İçinde çalı olan 8 harfli 11 kelime var. İçerisinde ÇALI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çalı olan kelimeler listesine ya da Sonu çalı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ALÇI, ALIÇ, ÇALI
3 Harfli Kelimeler
AÇI, ÇAL
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SARIÇALI
-
-
[isim]
Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki, kadıntuzluğu, çobantuzluğu, amberbaris (Berberis vulgaris)
-
[isim]
Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki, kadıntuzluğu, çobantuzluğu, amberbaris (Berberis vulgaris)
- ÇALINMAK
-
-
[nsz]
Çalma işine konu olmak
- "Kapı kapanalı daha üç beş dakika olmadan tekrar çalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
İnme inmek
-
[nsz]
Çalma işine konu olmak
- FIRÇALIK
-
-
[isim]
Resim yapmada kullanılan fırçaların konulduğu süzgeçli kap
-
[isim]
Resim yapmada kullanılan fırçaların konulduğu süzgeçli kap
- ÇALIŞTAY
-
-
[isim]
Bilim adamlarının ve uzmanların bir konuda ön hazırlık yapmak üzere katıldığı inceleme ve değerlendirme toplantısı
-
[isim]
Bilim adamlarının ve uzmanların bir konuda ön hazırlık yapmak üzere katıldığı inceleme ve değerlendirme toplantısı
- KALÇALIK
-
-
[isim]
Davulcuların, davulun sürtünmesine karşı giysilerini korumak amacıyla sol kalçalarına koydukları deri parçası
-
[isim]
Davulcuların, davulun sürtünmesine karşı giysilerini korumak amacıyla sol kalçalarına koydukları deri parçası
- ÇALIŞKAN
-
-
[sıfat]
Gayretli, çalışmayı seven, faal
- "Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Gayretli, çalışmayı seven, faal
- SALÇALIK
-
-
[sıfat]
Salça yapmaya elverişli
-
Salça yapmak için ayrılmış
- "Salçalık domates."
-
[sıfat]
Salça yapmaya elverişli
- ÇALIMSIZ
-
-
[sıfat]
Çalımı olmayan, gösterişsiz
-
[sıfat]
Çalımı olmayan, gösterişsiz
- ÇALIMLIK
-
-
Yoğurt veya maya çalmaya yetecek kadar
-
Yoğurt veya maya çalmaya yetecek kadar
- ÇALIŞMAK
-
-
[nsz]
Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
- "Bu eser için üç yıl çalıştım."
- "Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı." (Halide Edip Adıvar)
-
Herhangi bir iş üzerinde olmak
-
İşi veya görevi olmak, bulunmak
- "Kışları onun mandırasında çalışıyor." (Haldun Taner)
-
Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak
-
[-e]
Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak
- "Olduğundan fazla yaşlı görünmeye çalıştığını sezdim." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek
- "Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[nsz]
Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
- KARAÇALI
-
-
[isim]
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
-
İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse
-
[isim]
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)