İçinde çek olan 8 harfli 31 kelime var. İçerisinde ÇEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çek olan kelimeler listesine ya da Sonu çek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ÇEK

2 Harfli Kelimeler

ÇE, EK, KE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇEKİNMEK

  1. [-den] Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak
    • "Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim." (Peyami Safa)
  2. [nsz] Bir şey sürünmek
    • "Sürmeler çekinmiş bir kadın."

NEMÇEKER

  1. [isim] Havadaki nemin niceliğini ölçüp gösteren alet, higroskop
  2. [sıfat] Havadaki nemi emme özelliği olan, higroskopik

ÇEKİŞKEN

  1. [sıfat] Çekişmeyi seven, kavgacı (kimse)

ÇEKTİRME

  1. [isim] Çektirmek işi
    • "Mebus adayları gibi bunları da fotoğraf çektirmeye gider gibi kılık kıyafetlerinden tanımak güç değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Çektiri
  3. Yaklaşık 30-50 grostonluk yelkenli veya yük taşıyan motorlu büyük kayık
  4. Sökülebilir elbise, yemek ve salon dolaplarının tablalarını birbirine tutturmak için metal veya plastikten yapılmış bağlantı parçası
  5. Arabaların göbek bilyelerini çıkarmak için kullanılan araç
  6. Arabaların değişik bölümlerinde hareketi ve dönüşü sağlamaya yarayan rulmanların yuvalarından çıkarılması işinde kullanılan alet

ÇİÇEKSİZ

  1. [sıfat] Çiçeği olmayan

ÇEKEMEME

  1. [isim] Çekememek işi veya durumu

ÇEKBIRAK
...
ÇEKİMSİZ

  1. [sıfat] Çekimi olmayan

ÇİÇEKLİK

  1. [isim] Koparılmış çiçekleri koymaya yarar kap
    • "Her evde, bahçelerde, sofalarda, odalarda, saksılarda, çiçekliklerde çiçekler bulunur." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Çiçek saksılarını koymaya veya çiçek yetiştirmeye ayrılmış yer
  3. Eski evlerde süs eşyası konulan raflı duvar oyuğu
  4. Çiçeğin üzerinde çanak, taç ve öteki organlarının bulunduğu parça

TOPÇEKER

  1. [isim] Ağır top taşıyan küçük savaş gemisi, gambot
  2. [sıfat] Top çeken (hayvan veya araç)

ÇEKTİRİŞ

  1. [isim] Çektirme işi veya biçimi

PÜRÇEKLİ

  1. [sıfat] Pürçeği olan

ÇEKÇEKLİ
...
ÇEKİNGEN

  1. [sıfat] Her şeyden çekinen, ürkek, sıkılgan, tutuk (kimse), muhteriz
    • "Korkak mı diyeyim, çekingen mi diyeyim, bir tuhaf olmuşlar." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Birdenbire kadına karşı soğuk, çekingen davranmayı da onuruma yediremiyorum." (Refik Halit Karay)

ÇEKİRDEK

  1. [isim] Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
    • "Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği."
    • "Siz çekirdekten yetişme bir gazetecisiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu
    • "Şimdi bir sinemada kabak çekirdeği yiyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Ağaçlarda soyulmayan bölüm
  4. Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik
    • "İnsan kanındaki alyuvarlar, çekirdeği olmayan hücrelerdir."
  5. Atom çekirdeği
  6. Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü
  7. [sıfat] Bir şeyin temelini oluşturan, öz, nüve
    • "Çekirdek kadro."

ÇEKMELİK

  1. [isim] Yemeni vb. giyeceklerde, ayağın daha rahat girmesi için topuk üzerinde bulunan uzun çıkıntı
    • "Adam, topukların ucundan yükselen çekmeliklere geçirilmiş kınnaplara bağlı yemenileri omzunun iki yanından sarkıttı." (Ayla Kutlu)

ÇEKİLMEK

  1. [nsz] Çekme işi yapılmak
    • "Ağlar çekiliyor dalyanlarda." (Orhan Veli Kanık)
  2. [-e] Kendini geriye veya bir yana çekmek
  3. [-den] Bir işten, bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek
    • "Hiçbir zaman mebusluktan çekilmek niyetinde değilim." (Tarık Buğra)
  4. Azalmak
  5. Yok olmak
    • "İneğin sütü çekildi."
  6. [-e] Bir yere geçmek
    • "Bir köşeye çekilerek ben de bir çay getirttim." (Reşat Nuri Güntekin)
  7. Bir yerden uzaklaşmak, bir yere uğramamak
    • "Dükkân karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayak takımı her gün artıyor." (Halide Edip Adıvar)
  8. Geri gitmek, ricat etmek
    • "Türklerin çekilmesiyle beraber hain ve zehirli bir çekirge bulutu gibi oraya üşüşen Avrupalılar..." (Ömer Seyfettin)
  9. [-den] Katılmamak, vazgeçmek
    • "Yarışmadan çekildi."
  10. Katlanmak, üstlenmek, tahammül etmek
    • "Çekilmez dert."
  11. Tartılmak

GERÇEKTE

  1. [zarf] Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
    • "Kumpanyanın kurulmasında başı çeken gerçekte, ecnebi bir banka." (Atilla İlhan)

ÇEKİKLİK

  1. [isim] Çekik olma durumu

ÇİÇEKEVİ

  1. [isim] Çiçek yetiştirilen ve satılan yer

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü