İçinde ço olan 7 harfli 24 kelime var. İçerisinde ÇO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ço olan kelimeler listesine ya da Sonu ço ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇOTANAK
-
-
[isim]
Üzerinde birçok fındık bulunan dal
-
[isim]
Üzerinde birçok fındık bulunan dal
- KAVANÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme
-
Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma
-
Bir işi başka birine yükleme, başına sarma
-
[isim]
Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme
- KAMANÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yükleme, aktarma, elden ele geçirme
- "Bu ödev kendisine kamanço edilen eleştirmen arkadaş..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yükleme, aktarma, elden ele geçirme
- BİRÇOĞU
-
-
[zamir]
Çok sayıda olan kimse veya şey
- "Ziyaretçilerin birçoğu geri döndü."
-
[zamir]
Çok sayıda olan kimse veya şey
- PALYAÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kendisini seyredenleri güldüren ve eğlendiren, acayip kılıklı, yüzü aşırı ve komik biçimde boyalı oyuncu
-
[isim]
Kendisini seyredenleri güldüren ve eğlendiren, acayip kılıklı, yüzü aşırı ve komik biçimde boyalı oyuncu
- KAYINÇO
-
-
[isim]
Kayınbiraderlere sevgi yollu söylenen söz
-
[isim]
Kayınbiraderlere sevgi yollu söylenen söz
- ÇOKSAMA
-
-
[isim]
Çoksamak işi
-
[isim]
Çoksamak işi
- BİLANÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
-
Girişilen herhangi bir işte, belirli bir süre sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu
- "Hayatımın hesabını, bilançosunu yapıyordum." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
- BALÇOVA
- ...
- ÇOCUKLU
-
-
[sıfat]
Çocuğu olan
- "O da eski karısından iki veya üç çocuklu bir duldu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Çocuğu olan
- ÇORAPÇI
-
-
[isim]
Çorap ören veya satan kimse
-
[isim]
Çorap ören veya satan kimse
- ÇOCUKÇU
-
-
[isim]
Çocuk sağlığı ve hastalıkları doktoru
-
[isim]
Çocuk sağlığı ve hastalıkları doktoru
- MİÇOLUK
- ...
- ÇOMAKLI
- ...
- ÇOKLARI
-
-
[zamir]
Birçoğu
- "Çoklarını dinledim."
-
[zamir]
Birçoğu
- ÇOĞULCU
-
-
[sıfat]
Çoğulculukla ilgili olan, plüralist
- "Çoğulcu görüş."
-
Çoğulculuk yanlısı olan (kimse), plüralist
-
[sıfat]
Çoğulculukla ilgili olan, plüralist
- ÇOCUKÇA
-
-
[sıfat]
Çocuk gibi
- "Doktor Hikmet yüreğinde âdeta çocukça bir sevinç duydu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Çocuğa yakışır biçimde
-
[sıfat]
Çocuk gibi
- ÇOĞALIŞ
-
-
[isim]
Çoğalma işi veya biçimi
-
[isim]
Çoğalma işi veya biçimi
- MAÇOLUK
- ...
- ÇORUMLU
- ...