÇOKGEN, ÇOKLUK, ÇOKTAN
ÇOKAL, ÇOKÇA, ÇOKÇU, ÇOKLU
ÇOK
K O Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇOK, KOÇ
2 Harfli Kelimeler
OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇOKBİLMİŞLİK
-
-
[isim]
Çokbilmiş olma durumu
- "Zekâ gösterisine yeltenmemiş, çokbilmişlik taslamamıştı." (Kemal Tahir)
-
[isim]
Çokbilmiş olma durumu
- ÇOKLAŞTIRMAK
- ...
- ÇOKLAŞTIRMA
- ...
- ÇOKLARINCA
-
-
[zarf]
Birçok kimse tarafından
-
[zarf]
Birçok kimse tarafından
- BİRÇOKLARI
-
-
[zamir]
Çok sayıda olan kimse veya şey
- "Birçokları onu memleketin mukadderatına yabancı bulmuşlardır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zamir]
Çok sayıda olan kimse veya şey
- ÇOKTANDIR
- ...
- ÇOKBİLMİŞ
-
-
[sıfat]
Her şeye aklı eren, zeki, akıllı
- "Ama bunun lafını bile etmiyor, çokbilmiş görünmek istemez." (Tarık Buğra)
-
Çıkarını bilen, kurnaz
- "O ne çokbilmiş bir kadın." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Her şeye aklı eren, zeki, akıllı
- ÇOKÇULUK
-
-
[isim]
Gerçekçiliğin açıklanmasında birden çok ilkenin temelde bulunduğunu kabul eden öğreti, tekçilik karşıtı, plüralizm
-
[isim]
Gerçekçiliğin açıklanmasında birden çok ilkenin temelde bulunduğunu kabul eden öğreti, tekçilik karşıtı, plüralizm
- ÇOKLUKLA
-
-
[zarf]
Genellikle
- "Bazen yumurta pişiriyor, çoklukla yoğurt, peynir, salata, meyve, soğuk etler gibi şeylerle karın doyuruyordu." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Genellikle
- ÇOKSATAR
-
-
[isim]
En çok satılan yayın
-
[isim]
En çok satılan yayın
- ÇOKSAMAK
-
-
[-i]
Çok görmek
-
[-i]
Çok görmek
- ÇOKRAĞAN
-
-
[isim]
Gür kaynak
-
[isim]
Gür kaynak
- ÇOKLARI
-
-
[zamir]
Birçoğu
- "Çoklarını dinledim."
-
[zamir]
Birçoğu
- ÇOKSAMA
-
-
[isim]
Çoksamak işi
-
[isim]
Çoksamak işi
- ÇOKTAN
-
-
[zarf]
Çok zaman önce, çok zamandan beri, öteden beri, uzun süreden beri
- "İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamış hatta sonuna bile yaklaşmıştı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Çok zaman önce, çok zamandan beri, öteden beri, uzun süreden beri
- ÇOKLUK
-
-
[isim]
Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı
- "Anayasa değişikliklerinde iptale karar verebilmesi için üçte iki oy çokluğu şarttır." (Anayasa)
-
Çoğunluk
- "O akşam kibarların geleceğini, smokin hatta frakların çoklukta olacağını söyledi." (Halide Edip Adıvar)
-
Kelimelerin belirli eklerle birden çok varlığı veya kişiyi bildirme biçimi, çoğul, cem
-
[zarf]
Sık sık, çokça, çok kez
- "Ben çokluk ata binmediğim için birkaç ay içinde at toplandı, semirdi ve güzelleşti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı
- ÇOKGEN
-
-
[isim]
Açı oluşturacak biçimde dörtten çok kenardan oluşan kapalı şekil, poligon
-
[isim]
Açı oluşturacak biçimde dörtten çok kenardan oluşan kapalı şekil, poligon
- BİRÇOK
-
-
[sıfat]
Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit
- "Bu satırları, birçok mektuba biraz cevap olsun diye yazıyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit
- ÇOKLU
-
-
[sıfat]
İçinde birden çok işlev barındıran
-
[sıfat]
İçinde birden çok işlev barındıran
- ÇOKÇU
-
-
Çokçuluk öğretisini benimseyen (kimse), plüralist
-
Çokçuluk öğretisini benimseyen (kimse), plüralist