İçinde çalı olan 8 harfli 11 kelime var. İçerisinde ÇALI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çalı olan kelimeler listesine ya da Sonu çalı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A I L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

ALÇI, ALIÇ, ÇALI

3 Harfli Kelimeler

AÇI, ÇAL

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SARIÇALI

  1. [isim] Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki, kadıntuzluğu, çobantuzluğu, amberbaris (Berberis vulgaris)

ÇALINMAK

  1. [nsz] Çalma işine konu olmak
    • "Kapı kapanalı daha üç beş dakika olmadan tekrar çalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. İnme inmek

FIRÇALIK

  1. [isim] Resim yapmada kullanılan fırçaların konulduğu süzgeçli kap

ÇALIŞTAY

  1. [isim] Bilim adamlarının ve uzmanların bir konuda ön hazırlık yapmak üzere katıldığı inceleme ve değerlendirme toplantısı

KALÇALIK

  1. [isim] Davulcuların, davulun sürtünmesine karşı giysilerini korumak amacıyla sol kalçalarına koydukları deri parçası

ÇALIŞKAN

  1. [sıfat] Gayretli, çalışmayı seven, faal
    • "Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı." (Halide Edip Adıvar)

SALÇALIK

  1. [sıfat] Salça yapmaya elverişli
  2. Salça yapmak için ayrılmış
    • "Salçalık domates."

ÇALIMSIZ

  1. [sıfat] Çalımı olmayan, gösterişsiz

ÇALIMLIK

  1. Yoğurt veya maya çalmaya yetecek kadar

ÇALIŞMAK

  1. [nsz] Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
    • "Bu eser için üç yıl çalıştım."
    • "Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Herhangi bir iş üzerinde olmak
  3. İşi veya görevi olmak, bulunmak
    • "Kışları onun mandırasında çalışıyor." (Haldun Taner)
  4. Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak
  5. [-e] Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak
    • "Olduğundan fazla yaşlı görünmeye çalıştığını sezdim." (Refik Halit Karay)
  6. [-e] Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek
    • "Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

KARAÇALI

  1. [isim] Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
  2. İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü