İçinde çerçe olan 14 kelime var. İçerisinde ÇERÇE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çerçe olan kelimeler listesine ya da Sonu çerçe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇERÇEVELETİLMEK, ÇERÇEVELETTİRME
ÇERÇEVELETİLME
ÇERÇEVELENMEK, ÇERÇEVELETMEK
ÇERÇEVECİLİK, ÇERÇEVELEMEK, ÇERÇEVELENME, ÇERÇEVELETME
ÇERÇEVELEME
ÇERÇEVESİZ
ÇERÇEVECİ, ÇERÇEVELİ
ÇERÇEVE
E E R Ç Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ÇEÇE
3 Harfli Kelimeler
ÇEÇ
2 Harfli Kelimeler
ÇE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇERÇEVELETİLMEK
-
-
[nsz]
Çerçevelenmesi sağlanmak
-
[nsz]
Çerçevelenmesi sağlanmak
- ÇERÇEVELETTİRME
-
-
[isim]
Çerçevelettirmek işi
-
[isim]
Çerçevelettirmek işi
- ÇERÇEVELETİLME
-
-
[isim]
Çerçeveletilmek işi
-
[isim]
Çerçeveletilmek işi
- ÇERÇEVELETMEK
-
-
[-i]
Çerçeve geçirtmek
- "Levhayı çerçevelettim, baş ucuma astım." (Burhan Felek)
-
[-i]
Çerçeve geçirtmek
- ÇERÇEVELENMEK
-
-
[nsz]
Çerçeve içine alınmak
- "Duvarlarda Avrupa mecmualarından kesilip çerçevelenmiş birkaç renkli resim vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Çerçeve içine alınmak
- ÇERÇEVELENME
-
-
[isim]
Çerçevelenmek işi
-
[isim]
Çerçevelenmek işi
- ÇERÇEVELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi çerçeve içine almak
- "İnce çeneli uzun yüzünü siyah yemeni sımsıkı çerçeveliyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeye çerçeve geçirmek
-
[-i]
Bir şeyi çerçeve içine almak
- ÇERÇEVECİLİK
-
-
[isim]
Çerçeve yapma veya satma işi
-
[isim]
Çerçeve yapma veya satma işi
- ÇERÇEVELETME
-
-
[isim]
Çerçeveletmek işi
-
[isim]
Çerçeveletmek işi
- ÇERÇEVELEME
-
-
[isim]
Çerçevelemek işi
-
Filmi çevrilecek başlıca cismin gerek büyüklük gerek yer bakımından görüntü çerçevesine göre düzenlenmesi işi
-
[isim]
Çerçevelemek işi
- ÇERÇEVESİZ
-
-
[sıfat]
Çerçeve içinde olmayan
- "Duvarda Nadir'in pastelle yapılmış çerçevesiz bir portresi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çerçeve içinde olmayan
- ÇERÇEVELİ
-
-
[sıfat]
Çerçeve geçirilmiş veya çerçeve içine alınmış olan
- "Çerçeveli, çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masasının üstüne serdi." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Çerçeve geçirilmiş veya çerçeve içine alınmış olan
- ÇERÇEVECİ
-
-
[isim]
Çerçeve yapan kimse
-
Resimlere, tablolara çerçeve takma işiyle uğraşan kimse
-
[isim]
Çerçeve yapan kimse
- ÇERÇEVE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
- "Duvarda bir çerçeve asılıdır ki çarpıktır, düzeltemezsiniz." (Refik Halit Karay)
-
Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık
- "Pencerenin geniş çerçevesi yıldız salkımlarıyla dolu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan
- "Boğaziçi'nin böyle bir medeniyet çerçevesi içinde geçen hayatı ne güzel ve mükemmeldir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç
-
[isim]
Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık