İçinde ÇATMAK geçen 6 harfli kelimeler

İçinde çatmak olan 6 harfli 1 kelime var. İçerisinde ÇATMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çatmak olan kelimeler listesine ya da Sonu çatmak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

A A K M T Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

6 Harfli Kelimeler

ÇATMAK

5 Harfli Kelimeler

AÇMAK, ATMAK, ÇAKMA, ÇAMAT, ÇATAK, ÇATMA, KAÇMA, KAÇTA, KATMA, MAÇKA, MAKAT, MAKTA, TAKMA

4 Harfli Kelimeler

AÇMA, AKAÇ, AKÇA, AKMA, AMAÇ, ATAK, ATMA, KAÇA, KAMA, MAÇA, TAAM, TAKA

3 Harfli Kelimeler

AKA, AMA, ATA, ÇAK, ÇAM, ÇAT, KAÇ, KAM, KAT, MAÇ, MAT, TAÇ, TAK, TAM

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AK, AM, AT, MA, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇATMAK

1. [-i] Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak
   • "Avlusunda silahlarını çatmış, ayaklarını germiş askerler var." (Falih Rıfkı Atay)
2. Kereste vb.ni birbirine tutturmak
3. Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek
   • "Koca bir nahiye titreştik, odunsuz yattık / O büyük mektebi gördün ya, kışın biz çattık." (Mehmet Akif Ersoy)
4. Yükü hayvana iki yanlı yüklemek
5. Başa yemeni, çatkı, yazma vb.ni bağlamak
6. Kaşı, yüzü sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak
   • "Komiser o yana doğru geldiğinden polis kaşlarını çattı." (Haldun Taner)
7. [-e] Üzücü, kızdırıcı veya şaşırtıcı olaylarla karşılaşmak
   • "Hacı Mustafa bağırıyor, ömründe böyle bir işe çatmadığını söylüyordu." (Refik Halit Karay)
8. [-e] Yazıyla veya sözle sataşmak
   • "Böyle söyler de sonra yemek biraz azca çıkarsa yahut pek düzgün olmasa aşçıya çatacak gibi olur." (Memduh Şevket Esendal)
9. [-e] Rastlamak, karşılaşmak
   • "Nerden çattım böylesi bir güzele..." (Cahit Sıtkı Tarancı)
10. [nsz] Sırası gelmek, zamanı gelmek
    • "Bir karara varma zamanı gelip çatmıştı." (Cahit Uçuk)
11. [-e] Gemiler birbirine çarpmak