İçinde çar olan 6 harfli 17 kelime var. İçerisinde ÇAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çar olan kelimeler listesine ya da Sonu çar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAR
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇARDAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak
-
Asma vb. bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer
- "Evin bahçeye açılan tahta kapısının üstündeki çardakta koruklar sarkıyordu." (Oktay Rifat)
-
Kameriye
- "Çardağın boşluğuna girdiğimiz vakit durmuş, eliyle yanağımı sıkmış, çenemi okşamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak
- ÇARLIK
-
-
[isim]
Çar olma durumu
-
Çarın yönetiminde bulunan devlet
- "Rusya'da çarlık devrilmişti." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çar olma durumu
- ÇARPMA
-
-
[isim]
Çarpmak işi
- "Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı." (Ömer Seyfettin)
-
Kuyu çengeli biçiminde beş kollu büyük olta iğnesi
-
Dört işlemden biri, çarpmak işlemi, darp
-
Alaturka müzikte temel notaların arasına sıkıştırılmış ve usulü bozmayan, tek perdelik küçük fazlalık
-
[isim]
Çarpmak işi
- ÇARPIŞ
-
-
[isim]
Çarpma işi veya biçimi
-
[isim]
Çarpma işi veya biçimi
- BİÇARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çaresiz, zavallı kimse
- "Keşke bu biçarelere bir tren parası verseydik." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Kocaya vardığım günden itibaren büsbütün biçare oldum." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Çaresiz, zavallı kimse
- ÇARDAŞ
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
İki veya dört zamanlı Macar halk dansı
-
[isim]
İki veya dört zamanlı Macar halk dansı
- ÇARKIT
-
-
[sıfat]
Eski, bozuk, sakat
-
[sıfat]
Eski, bozuk, sakat
- ÇARKLI
-
-
[sıfat]
Çarkı olan
-
[isim]
Her iki yanda birer çarkı bulunan vapur
-
[sıfat]
Çarkı olan
- ÇARPIK
-
-
Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı
- "İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu." (Çetin Altan)
-
Kötü
- "Oraya özellikle çarpık vasıfları olanları toplarlarmış." (Haldun Taner)
-
Gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan
-
[zarf]
Aksi, ters, huysuz bir biçimde
- "Nedense Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı
- ÇARPIM
-
-
[isim]
Çarpma işleminin sonucu olan sayı
- "3x7x5=105 işleminde çarpım 105'tir."
-
[isim]
Çarpma işleminin sonucu olan sayı
- ÇARKÇI
-
-
[isim]
Kesici aletleri çarkla bileyen kimse, bileyici
-
Vapurlarda makine bölümünü yöneten kimse
- "Karısı bir deniz çarkçı subayının kızıdır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kesici aletleri çarkla bileyen kimse, bileyici
- ÇARÇUR
-
-
[isim]
"Gereksiz yerlere harcayıp tüketmek" anlamındaki çarçur etmek ve "gereksiz yere harcanmak, ziyan olmak" anlamlarındaki çarçur olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
- "Birikmiş parasını, elindeki sermayeyi çarçur etmesinden koruyabilmek için yine yalanlara başvuruyordu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
"Gereksiz yerlere harcayıp tüketmek" anlamındaki çarçur etmek ve "gereksiz yere harcanmak, ziyan olmak" anlamlarındaki çarçur olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
- ÇARİÇE
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Çarın karısına veya kadın çara verilen unvan
-
[isim]
Çarın karısına veya kadın çara verilen unvan
- ÇARPAN
-
-
[isim]
Bir çarpma işleminde çarpılan sayının kaç kez tekrarlanacağını gösteren sayı, çoğaltan
- "7x3=7+7+7=21 işleminde 3 sayısı 7'nin çarpanıdır."
-
[isim]
Bir çarpma işleminde çarpılan sayının kaç kez tekrarlanacağını gösteren sayı, çoğaltan
- ÇARŞAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
- "Yatağında oturdu, alnında toplanan ter damlalarını çarşafının ucuyla sildi." (Halide Edip Adıvar)
- "Çarşaf kadar bir kâğıda künyemi yazmışlar." (Refik Halit Karay)
-
Kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak giysisi
- "Çabucak yatak odasına koştu, çarşafını giydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü
- ÇARMIH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç biçimindeki darağacı
-
Ana direkleri ve gabya çubuklarını yandan tutan halatlar
-
[isim]
Suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç biçimindeki darağacı
- ÇARGAH
- ...